Kavut tatlısı, seferberlik tatlısı olarak da bilinen, Türk mutfağının en eski kahvaltılık tatlılarından biridir. Bu eşsiz lezzet, özellikle Ahlat’ın bol yetiştiği bölgelerde sıklıkla karşımıza çıkar ve aynı zamanda kıtlık zamanlarında Anadolu insanının bulduğu bir çözüm olarak tarih sahnesinde yer alır.
3 Bin Yıllık Tarihiyle Kavut Tatlısı Van’da gerçekleştirilen ve 40 yıl süren kazı çalışmaları sonucunda Kavut tatlısının 3 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Genellikle kavurga, bal ve pekmez gibi doğal malzemelerle hazırlanan bu tatlı, geçmişten günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Yer Alıyor Sivas’ın Altınyayla ilçesi başta olmak üzere pek çok köy ve kasabada yapılan Kavut tatlısı, ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin “Seyahatname” adlı eserinde de bahsedilmektedir. Bu tatlının genellikle kış aylarında yapıldığı bilinse de, yeni tatlı çeşitlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte unutulmaya yüz tuttuğu düşünülmektedir.
Doğu Anadolu’nun Vazgeçilmezi Kavut tatlısı, Van ve Iğdır gibi Doğu Anadolu illerinde de büyük bir sevgiyle tüketilmektedir.
Kahvaltılık Olarak da Tüketilebiliyor Sivas’ta yaşayan ev hanımı Betül Ekinci, Kavut tatlısının köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, “Kavut tatlısı, geçmişte özellikle babaannelerimiz döneminde misafirler için ya da akşam eğlenceleri sırasında hazırlanan bir tatlıdır. Bu tatlının tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Babaannelerimizin zamanında kahvaltı çeşitleri sınırlı olduğu için bu tatlı kahvaltılık olarak da yapılırdı.”
Ayrıca, tatlı çeşidi de oldukça az olduğu için kolayca tatlı olarak hazırlanabiliyordu. İçeriğindeki tereyağı ve buğday gibi besin maddeleri sayesinde enerji ve güç veriyor.”
Kavut Tatlısı Nasıl Yapılır? Ekinci, günümüzde kahvaltılık çeşitlerinin fazlalığı nedeniyle Kavut tatlısının unutulmaya yüz tuttuğunu ifade ederek, “Bu tatlıyı yapmak için öncelikle buğdayları kavurarak başlıyoruz. Dışarıda odun ateşinde sacda yapmak en iyisi ama ev ortamında genellikle tavada kavuruyoruz. Ardından mutfak robotunda öğüterek un haline getiriyoruz. Başka bir tavada tereyağını eritip öğüttüğümüz unları ekliyoruz. Bunu hafifçe kavuruyoruz; çünkü buğdaylar önceden kavrulduğu için aşırıya kaçmamak gerekiyor. Bir süre kavurduktan sonra üzerine şeker ve su ekliyoruz. Tekrar pişirip suyunu çektikten sonra ocaktan alıyoruz. İsteğe bağlı olarak üzerine eritilmiş tereyağı dökebiliriz. En son cevizle süsleyip servis ediyoruz.”
“Bu tatlı, geçmişte kahvaltılık olarak da yapılırdı; ancak günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bir lezzet. Çeşitlerin fazlalığı nedeniyle genç nesil bu tatlıyı pek tanımıyor. Bizler de bu tatlıyı yaparak, çevremize, ailemize ve çocuklarımıza tanıtarak unutturmamalıyız.”