1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Komplo Teorileri: Nedenleri, Etkileri ve Mücadele Yöntemleri

Komplo Teorileri: Nedenleri, Etkileri ve Mücadele Yöntemleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Komplo Teorileri ve Etkileri

Son yıllarda etrafta dolaşan komplo teorileri, toplumların düşünce yapısını derinden etkileyen bir olgu haline geldi. Eylül ayında Pew Araştırma Merkezi tarafından yayınlanan bir anket, Amerikalıların yarısından fazlasının, 4chan forumlarında ortaya çıkan ve Trump yanlısı birbiri içine geçmiş komplo teorileri ağı olan Qanon’u duymuş olduğunu ortaya koydu. Qanon’a destek veren iki aday, Kasım ayında Amerikan Kongresi’ne seçildi. Peki, bu tür komplo teorileri nasıl ortaya çıkıyor ve varlıklarını nasıl sürdürüyor?

Kompolo Teorisi Nedir?

Psikolog Karen Douglas, komplo teorisini, kötücül amaçları olan güçlü bir grup tarafından gizlice yürütülen senaryolar olarak tanımlıyor. Bu teorilere göre, bu planları gerçekleştiren kişiler, insanların iyiliğini düşünmek yerine, yalnızca kendi menfaatlerini gözetmektedirler. Douglas, komplo teorilerinin son yıllarda ortaya çıktığına dair yaygın bir kabul olsa da, bu durumun yanıltıcı olduğunu ifade ediyor. Araştırmaları, komplo teorilerinin çok eski zamanlardan beri var olduğunu ancak günümüzde sosyal medyanın etkisiyle bu teorilerin daha görünür hale geldiğini vurguluyor.

İnanma Motivasyonları

İnsanları komplo teorilerine inanmaya yönlendiren üç ana faktör belirlenmiştir: epistemik (bilgi ile ilgili), varoluşsal ve sosyal motifler. Bu faktörler, insanların bilgiye ulaşma ve bu bilgileri anlama arzusunu temsil eder.

  • Epistemik Motifler: İnsanlar, önemli olaylar hakkında bilgi edinme isteği duyarlar. Bu nedenle, belirsizlik içinde kalan bireyler, açıklama arayışına girerler. Düşük eğitim seviyesine sahip bireyler, güvenilir kaynaklar ile güvenilir olmayan kaynaklar arasında ayrım yapma konusunda zorluk yaşayabilirler.
  • Varoluşsal Motifler: Bireyler, yaşadıkları dünyada güvende hissetmek ve kontrol sahibi olmak isterler. Kontrolü kaybetme korkusu, insanların komplo teorilerine yönelmesine neden olabilir. Araştırmalar, güçsüz ve belirsizlik içinde hisseden bireylerin bu tür teorilere daha yatkın olduğunu göstermektedir.
  • Sosyal Motifler: İnsanlar, kendileri ve mensubu oldukları gruplar hakkında olumlu hissetme arzusu taşırlar. Diğerlerinin erişemediği bilgilere sahip olma hissi, bu arzuyu tatmin etmenin bir yolu olabilir.

Demografik Değişkenler ve Komplo Teorileri

Komplo teorilerine inananların genelde orta yaşlı beyaz erkekler olduğu düşünülse de, Douglas bu görüşün her zaman geçerli olmadığını belirtiyor. Araştırmalar, komplo teorilerine inananların cinsiyet açısından bir fark göstermediğini ortaya koyuyor. Ancak genç bireylerin, yaşlılara kıyasla bu teorilere daha fazla ilgi duyduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, tarih boyunca sistematik ayrımcılığa maruz kalmış grupların, bu geçmişten kaynaklı olarak komplo teorilerine daha yatkın olabileceği düşünülmektedir.

Bir başka ilginç bulgu ise, bir komplo teorisine inanan kişilerin, başka bir komplo teorisine de inanma olasılığının yüksek olduğudur. Hatta, birbirleriyle çelişen komplo teorilerine aynı anda inanabilme durumu sıkça gözlemlenmektedir. Örneğin, Prenses Diana’nın ölümünün bir trafik kazası olmadığına inanırken, aynı zamanda onun Kraliyet Ailesi tarafından öldürüldüğünü veya hâlâ hayatta olduğunu düşünen bireyler bulunmaktadır. Douglas, bu çelişkili inançların arkasındaki motivasyonun, insanların bir şeylerin yanlış gittiğine dair inançları olduğunu ifade ediyor.

Kompolo Teorileriyle Mücadele

Komplo teorileriyle nasıl mücadele edilebileceği konusunda Douglas, yerleşik inançları değiştirmenin zorluğuna dikkat çekiyor. Ancak, bazı etkili yöntemler mevcut. Bunlardan biri, insanlara doğru bilgiyi ve gerçekleri sunmakken, diğeri ise komplo teorilerine karşı bir tür bağışıklık kazandırmaktır. Bu bağışıklığı sağlamak için, insanları komplo teorileriyle tanıştırmak ve onları bu teorilere karşı hazırlıklı hale getirmek önemlidir. Ayrıca, doğru bilgilere ve güvenilir kaynaklara erişimin sağlanması, bu mücadelede en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkmaktadır.

*Yukarıdaki metin, Amerikan Psikoloji Birliği’nin Sosyal Psikoloji alanında Kent Üniversitesi’nde çalışmalar yapan Karen Douglas ile yaptığı söyleşinin Doğruluk Payı’ndan Barış Güçlü tarafından çevirilmiş halidir. Karen Douglas ile yapılan röportajın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Komplo Teorileri: Nedenleri, Etkileri ve Mücadele Yöntemleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin