Kedi Gözü Nebulası’nın Gizemli Oluşumu Keşfedildi
Son araştırmalar, ünlü Kedi Gözü Nebulası’nın (NGC 6543) nasıl oluştuğu konusunda önemli ipuçları sunmuş olabilir. 1786 yılında, Dünya’dan yaklaşık 3.300 ışık yılı uzaklıkta keşfedilen bu ikonik nebula, dış kabuğunu çevreleyen simetrik halkalarıyla dikkat çekiyor. Bilim insanları, bu benzersiz yapının, merkezinde ikili bir yıldız sistemi bulunan devinen bir jet tarafından oluşturulduğuna inanıyor.
İkili Bir Yıldız Sistemi İhtimali
Kedi Gözü Nebulası’nın yapısı, astrofizikçilerin dikkatini uzun yıllardır çekiyor. Çünkü bu dev toz ve gaz bulutlarının geleneksel olarak nasıl oluştuğuna dair bilinen teorileri zorlayıcı bir durum ortaya koyuyor. Araştırmacılar, yüksek yoğunluklu bir gaz akışının, nebulanın merkez yıldızından (veya yıldızlarından) zıt yönlere doğru fışkırdığını ve bu akışın bir topaç gibi dairesel bir hareket sergilediğini düşünüyor. Ancak gökbilimciler tarafından geliştirilen modeller, halkaların yalnızca kısmi olduğunu ve jetin tam bir dönüş gerçekleştirmediğini gösteriyor. Ayrıca, jetlerin yalnızca kısa ömürlü bir fenomen olduğu da belirtiliyor.
Bu bulgular, gezegenimsi nebulalardaki devinen jetlerin yalnızca ikili yıldız sistemleri tarafından desteklenebileceğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla, Kedi Gözü Nebulası’nın merkezinde bir ikili yıldız olduğuna dair güçlü bir kanıt sağlıyor.
Daha Karmaşık Sistemlerin Şekillenmesine Katkısı
Bu araştırmanın başyazarı ve şu anda Stanford Üniversitesi’nin müstakbel lisans öğrencisi olan Ryan Clairmont, “Gezegenimsi nebulalardaki devinen jetler nispeten nadirdir. Bu nedenle, bunların Kedi Gözü gibi daha karmaşık sistemlerin şekillenmesine nasıl katkıda bulunduğunu anlamak oldukça önemli” şeklinde ifade ediyor. Nihayetinde, bu nebula gibi sistemlerin nasıl oluştuğunu anlamak, bir gün Güneşimizin de gezegenimsi nebulaya dönüşeceği gerçeği hakkında bilgiler sağlamaktadır.
Araştırmacılar, Kedi Gözü Nebulası’nın üç boyutlu yapısını yeniden inşa etmek için, Meksika’daki San Pedro Martir Ulusal Gözlemevi’nden elde edilen spektral verileri kullandılar. Bu veriler, nebuladaki materyalin iç hareketi hakkında derinlemesine bilgi sağladı. Clairmont, bu verileri kullanarak, yüksek yoğunluklu gaz halkalarının Kedi Gözü’nün dış kabuğuna nasıl sarıldığını gösteren bir 3D model oluşturma imkânı buldu. Üç boyutlu modeli kullanan araştırmacılar, halkaların yönelimine dayanarak devinen jetin eğim ve açılma açısını hesaplayabildi.