Kulak Çınlaması Nedir?
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Baklacı, kulak çınlamasını, dışarıdan herhangi bir akustik ses uyarısı olmaksızın kulaklarda ve kafa içinde hissedilen bir çınlama olarak tanımlamaktadır. Toplumda her 10 kişiden birinin hayatının belirli dönemlerinde bu rahatsızlıkla karşılaştığına dikkat çeken Baklacı, yaş ilerledikçe çınlama sıklığının arttığını belirtmiştir. Normal popülasyonda çınlama oranının %15-20 civarında olduğunu, 65 yaş ve üzerindeki bireylerde ise bu oranın %35-40’a kadar çıkabileceğini ifade etmiştir.
Çınlamanın Oluşum Mekanizması
Baklacı, çınlamanın oluşum mekanizmasının henüz tam olarak anlaşılmadığını vurgulayarak, şu bilgileri paylaşmıştır:
- Çınlama, bir üfürümden nabız sesine veya su akışı sesi gibi çeşitli şekillerde tariflenebilir.
- Bu sesler, oluşum nedenlerine göre farklı semptomlarla hastalarda kendini gösterebilmektedir.
- Çınlamanın çok sayıda nedeni bulunmaktadır; bu nedenler iyi huylu patolojilerden tümöral oluşumlara kadar geniş bir yelpazeye yayılmaktadır.
- Beslenme alışkanlıkları, özellikle tuzlu ve yağlı gıdaların tüketimi, susuzluk, yorgunluk ve stres gibi faktörler çınlamayı tetikleyebilir.
- Ayrıca, sigara ve nargile kullanımı da çınlama sorununu artıran etkenler arasında yer almaktadır.
Çınlama ile İlgili Önemli Noktalar
Çınlamanın ne kadar süredir devam ettiği, işitme kaybının eşlik edip etmediği, ne zaman artış veya azalış gösterdiği ve sesin şekli gibi bilgiler, hastalığın değerlendirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Baklacı, hastalardan alınan hikâyeye göre tedavi planının oluşturulduğunu, bunun yanı sıra işitme testi, MR ve tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinin de kullanıldığını belirtmiştir.
Tedavi Yöntemleri
Baklacı, çınlamanın nedenlerine bağlı olarak değişkenlik gösterse de tedavi edilebilir bir durum olduğunu ifade ederek şunları eklemiştir:
- Öncelikle hastalara medikal tedavi olarak bazı moleküller uygulanmaktadır ve bu tedavi süresi genellikle en az 3 ay sürmektedir.
- Fayda görmeyen hastalar için farklı moleküllerin değiştirilmesi veya kombinasyon halinde kullanılması mümkündür.
- Ayrıca hastalara yaşam tarzı değişiklikleri önerilmektedir; sigaradan uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri, düzenli spor yapmaları ve stres ile yorgunluktan olabildiğince uzak kalmaları teşvik edilmektedir.
- Özellikle sigaranın iç kulaktaki kan dolaşımını etkileyerek sıvı dengesini bozabileceği ve bu durumun belirtilerin daha sık ve dirençli hale gelmesine yol açabileceği bilinmektedir.
Alternatif Tedavi Seçenekleri
Baklacı, medikal tedaviye yanıt vermeyen hastalar için çınlama maskeleme terapisi ve akupunktur gibi alternatif tedavi yöntemlerinin de mevcut olduğunu sözlerine eklemiştir.