Manuka Balının Özellikleri ve Faydaları
Manuka balı, adını Yeni Zelanda’da yetişen Manuka çiçeklerinden alarak, 19. yüzyılın başlarında arıların bu bitkiden nektar toplayarak ürettikleri özel bir bal türüdür. Bu eşsiz balın yıllık üretimi sadece 1.7 ton ile sınırlıdır ve Yeni Zelanda’dan tüm dünyaya mühürlü kutular içinde ihraç edilmektedir. Arılar, Manuka çiçeklerinden polen topladıklarında, elde ettikleri bal, standart bal türlerinden çok daha güçlü bir yapıya sahiptir. Bunun en önemli nedeni, Manuka bitkisinin yüksek metilglikoksal (MGO) konsantrasyonuna sahip olmasıdır.
Manuka balının, boğaz ağrısı tedavisinden cilt lekelerinin giderilmesine kadar geniş bir kullanım yelpazesi bulunmaktadır. Bu balın çeşitli sağlık yararları arasında şunlar yer almaktadır:
- Kesik ve çiziklerin iyileşmesine yardımcı olur.
- Enfeksiyonları temizler.
- Mide ağrılarını hafifletir.
- Sindirim sistemini iyileştirir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Enerji verir.
Çoğu alternatif tedavi yönteminin aksine, Manuka balının iyileştirici faydalarını destekleyen bilimsel kanıtlar mevcuttur.
Yaraların İyileştirilmesi
Diğer bal çeşitlerinde olduğu gibi, Manuka balı da yaraların iyileşmesine önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Tüm bal türleri asidik bir yapıya sahiptir ve pH değerleri genellikle 3.2 ile 4.5 arasında değişmektedir. Balın asidik özelliklerinin yaraların iyileşmesini desteklediği bilimsel olarak gösterilmiştir.
Ayrıca, balın yüksek şeker konsantrasyonu, yaraların korunmasına da yardımcı olur. Bal, istilacı bakterilerin hücrelerinden su çekme özelliğine sahiptir. Bakterilerin büyümek ve hayatta kalabilmek için suya ihtiyaçları vardır; dolayısıyla, balın bu özelliği, bakterilerin suyunu çekerek onları etkisiz hale getirir.
Antiviral Özellikler
Yüzyıllar boyunca bal, doğal bir antibiyotik olarak kullanılmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, balın mikropları öldürme gücünün, arıların ürettiği hidrojen peroksit enzimi sayesinde gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Manuka balı, bu özelliği bir adım ileri taşıyarak, MGO adı verilen bir madde ile mikroplara saldırmaktadır. Manuka bitkilerinin nektarında bulunan bu madde, hem küçük hem de kronik yaraların iyileşmesine yardımcı olmaktadır.
Balda bulunan MGO miktarı ne kadar fazla olursa, antiviral ve antibakteriyel özellikleri de o kadar güçlü olur.