1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Kanserle Mücadelede Yenilikler ve Gelişmeler

Kanserle Mücadelede Yenilikler ve Gelişmeler

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kanserle Mücadelede Yenilikler

DNA’daki mutasyonlar ve genetik bozukluklar, kanser hastalığının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Günümüzde, bu hastalıkla mücadelede akıllı moleküller, adeta bir ‘sihirli mermi’ etkisi yaratmaktadır. Son yılların en önemli buluşlarından biri de mRNA aşılarıdır. Bu aşılar, kanserli hücrelerin genetik yapısı üzerinde değişiklik yaparak, bu hücreleri tekrar normal hücrelere dönüştürme çalışmalarına olanak tanımaktadır. 4 Şubat Dünya Kanser Günü yaklaşırken, kanser tanı ve tedavisindeki yenilikleri, ABD Jackson Laboratuvarı immünoloji uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz, Acıbadem Maslak Hastanesi tıbbi onkoloji uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir ve mikrobiyolog Ali Rıza Akın ile konuştuk.

HASTALIĞIN SON DURUMU

‘Pankreas ve Beyin Kanserleri Hâlâ Riskli’

Son yıllarda gençlerde kalın bağırsak ve pankreas gibi bazı kanser türlerinin görülme oranında artış gözlemlenmektedir. Bu durum, tarama testlerinin daha erken yaşlarda yapılmasına neden olmuştur. Örneğin, kolonoskopi yaşı 50 iken, şimdi bu yaş 45’e çekilmiştir. Kanser, erken tespit edildiğinde tedavi edilebilen bir hastalık haline gelmektedir. Ancak, pankreas ve beyin kanserleri (glioblastoma) ölüm oranlarının en yüksek olduğu kanser türleri arasında yer almaktadır.

(Prof. Dr. Gökhan Demir)

KANDA DOLAŞAN TÜMÖR DNA’SI

‘Geriye Bir Şey Kalmış Mı Bakılıyor’

‘Geriye Bir Şey Kalmış Mı Bakılıyor’

Geçen yıl, ABD Gıda ve İlaç Dairesi, meme, akciğer ve kalın bağırsak kanserlerinin erken tanı ve taramasında kanda dolaşan tümör DNA’sı (circulating tumor DNA) yönteminin kullanılmasına onay verdi. Ameliyat sonrası hastaya koruyucu tedaviler uygulamak yerine, artık hastadan alınan kan örneği ile geriye kalan kanser hücrelerinin varlığına bakılmaktadır. Radyolojik görüntülemenin bazı sınırlamaları vardır; örneğin, 5-6 mm’den küçük lezyonları tespit edemeyebilir. Ancak, kanda dolaşan tümör DNA’sı yöntemi, bu kadar küçük nodüllerin varlığını belirleyebilme yeteneğine sahiptir. Ülkemizde de bu testlerin kısa süre içinde uygulanmaya başlanması beklenmektedir.

(Prof. Dr. Gökhan Demir)

mRNA AŞILARI-İMMÜNOTERAPİLER

‘Kanser Hücresini Öldür, Yanındakini Değil’

‘Kanser Hücresini Öldür, Yanındakini Değil’

Kansere karşı geliştirilen mRNA aşıları, günümüzde oldukça heyecan verici bir gelişme olarak öne çıkmaktadır. BioNTech, bu alanda uzun yıllardır çalışmalar yürütmekte ve klinik deneyler devam etmektedir. İlk veriler umut verici görünmektedir. mRNA aşıları, bağışıklık hücrelerinin doğrudan kanser hücrelerini tanıyıp yok etmesini sağlamaktadır. Ancak, burada en büyük zorluk kişiye özel olması gerektiğidir çünkü kanserin birçok farklı mutasyonu bulunmaktadır. Kişiye özel aşılar, çok etkili sonuçlar vermektedir. 2025’te, faz 3 çalışmalarında ilginç sonuçlar elde edilmesi beklenmektedir. Ayrıca, bu kanser aşılarının diğer immünoterapilerle birleştirilmesi de gündemdedir. Böylece, bağışıklık hücrelerinin üzerindeki frenler kaldırılmakta ve hedeflenen kanser hücrelerini yok etmesi sağlanmaktadır.

(Prof. Dr. Derya Unutmaz)

Bu bağışıklık sisteminin en güzel özelliklerinden biri hafızasının olmasıdır; eğer kanser hücrelerinin yüzde 99.9’u yok edilirse, geriye kalan birkaç hücre hatırlanarak yok edilmektedir. Bu durum, bağışıklık sisteminin kanserden kaçmasını zorlaştırmaktadır.

