Limonun Kökeni ve Yetişme Alanları
Limonun kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, birçok botanikçi bu meyvenin Kuzey Hindistan kökenli olduğunu düşünmektedir. Zamanla Güney Avrupa, Ortadoğu ve Doğu Asya’ya yayılan limon, 1493 yılında Kristof Kolomb tarafından Amerika’ya getirilmiştir. Günümüzde ise limon üretiminde öne çıkan bölgeler şunlardır:
- Kaliforniya
- Arizona
- İtalya
- İspanya
- Yunanistan
- Türkiye
- Kıbrıs
- Lübnan
- Güney Afrika
- Avustralya
Her ne kadar limon yılın her mevsiminde bulunabilse de, en bol olduğu dönem yaz aylarıdır. Limon, dilimlenerek yemeklerde kullanılabileceği gibi, suyu sıkılarak içilebilir, limonata yapılabilir ya da garnitür olarak çeşitli yiyeceklere eklenebilir. Ayrıca, limon kabuğundan şekerleme yapılması da oldukça yaygındır. Yemek yaparken limonun suyu ve kabuğu kullanılabilir.
Limonun Besin Değeri ve Sağlık Faydaları
New York’tan lisanslı diyetisyen Alissa Rumsey, limonun zengin bir C vitamini, folik asit, potasyum, flavonoid ve limonin bileşenleri içerdiğini belirtmektedir. Çeyrek fincan limon suyu, günlük C vitamini ihtiyacımızın %31’ini, folik asit ihtiyacımızın %3’ünü ve potasyum ihtiyacımızın %2’sini karşılamaktadır. Ayrıca, sadece 13 kalori içermektedir. Bütün bir çiğ limon ise 22 kalori ve günlük C vitamini ihtiyacımızın %139’unu karşılamaktadır.
Sağlık Açısından Yararları
Bağışıklık:
C vitamini, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Oregon Devlet Üniversitesi Linus Pauling Enstitüsü’nden bilim insanlarına göre, C vitamini beyaz kan hücrelerinin üretimini artırmakta ve bağışıklık hücrelerinin bütünlüğünü korumaktadır. Ayrıca, virüs önleyici madde üreten lökositlerin korunmasına yardımcı olmaktadır.
Kalp Sağlığı:
Folik asidin beyin kanamasını önlediği ve homosistein seviyelerini düşürerek kardiyovasküler sağlığa katkı sağladığı düşünülmektedir. 2010 yılında The European Journal of Internal Medicine’de yayınlanan bir meta-analiz, folik asit ve kalp krizi arasındaki ilişkiyi incelemiş, folik asit tüketiminin beyin kanaması riskini azalttığını göstermiştir. C vitamini de kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaktadır. 2015 yılında The American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir çalışmada, en fazla sebze ve meyve tüketen bireylerin kalp hastalığına yakalanma riskinin %15 daha az olduğu görülmüştür.
C vitamininin kalp sağlığına faydalı olmasının, serbest radikallere karşı koruma sağlayan antioksidanlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi’ne göre, C vitamini kötü kolesterolü düşürmekte ve atardamarları esnek tutmaktadır. Ayrıca, limoninin de kolesterolü düşürdüğüne dair araştırmalar bulunmaktadır. 2007 yılında Alternative Therapies in Health and Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmada, yüksek kolesterolü olan bireylere limonin ve E vitamini verilmiş ve bir ay sonunda kolesterol seviyelerinde %20-30 oranında düşüş gözlemlenmiştir.
Böbrek Taşı:
Sarı ve yeşil limonlar, diğer meyvelere göre çok daha fazla sitrik asit içermektedir. Wisconsin Sağlık Üniversitesi’ne göre, sitrik asit böbrek taşı oluşumunu engeller ve mevcut küçük taşları parçalar. Günde yarım fincan limon suyu içmek, farmakolojik tedavi ile alabileceğiniz kadar sitrik asit almanızı sağlar.
Kanser:
Asian Pacific Journal of Cancer Prevention dergisinde 2011 yılında yayınlanan bir araştırmada, limon özünün göğüs kanseri hücrelerini öldürdüğü gözlemlenmiştir. Bu bulgular laboratuvar ortamında elde edilmiş olsa da, limonun kanser üzerindeki potansiyel etkilerini göstermektedir. Folik asidin kanser riskini azaltma özelliği üzerine yapılan araştırmalar da mevcuttur. 2007 yılında American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayınlanan bir çalışmada, folik asidin kanser DNA’sını bastıran maddelerin üretimindeki rolü ile bağlantılı olabileceği belirtilmiştir.
Hamile Sağlığı:
Folik asidin nöral tüp defektlerinin önlenmesinde hamile kadınlar için kritik bir önemi vardır. Doğum öncesi vitaminlerde folik asit bulunsa da, işlenmemiş gıdalar yoluyla alımın vücudun folik asidi daha iyi emmesini sağladığı bilinmektedir.
Limonun Kullanımı ve Zararları
Limon, düşük kalorisi ve yiyecekleri lezzetlendirme yeteneği sayesinde diyet yapanlar arasında popülerdir. Limon kabuğunda birçok besin maddesi bulunmaktadır; kabuğu rendelenerek salatalara ya da çeşitli yemeklere eklenebilir. Ancak Rumsey, limonun detoks yapmak ya da kilo vermek için mucizevi bir gıda olarak düşünülmesinin yanlış olduğunu da vurgulamaktadır.
Zararları:
Genel olarak limonun aşırı tüketilmesinin yan etkileri arasında reflü ya da mide yanması gibi sorunlar yaşanabilir. Ayrıca, sitrik asidin diş minelerini aşındırabileceği nedeniyle limon suyunun pipetle içilmesi önerilmektedir.