YANLIŞ! “Kalp hastalığı konusunda endişelenmek için çok gencim.” Doğrusu: Şu anda nasıl yaşadığınız, gelecekte kalp hastalığına yakalanma riskinizi önemli ölçüde etkiliyor. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde atardamarlarda plak oluşumunun öncü belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Ayrıca, günümüzde genç ve orta yaşlı bireylerde kalp sorunları daha sık görülmektedir. Bunun başlıca nedeni, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik sonucu obezite ve tip 2 diyabet gibi risk faktörlerinin daha erken yaşlarda ortaya çıkmasıdır.
YANLIŞ! “Kalp durması ve kalp krizi aynı şeydir.” Doğrusu: Kalp kası, damarlardaki tıkanma sonucu yeterli oksijen ve besin alamadığında hasar görmeye başlar. Eğer bu durum tedavi edilmezse kalp kası ölebilir. Koroner arterlerden birinin tıkanması kalp krizine yol açar. Kalp durması ise kalbin vücuda kan pompalamayı durdurması sonucu, hastanın nefes alamaması ve bilincin kaybolması ile tanımlanır. Yetişkinlerde kalp durmasının en yaygın nedeni kalp krizidir; çünkü kalp krizi geçirenlerde ölümcül ritim problemleri gelişebilir. Ancak bu ritim sorunları sadece kalp krizinde değil, başka durumlarda da ortaya çıkabilir. Kalp durması, her zaman kalp krizini işaret etmez. Bu durumda hemen 112 acil servisi aramak ve uzman biri tarafından kalp masajına başlanması gerekir.
YANLIŞ! “Yüksek iyi kolesterole sahip olmak, kötü kolesterolü dengeleyebilir.” Doğrusu: Eskiden iyi kolesterolün (HDL) yüksek olmasının kötü kolesterol (LDL) seviyesinin etkilerini telafi edeceği düşünülürdü. Ancak son araştırmalar, bunun geçerli olmadığını ortaya koymuştur. LDL kolesterol seviyesini kontrol altında tutmak hayati öneme sahiptir. Yüksek HDL seviyesi iyi bir durum olsa da, bu durum vücuttaki kolesterol birikimini tamamen engellemez.
YANLIŞ! “Kalp hastalığı bir erkek hastalığıdır.” Doğrusu: Kardiyovasküler hastalıklar, kadınların da erkeklerle eşit oranda hayatını kaybetmesine neden olmaktadır. Aslında, koroner kalp hastalığından ölen kadın sayısı, meme kanserinden ölen kadın sayısından iki kat daha fazladır. Bu durum, kalp hastalıklarının yalnızca orta yaşlı erkeklerde görüldüğü inancının ne kadar tehlikeli olduğunu göstermektedir. Bu yanılgı, kadınların kalp hastalığı risk faktörleri ve semptomları hakkında daha az bilgi sahibi olmalarına ve kalp krizi geçirdiklerinde acil servisi daha geç aramalarına yol açarak, hayatta kalma şanslarını önemli ölçüde azaltabilir.
YANLIŞ! “Yüksek tansiyonum olup olmadığını bilirdim, çünkü belirtileri olurdu.” Doğrusu: Yüksek tansiyon, “sessiz katil” olarak adlandırılır; çünkü çoğu kişi bu durumun farkında olmayabilir. Yüksek tansiyon, belirtiler vermediği için çoğu zaman tedavi edilmez. İhmal edilirse kalp krizi, felç, böbrek hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, yüksek tansiyon tedavisi erken dönemde son derece önemlidir.
YANLIŞ! “Vitaminler ve besin takviyeleriyle kalp hastalığı riskimi azaltabilirim.” Doğrusu: Antioksidan özelliklere sahip E, C vitaminleri ve beta karotenin kalp hastalığı riskini azalttığı bilinse de, bu vitaminlerin dışarıdan takviye olarak alınmasının koruyucu etkisi olduğu gösterilmemiştir. Vücut, vitaminleri ve mineralleri en iyi şekilde doğal besinlerden alır. Bu nedenle, gerekli vitamin ve mineralleri takviyelerle değil, dengeli bir şekilde sebze ve meyve tüketerek almak daha sağlıklıdır.
YANLIŞ! “Kalp krizi sırasında öksürmek hayatınızı kurtarabilir.” Doğrusu: Kalp krizinde şiddetli öksürmenin kalp durmasını önleyeceğine dair bilimsel bir kanıt yoktur. Kalp krizi sırasında kalp durursa, bilinç kaybolur ve kalp masajı yapılmadığı takdirde hasta hayatını kaybeder. Eğer bilinç açıksa, bu durumda kalp durmamıştır ve dolayısıyla kalp masajına gerek kalmaz. Bu süreçte, öksürmek yerine 112’yi aramak daha kritik bir eylemdir.
YANLIŞ! “Kalp hastalığı olanlar egzersiz yapmaktan kaçınmalı.” Doğrusu: Egzersiz, kalp kasını güçlendirir ve vücuttaki kan akışını iyileştirir. Kalp krizini veya kalp durmasını tetikleme riski son derece düşüktür. Ancak, eğer tamamen hareketsiz bir yaşam sürüyorsanız ve ileri derecede kalp hastalığınız varsa, spor yapmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
YANLIŞ! “Kolesterol ilaçları karaciğere zarar veriyormuş. İlacı bırakmalıyım.” Doğrusu: Yüksek kolesterol düzeyleri, atardamarlarda darlık gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Bu darlık kalp krizi, felç ve ölüme yol açabilir. Sağlıklı bir diyet, egzersiz ve kilo vermek bu riskleri azaltabilir; ancak her zaman yeterli olmayabilir. Bu nedenle, seçilmiş hastalarda kolesterol ilaçlarının kullanımı gereklidir. Bilimsel çalışmalar bu ilaçların kalp krizi, felç ve ölüm riskini azalttığını göstermiştir. Tüm ilaçlarda olduğu gibi, bu ilaçların da yan etki ihtimali vardır; ancak bu risk oldukça düşüktür ve ilacın kesilmesiyle ortadan kalkar. Doktorunuz bu düşük ihtimal için sizi düzenli olarak kontrole çağıracaktır. Kolesterol ilaçlarından elde edilen fayda, bu riskten çok daha önemlidir. Bu nedenle, doktor kontrolü altında bu ilaçların kullanımı hem ölüm riskini azaltır hem de güvenlidir.
YANLIŞ! “Kırklı yaşlara geldikten sonra herkes aspirin kullanmalı.” Doğrusu: Kan sulandırıcılar, kalp krizi geçiren veya stent ya da bypass uygulaması yapılan hastalar için ömür boyu kullanılması gereken, yeniden kalp krizi riskini azaltan ilaçlardır. Ancak, hiç kalp krizi geçirmemiş bireylerin aspirin kullanarak kalp krizi ve ölüm riskini azaltmaları tartışmalıdır. Bazı kan sulandırıcıların mide üzerinde olumsuz etkileri vardır ve kanama riskini artırabilir. Bu nedenle, “primer koruma” dediğimiz hiç kalp krizi geçirmemiş hastalarda aspirin kullanımı yalnızca kalp hastalığı açısından çok yüksek risk taşıyan bireylerde faydalı olabilir. Düşük riskli bireylerin aspirin kullanmasının faydasının yanı sıra zararı dahi olabilir.