Karın Zarı Kanseri Hakkında Bilgiler
Gastroenteroloji Bölümünden Prof. Dr. Esin Korkut, karın zarının (periton) hem karın duvarını içten saran hem de iç organları çevreleyen ince bir zar yapısı olduğunu belirtiyor. Karın zarı kanseri, bu zarın etkilenmesiyle meydana gelen nadir bir kanser türüdür. Genellikle, karın içindeki diğer organlardaki tümörlerin karın zarına yayılması sonucunda gelişir ve bu durum, zarın yüzeyinde birden fazla yeni tümör oluşmasına neden olur. Karın zarında kanser oluşumu, çoğu zaman kanserin ileri bir aşamada olduğunu gösterir. Bunun yanı sıra, karın zarının kendisinde meydana gelen çok nadir birincil peritoneal karsinomatozis vakaları da bulunmaktadır.
Birincil Periton Kanseri
Birincil periton kanserinde, kanser doğrudan karın zarında başlar ve gelişir. Bu tür kanser vakaları neredeyse her zaman kadınlarda görülmektedir. Cinsiyet dışında, primer peritoneal karsinomatozis için başka risk faktörleri de mevcuttur:
- Yaş
- Ailede yumurtalık veya periton kanseri öyküsü
- BRCA genetik mutasyonları
- Hormon tedavileri
- Obezite
- Endometriozis
İkincil Periton Kanseri Belirtileri
İkincil periton kanseri, hem erkekleri hem de kadınları etkileyebildiği için dikkat çekmektedir. Prof. Dr. Esin Korkut, ikincil periton kanserinin, birincil periton kanserine göre daha yaygın olduğunu vurguladı. Bu tür kanser, çoğunlukla mevcut kanserlerin karın zarına yayılması sonucunda gelişir ve ana risk faktörü, diğer ileri kanserlere sahip olmaktır. Bu kanser türleri arasında apendiks, kolon, rektum, pankreas ve mide kanserleri yer almaktadır.
Karın zarı kanseri, genellikle erken dönemde belirti vermediğinden, hastalık çoğu zaman ilerlemiş evrelerde teşhis edilmektedir. Ancak ilerleyen dönemlerde aşağıdaki belirtiler gözlemlenebilir:
- İshal veya kabızlık
- Mide bulantısı
- Karın ağrısı
- Şişkinlik
- Kilo kaybı veya alımı
- İştahsızlık veya erken tokluk hissi
Karın zarı kanseri, karın içinde sıvı birikimine neden olabilir. Bu durum, karın veya ayak bileklerinde şişlik, solunum problemleri, aşırı yorgunluk, iştah kaybı, sıvı birikiminden kaynaklanan olağan dışı kilo alımı ve bel ağrısına yol açabilir.
Erken Teşhisin Zorluğu
Prof. Dr. Esin Korkut, karın zarı kanseri belirtilerinin hastalığa özgü olmaması nedeniyle erken teşhisin zor olduğunu ifade etti. Teşhis sürecinde ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıca, karın boşluğunda biriken sıvıdan örnek alınarak değerlendirme yapılır. Laparoskopi ve biyopsi yöntemleri ile karın zarına doğrudan bakarak örnek alınabilmektedir.
Karın zarı kanserinin tedavisi, kanserin yeri, evresi ve kişinin genel sağlığı gibi birçok faktöre bağlıdır. Genellikle karın zarı kanserleri, yayılmış bir kanserin ileri evresi olduğundan tedavisi oldukça zordur. Çoğu karın zarı tümörü kemoterapiye yanıt vermediğinden, birçok hekim belirtileri azaltmak, ağrıyı hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla palyatif bakıma odaklanmaktadır. Özel durumlara bağlı olarak, başka tedavi seçenekleri de mevcut olabilir. Örneğin, sitoredüktif cerrahide peritondaki tümörler ve bazen komşu karın organları çıkarılmaktadır. Genellikle bu cerrahiden hemen sonra uygulanan hipertermik intraperitoneal kemoterapi yöntemi, kalan kanser hücrelerini yok etmek için karın bölgesinin içinin ısıtılmış kemoterapi ilaçlarıyla yıkanmasını içerir. Ayrıca, peritonektomi, karın zarı çıkarılmak üzere yapılan bir ameliyat türüdür.