Kıyamet Günü Saati: İnsanlığın Kaderi Üzerine Bir Gösterge
Bilim insanlarının, insanlığın yok oluşuna ne kadar yakın olduğuna dikkat çekmek amacıyla 1947 yılında oluşturulan Kıyamet Günü Saati (Doomsday Clock), 2007 yılına kadar tam 18 kez güncellenmiştir. Başlangıçta 7 dakika olarak ayarlanan bu saat, Bulletin of Atomic Scientists (Atomik Bilimciler Bülteni) tarafından çeşitli olaylar ve durumlar ışığında yeniden güncellenmiştir. İnsanlığın olası bir yok oluşunu simgeleyen saat, 78 yıllık tarihinde insanlığın sonunu getirecek felaketlere hiç olmadığı kadar yaklaşmıştır. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın başlaması, küresel Covid-19 pandemisinin etkileri, iklim değişikliği, nükleer savaş tehditlerinin artması ve yapay zeka gibi faktörler, saatin dünyanın sonunu gösterdiği süreyi 90 saniyeye düşürmüştür.
İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden Soğuk Savaş dönemindeki gerginlikler, insanoğlunun dünyayı yok etme potansiyelini gözler önüne sermek amacıyla oluşturulan bu saat, son güncellemeyle birlikte 89 saniye kala ayarlanmıştır. Chicago merkezli kar amacı gütmeyen kuruluşun yönetim kurulu üyesi ve Chicago Üniversitesi’nde fizikçi olan Daniel Holz, “Saati gece yarısına yaklaştırdık çünkü karşı karşıya olduğumuz küresel sorunlarla ilgili yeterince olumlu ilerleme göremiyoruz. Kıyamet Günü Saatini gece yarısına 89 saniye kala ayarlamak, tüm dünya liderlerine önemli bir uyarıdır” şeklinde açıklamada bulunmuştur.
Neden İleri Alındı?
Dünyanın son 12 ay içinde karşılaştığı küresel tehditler karşısında kaydedilen ilerlemenin yetersizliği, Rusya-Ukrayna Savaşı ve İsrail’in Orta Doğu’daki saldırgan tutumu ile ilişkilendirilmiştir. Holz, “Bu yılki kararımızda etkili olan faktörler arasında nükleer risk, küresel ısınma, biyolojideki ilerlemelerin potansiyel kötüye kullanımı, yapay zeka gelişimi ve diğer çeşitli yeni teknolojiler bulunmaktadır” demiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki en kanlı çatışmaların Rusya-Ukrayna Savaşı’nda yaşandığını vurgulayan Holz, bu savaşın büyük bir nükleer risk kaynağı olduğunu ve iki ülkeden birinin nükleer silah kullanma ihtimalinin her geçen gün arttığını belirtmiştir.
Holz, İsrail’in Orta Doğu’daki saldırgan tutumunun ve Gazze ile İran’a yönelik tavırlarının istikrarsızlık kaynağı olduğunu ifade ederek, “Yakından izliyoruz ve Gazze’deki ateşkesin devam edeceğini umuyoruz” demiştir. Pasifik bölgesindeki gerilimlerin arttığını ve Çin’in Tayvan üzerindeki askeri baskısını yoğunlaştırdığını, Kuzey Kore’nin ise balistik füze denemelerine devam ettiğini de sözlerine eklemiştir.
Son 10 yılın kayıtlara geçen en sıcak on yıl olduğu belirtilirken, Holz iklim değişikliği konusundaki durumu da şöyle değerlendirmiştir: “Rüzgar ve güneş enerjisinde etkileyici bir büyüme kaydedilmesine rağmen, dünya hala iklim değişikliğinin daha kötü sonuçlarını önlemek için gereken adımları atamıyor.” Yapay zeka teknolojilerinin askeri uygulamalarda kullanılması da küresel güvenlik açısından ciddi endişelere yol açmaktadır. Holz, “Yapay zekadaki ilerlemeler savaş alanında geçici ama son derece endişe verici şekillerde ortaya çıkmaya başladı. Özellikle nükleer silahlara yapay zekanın uygulanması, gelecekte büyük bir panik kaynağı olabilir.” ifadesini kullanmıştır.
Son 75 Yılda Nasıl Değişiklikler Yapıldı?
1947 yılında oluşturulan Kıyamet Günü Saati, bu 78 yıl içinde toplamda 26 kez değişikliğe uğramıştır. Saatin yok oluşu simgeleyen zaman dilimleri ise şu şekilde sıralanabilir:
- 1947-48: 7 dakika
- 1949-52: 3 dakika
- 1953-59: 2 dakika
- 1960-62: 7 dakika
- 1963-67: 12 dakika
- 1968: 7 dakika
- 1969-71: 10 dakika
- 1972-73: 12 dakika
- 1974-79: 9 dakika
- 1980: 7 dakika
- 1981-83: 4 dakika
- 1984-87: 3 dakika
- 1988-89: 6 dakika
- 1990: 10 dakika
- 1991-94: 17 dakika
- 1995-97: 14 dakika
- 1998-2001: 9 dakika
- 2002-06: 7 dakika
- 2007-09: 5 dakika
- 2010-11: 6 dakika
- 2012-14: 5 dakika
- 2015-16: 3 dakika
- 2017: 2,5 dakika
- 2018-19: 2 dakika
- 2020-22: 100 saniye
- 2023: 90 saniye
- 2025: 89 saniye