Bilim Dünyasında Çığır Açan Mantar Fosili Keşfi
Evrimsel süreç içerisinde, tüm canlıların kökeninin mantarlardan gelebileceği fikri, bilim insanları arasında heyecan verici tartışmalara yol açıyor. Araştırmacılar, Ourasphaira giraldae adı verilen ve yaklaşık bir milyar yıl öncesine tarihlendirilen bu eski mantar fosilinin, yaşamın evrimine dair anlayışımızı “yeniden şekillendireceğini” öne sürüyorlar. Gezegendeki karasal yaşamın başlamasından önce, tek hücreli organizmaların sulak alanlarda yaşadığını biliyoruz. Yaklaşık 430 milyon yıl önce ise bu ilkel yaşam formları su yüzeyinden kara alanına geçerek, yeni koloniler kurmaya başlamışlardı. Bilim insanları, bu geçişin mantarlarla bitkilerin iş birliği içinde gerçekleştiğini düşünüyordu; ancak bu konuda kesin bir kanıt bulunamamıştı. İşte bu yüzden, milyar yıllık mantar fosilinin keşfi, insanlığın bu gizemi çözme yolunda önemli bir adım olabilir.
Keşif, Kanada’nın kutup bölgesindeki bir kaya yatağında yapıldı ve bu fosil, kayıtlara geçen en eski mantar fosili olma özelliğini taşıyor. Araştırmacılar, Ourasphaira giraldae adı verilen bu fosilin, yaşamın karasal evrimi hakkında önemli ipuçları sunduğunu düşünüyorlar.
Nature dergisinde yayımlanan yeni çalışmada, araştırmacılar bu mantarların, hayvan atalarının yaklaşık 1 milyar yıl önce nasıl evrimleştiğine dair bilgiler verebileceğini tartışıyorlar. 890 milyon ile 1.1 milyar yıl önce bir nehrin ağzında yaşamış olan bu mantarlar, günümüzdeki mantar ve küf türlerinin atası olarak tanımlanıyor. Bu durum, karmaşık yaşam biçimlerinin ortaya çıkmasından yüz milyonlarca yıl önceye işaret ediyor.
Yeni araştırmanın baş yazarı Corentin Loron, Business Insider’a verdiği demeçte, bu bulgunun dünya üzerindeki yaşama dair anlayışımızı “yeniden şekillendireceği” konusunda kararlı olduklarını belirtti.
En Eski Organizma ve Mantarların Tarihi
Bilim insanları, mantarların dünyadaki bilinen en eski organizmalardan biri olduğuna dair güçlü bir inanç taşısalar da, bu teoriyi desteklemek oldukça zordu. Çünkü mantarların fosilleşme olasılığı oldukça düşüktü. İşte bu yeni bulgu, bu açıdan da son derece önemli bir yere sahip.
Mevcut mantarlardan alınan genlerin DNA analizleri, ortak atalarının yaklaşık bir milyar yıl öncesine dayandığını ortaya koyuyordu. Ancak, daha önceki fosil kayıtları sadece 400 milyon yıl öncesine kadar gidiyordu. Bu, araştırmacıların bu teoriyi doğrulamakta zorlanmasına yol açıyordu.
Söz konusu fosiller, ilk olarak 2014 yılında çalışmanın yazarlarından Robert Rainbird tarafından keşfedilmişti. Rainbird, bu önemli keşfi, Loron ve meslektaşlarıyla paylaştı. Fakat, bu mikroskobik fosillerin gerçek kimliğini belirlemek yıllar sürecekti.
Araştırmacılar, bugüne dek mantarların ve bitkilerin okyanustan ayrılarak kara ortamını kolonileştirmek için birlikte çalıştıklarını düşünüyordu. Mantarlar, organik maddeleri parçalayarak bu besinleri bitkilerin kullanabileceği şekilde toprağa geri kazandırıyordu. Ancak, kara bitkilerinin ortaya çıkışına dair en eski kayıtlar sadece 470 milyon yıl öncesine dayanıyordu. Eğer mantarlar 1 milyar yıl önce mevcutsa, bu durum, mantarların o dönemde yalnızca kendi başlarına varlık gösterdiği anlamına geliyor.
Yine de, kara bitkilerinin kökenini keşfetme yolunda hala “çok uzak” olduklarını ifade eden Loron, mantarların bitkilerden önce var olmuş olabileceğine ve toprak kolonizasyonunun öncüsü olabileceğine inandıklarını dile getirdi.