Mide Kanseri: Tehdit ve Tedavi Yöntemleri
Mide kanseri, dünya genelinde en sık görülen kanser türleri arasında beşinci sırada yer almakta ve kanser nedeniyle ölümlerde ise ikinci sıraya yükselmektedir. Her yıl yaklaşık bir milyon kişi mide kanseri tanısı alırken, bu hastalıktan dolayı yaklaşık 780 bin insan hayatını kaybetmektedir.
Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor
Türkiye’de her yıl yaklaşık 12 bin kişiye mide kanseri tanısı konmakta ve bu hastalığın neden olduğu ölümler ise yaklaşık 10 bin kişiyi bulmaktadır. Mide kanserinin en büyük sorunlarından biri, hastalığın erken dönemlerde belirti vermemesi ve tümör büyüdüğünde ortaya çıkan belirtilerin, hastalar tarafından ‘hazımsızlık’ gibi yaygın düşüncelerle göz ardı edilmesidir. Ancak, son yıllarda kanser tedavisinde atılan önemli adımlardan biri olan immünoterapinin sağladığı umut verici sonuçlar, tedavi süreçlerini değiştirmeye başlamıştır. Yapılan araştırmalar, immünoterapinin mide kanseri hastalarında tümörün küçülmesine yardımcı olarak, hastalığın ilerlemesini geciktirdiğini ve yaşam süresini uzattığını ortaya koymuştur. Üstelik, bu tedavi yöntemi hastanın yaşam konforunu bozmadan ve ciddi yan etkilere yol açmadan uygulanmaktadır.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Faysal Dane, “Mide kanserinin tedavisindeki gelişmeler, hastaların yaşam kalitesini artırırken yaşam sürelerini de uzatmaktadır. Ancak, her kanser türünde olduğu gibi, mide kanserinde de erken teşhisin büyük önemi vardır” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
Mide Kanserinin Altı Kritik Belirtisi
Mide kanserinin oluşumunda etkili olan bazı risk faktörleri arasında helicobacter pylori, sigara ve alkol kullanımı, obezite, aşırı tuzlu yiyecekler, bazı gıda koruyucuları, yağda fazla kızartılmış yiyecekler ve genetik yatkınlık bulunmaktadır. Prof. Dr. Dane, bu risklerin azaltılmasıyla mide kanserinin kısmen önlenebileceğini vurgulamaktadır. Ülkemizde ve batı ülkelerinde mide kanseri genellikle ileri evrelerde teşhis edilmektedir; bu durum, hastaların yalnızca üçte birinin erken evrede tanı alabilmesine yol açmaktadır. Mide kanserinin sinsi ilerleyişi nedeniyle, erken dönemde belirti vermemesi ve diğer hastalıklara özgü belirtiler göstermemesi, tanının geç konulmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, mide kanserinin ilerlemesine bağlı oluşan şikayetlerin göz ardı edilmemesi gerektiği hatırlatılmaktadır. Bu bağlamda, zaman kaybetmeden doktora başvurulmasını gerektiren altı kritik belirti şunlardır:
- Geçmeyen bulantı-kusma
- Uzun süren mide ağrısı
- Çabuk doyma hissi
- Kusarken kan gelmesi
- Yutma güçlüğü
- Kilo kaybı
Tedavi Yöntemleri: Hastalığın Evresine Göre Değişiyor
Prof. Dr. Faysal Dane, “Mide kanserinin tedavi başarısı, kanserin hangi evrede teşhis edildiğine göre büyük ölçüde değişmektedir” diyerek erken tanının önemine dikkat çekmiştir. Hastanın tedavi şeklinin, hastalığın evresine göre belirlendiğini ifade eden Dane, “Çok erken evrede teşhis edilen az sayıdaki hastada, tümörün cerrahi olarak alınması yeterli olabilmektedir. Ancak tümörün mide duvarında ilerlemesi veya çevresindeki lenf bezlerine sıçraması durumunda, hastanın ve hastalığın özelliklerine bağlı olarak ameliyat öncesi veya sonrası ilaç tedavilerine ihtiyaç duyulabilmektedir. Her hastada olmasa da bazı gruplarda ek olarak kemoterapi ve radyoterapi uygulanabilmektedir” demiştir. Ayrıca, hastalığın mide ve çevresindeki lenf bezleri dışında daha uzak bölgelere yayılması durumunda genellikle kemoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve immünoterapinin tercih edildiğini belirtmiştir.
İmmünoterapinin Çarpıcı Sonuçları
Mide kanserinde, son yıllarda kemoterapiye eklenen hedefe yönelik ilaçlar ve immünoterapi tedavisi konusundaki gelişmeler, tıp dünyasında büyük heyecan yaratmaktadır. Kanser immünoterapisi, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerinin oluşumunu önleyen ve kontrol altına alarak onları öldüren tedavi yöntemleri olarak tanımlanabilir. İmmünoterapinin diğer kanser tedavilerinden farkı, doğrudan kanser hücresine etki etmemesi, aksine bağışıklık sistemini aktif hale getirerek tümöre saldırmasını sağlamasıdır. Günümüzde, mide kanserinde immünoterapinin etkinliği, hem tek başına hem de kemoterapi ile birlikte yoğun bir şekilde araştırılmaktadır. Son dönemde yapılan Avrupa Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde (ESMO) sunulan veriler, immünoterapinin kemoterapi ile birlikte kullanıldığında tümörün küçülmesine yardımcı olduğu ve hastalığın ilerlemesini geciktirdiği yönündeki bulguları desteklemektedir.
Prof. Dr. Faysal Dane, “Elimizdeki çalışma sonuçlarıyla hangi hastanın tedaviye cevap vereceğini tam olarak bilemesek de, bazı testlerle bu durumu önceden belirlemek ve hangi hastanın immünoterapiden fayda göreceğini tahmin etmek mümkündür. Dolayısıyla, bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu çarpıcı sonuçlar neticesinde, tüm mide kanseri hastaları günümüzde immünoterapinin potansiyeli açısından değerlendirilmektedir” şeklinde önemli bir noktaya değinmiştir.