Kalbin Elektriksel Kontrol Sistemi
Kalp, tıpkı bir şehrin elektrik şebekesi gibi karmaşık bir kontrol sistemine sahiptir. Sağ kulakçıkta bulunan ana merkezden (sinüs düğümü) çıkan elektriksel uyarılar, kalbin kulakçıkları ile karıncıkları arasındaki iletişimi sağlamak üzere bir ara istasyondan (atriyoventriküler düğüm) geçer. Bu süreç, iletim yolları aracılığıyla karıncıklara yayılır. Böylece, ana merkezde üretilen elektriksel uyarılar, kalp kası hücrelerine senkronize bir şekilde iletilerek kalbin kasılmasını sağlar.
Bununla birlikte, çeşitli faktörler nedeniyle kalbin bu normal uyarı ve iletişim sisteminde aksaklıklar meydana gelebilir. Bazen doğuştan gelen ekstra yollar, iletişimde kısa devrelere yol açarak taşikardi olarak bilinen hızlı kalp atışlarına neden olabilir. Ayrıca, kalbin herhangi bir yerinden, sinüs düğümünün kontrolü dışında elektriksel uyarılar çıkabilir ve bu da hızlı atışlara yol açabilir.
Tanı Yöntemleri
Kalp ritim bozukluklarının teşhisi, elektrofizyolojik çalışma adı verilen bir yöntemle yapılır. Bu yöntemde, kasık ve/veya boyundan damar içine yerleştirilen ince kılıflar aracılığıyla kalbe ulaşan elektrod kateterleri kullanılır. Bu ince kablolar, kalbin içinden doğrudan elektrik sinyalleri alarak gelişmiş bilgisayarlar yardımıyla değerlendirilir. Bu sayede, kalbin elektriksel çalışması normalden sapmalar açısından incelenir.
Hastaların çarpıntı şikayetleri olduğunda, hızlı atışların nedenleri özel yöntemlerle kalbin içine yerleştirilen bu elektrodlar aracılığıyla araştırılır. Bu çalışma genellikle 30 dakika sürer. Eğer tedavi edici bir girişim gerekiyorsa, bu işlem 1-4 saat kadar sürebilir. Kısa devrelerin varlığı saptanırsa, radyofrekans dalgaları ile noktasal enerji verilerek kısa devre yakılır ve çarpıntı tedavi edilir. Ayrıca, çarpıntıyı oluşturan bir odak tespit edilirse, radyo dalgası enerjisi ile bu odak ortadan kaldırılır. Bu işleme kateter ablasyonu tedavisi denir.
Tedavi Yöntemleri
Kateter ablasyonu, radyo dalgaları kullanılarak yapılan bir ritim bozukluğu tedavi yöntemidir. Bu yöntem, ilaçlarla kontrol altına alınamayan veya hastaların yaşam boyu ilaç kullanmak istemediği durumlarda tercih edilir. Bazı durumlarda ritim bozukluğu, yaşamı tehdit edecek kadar önemli hale gelebilir ve bu nedenle doğrudan kateter ablasyonu uygulanması gerekebilir.
İşlem, genellikle lokal anestezi altında yapılır; iğne giriş yerleri uyuşturularak bazı durumlarda genel anestezi de tercih edilebilir. Hastanın işlem sırasında rahat hissetmesi için sakinleştirici ilaçlar kullanılabilir. İşlem sonrası, kanamayı önlemek adına birkaç saat bacakların hareketsiz tutulması gerekebilir.
Doç. Dr. Başar Candemir