Kış Aylarında Sağlık Riskleri ve Önlemler
Kış mevsimi, soğuk havanın etkisiyle kapalı alanlarda geçirilen zamanın artmasına neden olmaktadır. Ancak bu durum, bazı alışkanlıkların farkında olmadan sağlık sorunlarına yol açmasına da sebep olabilir. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, bu dönemde enfeksiyon riskinin arttığını, astım krizlerinin tetiklenebileceğini ve kronik akciğer hastalığı olan bireylerin şikayetlerinin çoğalabileceğini vurguladı.
Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte, iç mekanların havalandırılmaması ve tercih edilen ısınma yöntemlerinin hava kalitesini olumsuz etkilemesi sıkça karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor. Dr. Işık, “Kapalı alanlardaki ortam nem seviyesinin idealin altında olması, virüslerin ve bakterilerin havada daha uzun süre kalmasına sebep oluyor.” şeklinde belirtti. Bu durum, kapalı ortamlarda birinin hapşırması durumunda hastalıkların yayılma riskini artırmaktadır. “Burun ve boğaz kuruluğu, hava yolunun filtreleme görevini tam olarak yerine getirememesine yol açıyor,” diye ekledi. Sağlıklı bireyler için bile solunum yolu enfeksiyonlarını tetikleyen bu durum, kronik akciğer hastalığı olan kişiler için daha da tehlikeli olabilir.
Dr. Işık, “Basit tedbirlerle bu durumu önleyebiliriz. Özellikle hava kirliliğinin az olduğu zaman dilimlerinde kapalı ortamları mutlaka havalandırmalıyız. Eğer kalorifer gibi ortam nemini azaltan ısınma yöntemleri kullanıyorsak, kaloriferlerin üstüne su kabı yerleştirmek etkili bir önlem olabilir,” diyerek önerilerde bulundu. Ayrıca, hijyenin önemine dikkat çekerek, ellerin sık sık yıkanması ve hapşırma ihtiyacı duyulduğunda ağız ve burun bölgesinin dirsekle kapatılması gerektiğini vurguladı.
Fazla Nemli Havanın Sağlık Üzerindeki Etkileri
Kapalı ortamların aşırı nemli olması da istenmeyen sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Dr. Işık, nemli ortamlarda küf mantarları ve ev tozu akarlarının hızla çoğaldığını belirtti. “Kış aylarında çamaşırların iç mekanlarda kurutulması, bu tür sorunların başlıca nedenleri arasında yer alıyor,” diyen uzman, çamaşırların yatak odaları ve oturma odaları gibi kapalı alanlarda kurutulmasının, ortam havasındaki nem oranını artırdığını ifade etti. Nemli ortamların, ev tozu akarları ve küf mantarları gibi gözle görülemeyen alerjenlerin çoğalması için uygun bir ortam oluşturduğunu belirtti. “Bu alerjenler, yıl boyunca devam eden alerjik reaksiyonların başlıca kaynaklarıdır,” şeklinde uyarıda bulundu. Ayrıca, alerjik astımı olan hastaların kış mevsiminde şikayetlerinin artmasının sebebinin de bu durum olduğunu ifade etti.
Uzm. Dr. Işık, pencerelerin kısıtlı sürelerle açıldığı soğuk havalarda çamaşırların kapalı alanlarda kurutulmasının, yeterli yalıtım yapılmaması ve banyo sonrası zeminlerin nemli bırakılması gibi durumların nem oranını artırdığını söyledi. “Kronik akciğer hastalığı olan bireyler ve sağlıklı kişilerin de ek tedbirler alması son derece önemlidir,” diyerek, önerilerde bulundu:
- Mümkün olduğunca az halı kullanmak,
- HEPA filtreli elektrik süpürgeleri ile evdeki kumaş eşyaların ve halıların düzenli olarak süpürülmesi,
- Yatak takımlarının en az haftada bir kez temizlenmesi,
- Hava kirliliğinin az olduğu zamanlarda evin havalandırılması.
Bu önlemler, solunum yolu şikayetlerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.