Kırklareli Üniversitesi’nden Sağlıklı Beslenme Önerileri
Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İsmail Özkaya, özellikle salgın sürecinde sağlıklı besinlerin tercih edilmesinin önemine dikkat çekti.
Özkaya, özellikle kahvaltılarda bağışıklık sistemini güçlendiren süt ve süt ürünleri, yumurta, bal veya pekmez gibi gıdaların mutlaka bulunması gerektiğini vurguladı. Bunun yanı sıra, C vitamini ve protein ağırlıklı ürünlerin de tüketilmesinin faydalı olacağını belirtti.
C Vitamini Eksikliğinin Etkileri
C vitamini eksikliği vücudumuzda önemli sorunlara yol açabilir. Özkaya, biber, turunçgiller ve kuşburnunun C vitamini açısından zengin kaynaklar olduğunu ifade etti. “İmmün sistem için hayati öneme sahip iki şey; C vitamini ve protein. C vitamini, vücuttan zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur ve savunma sistemini güçlendirir. C vitamini kaybını önlemek için sebze ve meyveler, tüketilmeden hemen önce hazırlanmalıdır,” dedi. C vitamini eksikliğinin belirtileri arasında bağışıklık sisteminde zayıflama, diş eti iltihabı ve kolay morarma yer aldığını da ekledi.
Bal ve Pekmez: Doğanın Gücü
İmmün sistemi güçlendirmek için bal ve pekmez adeta nükleer yakıt gibidir. Özkaya, bal ve pekmezin demir, kalsiyum, fosfat, sodyum, klorür, potasyum ve magnezyum gibi mineraller açısından zengin olduğunu belirterek, “Bu besinler B1, B2, B3, B5, B6 vitaminleri açısından da oldukça zengindir ve güçlü antiseptik, antibakteriyel özellikleri vardır,” şeklinde konuştu.
Protein Alımının Önemi
Güçlü bir bağışıklık sistemi için yeterli protein alımı şarttır. Özkaya, günlük beslenmede yeterli miktarda protein almanın önemine vurgu yaparak, “Özellikle et ve yumurta gibi biyolojik değeri yüksek proteinleri tüketmek oldukça kritiktir. Çocukların kahvaltısına yumurtayı farklı şekillerde eklemek, onları beslenme açısından zenginleştirebilir. Örneğin, bir gün omlet, diğer gün pankek, bir başka gün haşlanmış ya da menemen şeklinde sunulabilir,” dedi.
Kahvaltı Sonrası Fiziksel Aktiviteler
Ebeveynler, çocuklarıyla birlikte fiziksel aktivitelerde bulunarak hem kilo alımını engelleyebilir hem de kaliteli zaman geçirebilirler. Özkaya, sosyal izolasyon sürecinde ailelerin kahvaltı sonrasında kültür fizik hareketleri yapabileceğini belirtti. “Ayakta durarak belinizi ikişer ya da üçer kere sağa sola döndürmek, diz kapakları sabitken eğilerek elleri ayak parmaklarına değdirmeye çalışmak gibi hareketler sabah sporu için yeterli olacaktır. Ayrıca, zumba yapmak veya müzik açıp dans etmek de eğlenceli bir yöntemdir. Böylece hem eğlenir hem de spor yapmış oluruz,” şeklinde önerilerde bulundu.
Doç. Dr. İsmail Özkaya, çocukların su tüketiminin de önemine değinerek, 1-3 yaş arası çocukların günde 1,3 litre, 4-8 yaş arasındakilerin 1,4 litre, 9-13 yaş arasındakilerin 2 litre, 14-18 yaş arasındakilerin ise en az 2-3 litre su tüketmesi gerektiğini söyledi.