Küre Ödülleri Töreni ve Demi Moore’un Duygusal Konuşması
Sinema ve televizyon yapımlarının değerlendirildiği Küre Ödülleri’nin 2024 töreni, 5 Ocak’ta Los Angeles’ta gerçekleşti. Bu yılki ödül töreninin en dikkat çekici ve duygusal anlarından biri, ‘Cevher’ (The Substance) filminde canlandırdığı Elizabeth Sparkle rolüyle Müzikal ya da Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Demi Moore’un konuşmasıydı. Moore, ödül konuşmasında Hollywood’daki güzellik standartlarının kadınlar üzerinde nasıl bir baskı yarattığını vurguladı ve bu sözleri büyük bir alkış aldı, sosyal medyada da geniş yankı buldu.
Moore, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu işi uzun zamandır yapıyorum – 45 yılı aşkın bir süredir – ve bir oyuncu olarak ilk kez bir şey kazanıyorum. 30 yıl önce bir yapımcı bana eğlencelik bir oyuncu olduğumu söyledi. Başarılı ve çok para kazandıran filmler yapabileceğimi ama tanınamayacağımı söylediler ve ben de buna inandım. Bu beni zaman içinde yıprattı. Öyle ki birkaç yıl önce belki de budur, belki de yapmam gerekeni yapmışımdır diye düşündüm. Ve tam dibe vurmuşken masama ‘Cevher’ adında sihirli, cesur, ezber bozan, kesinlikle çılgın bir senaryo geldi. Ve evren bana ‘Senin işin bitmedi’ dedi.”
‘Cevher’ filmi, hikâyesi itibariyle güzellik algısını sorgulayan bir yapım. Filmin özeti ise şöyle: Ünlü bir aerobik yıldızı olan Elizabeth Sparkle, 50’nci doğum gününde işinden kovuluyor. Yerine yeni bir isim aranıyor ve Elizabeth çaresizlik içinde, onu daha ‘gelişmiş’ bir versiyonuna dönüştüreceğini vaat eden gizemli bir ilacı kendine enjekte ediyor.
Demi Moore’un Altın Küre’deki konuşmasına dönersek, filmin hikâyesiyle sanatçının kariyerinde yaşadıkları arasındaki paralellik dikkat çekiyor. Moore, “Yeterince zeki, yeterince güzel, yeterince zayıf, yeterince başarılı ya da kısaca yeterli olmadığımızı düşündüğümüz anlardan birinde bir kadın bana ‘Asla yeterli olamayacağını bil ama metreyi bir kenara bırakırsan değerini anlayabilirsin’ dedi. Dolayısıyla bugün bunu bütünlüğümün ve beni harekete geçiren sevginin bir işareti olarak, sevdiğim bir şeyi yapmanın ve (sektöre) ait olduğumu hatırlatmanın hediyesi olarak kutluyorum.” diyerek duygu dolu anlar yaşattı.
Demi Moore’un Zorlu Geçmişi
Demi Moore’un çocukluk ve gençlik yılları, pek de pamuklara sarılı değil. 1962 yılında New Mexico’da dünyaya gelen Moore’un babası Charles Harmon, daha o doğmadan annesi Victoria’yı terk etti. Üvey babası Dan Guynes ise intihar etti. Moore’un annesi Virginia Guynes’ın, alkollü araç kullanmaktan kundakçılığa kadar uzanan uzun bir sabıka kaydı bulunmaktadır. Bu durum, sanki bir film senaryosunu andırıyor. Ancak hikaye burada bitmiyor.
ABC kanalının ‘Günaydın Amerika’ (Good Morning America) programına konuk olan Moore, daha da trajik bir olaydan bahsetti. 15 yaşındayken bir adamın annesine ödediği 500 dolar karşılığında kendisine tecavüz ettiğini açıkladı. 16 yaşında okulu bırakan Moore, bir süre modellik yaptıktan sonra 19 yaşında ‘General Hospital’ dizisine katıldı. Ancak uyuşturucu bağımlılığı, kariyerinde onu zor duruma soktu. Demi Moore, 2019’da yayımlanan ‘Inside Out’ adlı anı kitabında, ‘St. Elmo’s Fire’ (1985) filminin çekimleri başlamadan önce yönetmen Joel Schumacher’in isteği üzerine rehabilitasyona girdiğini belirtti. The New York Times’a göre, Moore bağımlılığı yüzünden 2012 yılında ikinci kez tedavi gördü.
İnişli Çıkışlı Kariyeri
Demi Moore denilince, pek çoğumuzun aklına 1990 yapımı ‘Hayalet’ (Ghost) geliyor. Bu filmde, 57 yaşında kanserden hayatını kaybeden Patrick Swayze ile başrolü paylaşıyordu. Film, o kadar sevildi ki, ‘Özel Bir Kadın’ (Pretty Woman, 1990) veya ‘Aşk Engel Tanımaz’ (Notting Hill, 1999) gibi kült yapımlarla aynı listede anılabilir. Ardından 1993’te ‘Birkaç İyi Adam’ (A Few Good Men) geldi; Tom Cruise ve Jack Nicholson’lı kadro ile oldukça dikkat çekici bir film oldu. Aynı yıl vizyona giren ‘Ahlaksız Teklif’ (Indecent Proposal) filminde ise Moore, Robert Redford ve Woody Harrelson ile rol aldı. ‘Hayalet’teki masum bakışları, bu filmdeki seksapeliteyle değişti. Ancak asıl dikkat çekici performansını, Ridley Scott’ın yönettiği ‘Jane’in Zaferi’ (G.I. Jane, 1997) filminde sergiledi; bu filmde, kahraman bir askeri oynamak için saçlarını sıfıra vurdurması da oldukça konuşulmuştu. Moore, bu dönemde sürekli magazin basınının ilgisini çekiyordu. Ancak ne yazık ki, kariyeri zamanla düşüşe geçti. Bu yıl ‘Cevher’ ile yeniden yükselişe geçen Moore’un, 2 Mart Pazar günü düzenlenecek Oscar ödüllerinde de şansının olabileceği konuşuluyor.
Aile Hayatı ve İlişkileri
Demi Moore, ilk evliliğini henüz 17 yaşında rock müzik sanatçısı Freddy Moore ile yaptı ve üç yıl evli kaldılar. 1987’de Bruce Willis ile evlendi. Bu evlilikten Rumer (36), Scout LaRue (33) ve Tallulah (30) adında üç kızı dünyaya geldi fakat çift, 1998’de ayrıldı. Ancak ilişkileri hiç kopmadı; hatta 2022’de afazi hastalığına ve demansa yakalanan Bruce Willis’in en büyük destekçilerinden biri oldu. Moore’un bir diğer büyük aşkı ise, kendisinden 15 yaş küçük olan Ashton Kutcher’dı. 2005’te evlenip 2011’de boşandılar. Kutcher, onu aldatmış ve bunu da itiraf etmişti. Aktör, 2015’te Mila Kunis ile evlendi. Ayrıca, Moore’un ilişki yaşadığı diğer isimler arasında Timothy Hutton, Jon Cryer, Emilio Estevez gibi ünlü oyuncular ve Michelin yıldızlı şef Daniel Humm da yer alıyor.