‘Kemoterapiye Gerek Kalmayacak’

Bağışıklık sistemini düzenleyen immünoterapilerde, geçmişte sadece üç molekül biliniyorken, günümüzde yeni nesil inhibitörler piyasaya sürülmüştür. Bu moleküller ile bağışıklık sistemini yönetmek mümkün hale gelmiştir. Akıllı moleküller, ağızdan alınan haplar şeklinde kullanılabilmektedir. Zamanla, bazı tümörlerde immünoterapinin tek başına yeterli olacağı düşünülmektedir.

DNA’daki farklı mutasyonlar ve bozukluklar tümör oluşumuna yol açmaktadır. Akıllı molekülleri kullanarak, normal hücrelere zarar vermeden, DNA bozukluğu olan kanser hücrelerini bulup yok edebilmekteyiz. Özellikle prostat kanserlerinde BRCA mutasyonlarının tespit edilmesi, daha önce meme ve yumurtalık kanserlerinde kullanılan akıllı moleküllerin prostat kanserinin belirli alt gruplarında da etkili olabileceğini göstermektedir. Ayrıca, berrak hücreli böbrek kanserlerinde immünoterapinin akıllı moleküllerle birleştirilmesi önemli avantajlar sağlamaktadır.

(Prof. Dr. Gökhan Demir)

‘Hücrelerin Hafızası Var’

Geçtiğimiz ay Nature dergisinde yayımlanan bir araştırma, beyin hücrelerine belirli aralıklarla sinyal verilmesinin hafızayı geliştirdiğini ortaya koymuştur. Örneğin, bir kimyasal ilaç hücreye etki ettiğinde, hücre belirli bir tepki verir. Eğer sinyallerin aralıkları açılırsa, hücre bu bilgiyi daha iyi hatırlamakta ve buna göre davranmaktadır. Biz de bağışıklık hücrelerini kansere karşı programlamak için benzer bir yaklaşım geliştirmekteyiz. Genetik olarak değiştirilen bağışıklık hücreleri, kanser hücrelerini öldürmek üzere programlanmaktadır. Bu hücreler, CAR-T hücreleri olarak adlandırılmaktadır. Ancak, bu hücreler kanser hücreleriyle sürekli ve hızlı bir şekilde savaşırken yorgun düşmektedir. Bu durumu iyileştirmek için laboratuvar ortamında aralıklarla savaşmalarını sağlamak üzerine çalışmalar sürdürülmektedir; yani, “Git birkaç hücreyi öldür, sonra dur, dinlen” komutunu vererek hem eğitimi hem de hafızayı geliştirmeyi hedefliyoruz.

(Prof. Dr. Derya Unutmaz)

BAŞKA GELİŞMELER DE VAR

GENETİK

Nano teknoloji ve genetik alanındaki gelişmeler, kanserli hücrelerin içindeki DNA hasarını yok etmek ve onları normal hücrelere dönüştürmek için klinik çalışmaların ilerlemesine olanak tanımaktadır. Laboratuvar ortamında olumlu sonuçlar elde edilmiş olsa da, bu çalışmalar henüz erken evrelerdedir. Kanserin genetik sırları, yavaş yavaş çözülmektedir.

(Prof. Dr. Gökhan Demir)

YAPAY ZEKÂ DESTEĞİ

İnsanda yaklaşık 30 bin gen bulunmaktadır. Bu genlerin ürettiği birkaç yüz bin RNA molekülü ve onların da ürettiği milyonlarca protein vardır. Bu proteinlerden herhangi birinde meydana gelen bir bozukluk bile kanser gelişimine yol açabilmektedir. Bir tümörden alınan örneğin analiz edilmesi, insanın akıl ve zamanını aşan bir süreçtir. Genetik haritalama ve radyolojide, yapay zekanın rutin kullanımı yaygınlaşmaktadır; bu sayede hızlı tarama yapılmakta ve 1-2 milimetrelik nodüller tespit edilebilmektedir.

(Prof. Dr. Gökhan Demir)

MİKROBİYOTANIN ETKİSİ

Son on yıl içinde, bakterilerin kanser tedavisindeki önemi giderek daha fazla anlaşılmaktadır. Akıllı ilaçlar, kanser tedavisinde önemli bir yere sahip olmaya başlamıştır. İlaç şirketlerinin çoğu, mikrobiyota üzerine yoğunlaşan çalışmalar yürütmektedir. Vücut, kanseri yok etmeye çalışırken, bağırsaklardaki bakterilere de zarar verebilmektedir. Ancak, bu bakterileri sağlıklı bir şekilde yönlendirmek, kanserle mücadelede önemli bir strateji haline gelmiştir.

(Mikrobiyolog Ali Rıza Akın)

Kanserle Mücadelede Yenilikler ve Gelişmeler
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin