Gülşah Karaman – PembeNar Özel”Şekerli ve yağlı besinler yerine şekersiz ve doğal besinler ile kahveyi tüketmek oldukça önemlidir. Kahve, sütlü de içilebilir ancak en sağlıklı şekli sade olarak tüketilmesidir. İçine şeker ve aroma eklenmemesi, faydalarını artıracaktır” diyen Beslenme Uzmanı Selahattin Dönmez, kahvenin sağlık üzerindeki etkileri hakkında şunları belirtti:
Kafeinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi
Kahve, içerdiği kafein sayesinde beyin ve vücut üzerinde hafif bir uyarıcı etkiye sahiptir. Kahve içtiğimizde, uyanıklığı artırma ve dinç kalma gibi enerji veren özellikleriyle kendini gösterir. Kafeinin etkisi, içildikten yaklaşık 20-30 dakika sonra başlar ve 4-6 saat kadar sürer. Bir fincan kahve ortalama 70-80 mg kafein içermekte olup, kahvenin türüne ve yoğunluğuna göre bu miktar 60-200 mg arasında değişiklik göstermektedir. Avrupa Güvenli Besin Tüketim Komisyonu, günde 400 mg kadar kafein alımını genel olarak güvenli kabul etmektedir ve bu miktar, orta düzeyde güvenli kafein tüketimi olarak tanımlanmaktadır.
Günlük Kahve Tüketim Miktarı
Kahvedeki kafein, sinir sistemini hafif etkileyen bir uyaran olmasına rağmen, yapılan araştırmalar günlük 3-4 fincan tüketiminin uykusuzluk, çarpıntı ve bağımlılık gibi olumsuz etkiler yaratmadığını göstermektedir. Ancak bu miktarın üzerinde kahve tüketimi risk yaratabilir. Hamileler, emziren anneler ve hipertansiyon hastaları için bu miktar 2 fincanla sınırlı tutulmalıdır.
Kahve Türleri ve Tüketim Zamanları
Filtre edilmiş kahve, en sağlıklı kahve içim şekli olarak öne çıkmaktadır. Ancak birçok kişi Türk kahvesi gibi filtre edilmemiş kahveleri tercih etmektedir. 2 fincan, yoğun kafein içeren bu kahveler için sağlıklı bir sınırdır. Kahve, günde her zaman tüketilebilecek bir içecek olmasına rağmen, duyarlı bireylerin gece yatmadan önce içmemesi önerilmektedir. Özellikle demir eksikliği anemisi olan bireylerin, yemeklerden en az 1-2 saat sonra kahve tüketmelerine dikkat etmeleri gerekmektedir.
Kahvenin Sindirim Üzerindeki Etkisi
Kahve tüketimi, kişisel farklılıklara bağlı olarak sindirim sistemini hızlandırabilir. Bazı bireyler, ana öğün sonrasında içilen kahvenin sindirimi kolaylaştırdığını belirtmektedir.
Kahve ile Beslenme Alışkanlıkları
Kahvenin yanında ne yenildiği, sağlık etkilerini belirleyebilir. Şekerli ve yağlı besinler yerine, şekersiz ve doğal gıdalar ile kahve içmek gereklidir. Kahve, sütle de tüketilebilir ancak en iyisi sade olarak içilmesidir. Dünya Sağlık Örgütü, günde 3-4 fincan kahvenin tip 2 diyabet riskini %20-30 oranında azaltabileceğini belirtmektedir. Ayrıca, orta düzeyde kafein alımının hipertansiyon riski üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.
Hamilelik Döneminde Kahve Tüketimi
Hamilelik döneminde, hem anne hem de bebek sağlığı için dikkatli beslenmek önemlidir. Avrupa Gıda Güvenliği Otoriteleri, günde 200 mg’a kadar kafein alımını güvenli bulmaktadır. Hamileler, diğer kafein kaynaklarını da göz önünde bulundurarak kahve tüketimini sınırlamalıdır.
Kahve ve Antioksidan Özellikleri
Kahve, polifenol adı verilen güçlü antioksidanların kaynağıdır. Bir fincan kahve ile günde ortalama 150-550 mg polifenol alınabilmektedir. Günlük antioksidan ihtiyacımızın büyük bir kısmını 3-4 fincan kahve ile karşılamak mümkündür. Kahve, yaşlanmayı yavaşlatan özellikleri ile sağlıklı bir içecek olarak öne çıkmaktadır.
Kahve Kalitesi ve Saklama Yöntemleri
Barista Eğitmeni ve Kahve Uzmanı Yunus Çakmak, kaliteli kahvenin nasıl anlaşılacağı ve saklama yöntemleri hakkında önemli bilgiler veriyor:
- Kaliteli Kahve Seçimi: Kahve, yetiştiği yer ve kavrulma şekli ile değerlendirilmelidir. İyi bir kahveci, kullandığı kahvenin detaylarını paylaşır.
- Kahvenin Saklama Yöntemleri: Kahve, özel paketlerde saklanmalıdır. Dışarıdan hava almadığı ve gazını dışarı attığı sürece tazeliğini korur.
- Öğütülmüş Kahve Tazeliği: Öğütülmüş kahve, hemen tüketilmelidir; aksi takdirde aroması kaybolur.
- Kahve Çekirdeği Seçimi: Kahve çekirdeği seçerken damak tadınıza uygun olanları tercih etmelisiniz. Kavrulma tarihine dikkat etmek önemlidir.
Kahve ile İlgili Trendler ve Türkiye’nin Yeri
Son dönemde, şekerli kahve tüketimi yaygındır ancak gerçek kahve tutkunları, kahvelerini sade içmeyi tercih eder. Türkiye, kahvesever bir toplum olarak, kahve festivaline ev sahipliği yapmaktadır. Bu festivaller, kahve kültürünü yaymakta ve insanları bilinçlendirmektedir.
Kahvenin Ruhsal ve Fiziksel Etkileri
Kahve, mutluluk hormonu salgılaması açısından çikolatadan bile daha etkilidir. Kahvenin kokusu ve tadı, insanı rahatlatır ve enerji verir. Kahve, spor öncesi ve iş başlangıcında zindelik sağlar.
Kahve Yapımının Püf Noktaları
Kahve yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Türk Kahvesi: İnce öğütülmüş kahve ve 40 derecelik su kullanılmamalıdır. 5,7 gram kahve ile 2 dakika demleme süresi idealdir.
- Filtre Kahve: 91-93 derece sıcaklıkta, 300 ml su için ortalama 16-18 gram kahve kullanmalısınız.
Kahve Sunumu
Kahve sade olarak sunulmalı, yanında su olmalıdır. Türk kahvesinin yanında sunulan su, ağzı temizlemek için önemlidir. Su, kahvenin tadını daha iyi alabilmemiz için gereklidir.
Kahve ve Aromalar
Şuruplarla yapılan kahve türleri, kahvenin özünden uzaklaşmasına neden olabilir. Kahveye doğal baharatlar veya meyveler eklenmesi, kahvenin tadını artıran bir yöntemdir. Ancak kimyasal aromalar kullanmaktan kaçınılmalıdır.
1 Ekim Dünya Kahve Günü’ne özel evde yapabileceğiniz birbirinden farklı kahve tariflerini, Barista Eğitmeni-Kahve Uzmanı Yunus Çakmak’tan; kahvenin tarihini, kahve çekirdeklerinin özelliklerini ve kahve demlemenin püf noktalarını Kahve Uzmanı Cem Arslan’dan öğrenmek için videolarımızı izleyin.