Kahramanmaraş’ta Fay Hatları Üzerine Önemli Çalışma
Merkez Onikişubat ilçesinde gerçekleştirilen kapsamlı çalışma, Dr. Öğretim Üyesi Alican Kop başkanlığındaki 7 kişilik bir uzman ekip tarafından yürütüldü. Ekip, 40 farklı noktada hendek açarak fay hatlarını inceledi. Bu hendeklerde yapılan gözlemler ve analizler sayesinde, faylarda meydana gelen kırılmalar üzerinden yaşlandırmalar yapılarak, bu hatların en son ne zaman deprem ürettiği tespit edilmeye çalışıldı. Çalışmaların tamamlanmasının ardından Onikişubat Belediyesi Konferans Salonu’nda araştırmanın tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.
MAHÇİÇEK: “BİZLER DEPREM OLDUKTAN SONRA AH VAH DİYORUZ”
Toplantıda konuşan Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, bu çalışmanın Türkiye’de bir ilk olmasına dikkat çekerek, elde edilen sonuçlarla gerekli tedbirleri alma yoluna gideceklerini belirtti. Mahçiçek, şunları ifade etti: “Bu alanda böyle bir ciddi çalışma bugüne kadar yapılmamıştı. Bu sıkıntıları aşmak ve fay hatlarıyla ilgili derinlemesine çalışmalar gerçekleştirmek amacıyla bu kalıcı ve kapsamlı araştırmayı yapmamız gerektiğini düşündük. Sütçü İmam Üniversitemizin değerli hocalarıyla birlikte, belediyemizin kıymetli ekibiyle bu projeyi gerçekleştirdik. Bu, ülkemizde ilk olan bir çalışma. Temenni ederim ki, bu çalışmayı diğer alanlarda da başka kuruluşlarımız gerçekleştirir. Çünkü bizler, depremler olduktan sonra ah vah diyoruz. Devletimiz güçlü, Elhamdülillah yıkılan yapılarımızın yerine yenilerini yapıyor; fakat önemli olan, binaların yıkılmadan ayakta kalmasını sağlamak ve insanların altında kalmasını önlemektir. Bu bağlamda, Kahramanmaraş, depremler açısından önemli bir şehir ve gelecekte de deprem üretmesi olası birçok fay hattına sahip.”
KAHRAMANMARAŞ FAY ZONU
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Deprem Araştırma ve Risk Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Alican Kop, harita üzerinde yapılan çalışmalarla birlikte Kahramanmaraş’taki fay hatları hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’de deprem denilince akla ilk gelen şehirlerin başında geldiğini belirttiği Kahramanmaraş hakkında, “Daha önce Ahır Dağı eteğinden geçen Ahır Dağı Fay Hattı’nın bilincindeydik. Ancak 2012 yılında Türkiye Diri Fay Haritası güncellendi ve şehrin, özellikle Onikişubat’ın kurulduğu bölgeden başlayarak Kahramanmaraş Ovası’na kadar uzanan alanda birbirini takip eden birkaç kol halinde devam eden fay zonu olduğu ortaya kondu. Bu fay zonu, Kahramanmaraş Fay Zonu olarak adlandırıldı. Dolayısıyla Kahramanmaraş’ın depremselliği, bu kadar depremle anılmasının sebeplerinden biri de burada mevcuttur. Önemli iki deprem kaynağı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Doğu Anadolu Fay Zonu’dur. Bu fay, Bingöl Karlıova’da başlayıp Antakya’ya kadar uzanan bir hattır ve başlıca 6 büyük parça halinde devam etmektedir. Gölbaşı ile Türkoğlu arasındaki ve Türkoğlu ile Antakya arasındaki bölüm ise bizim için kritik bir öneme sahiptir. Çünkü bu hatların şehir merkezine uzaklığı yaklaşık 16-17 kilometredir. İlginç bir durum da, şu anda şehrimizde bu faylara en yakın yapılaşmalar arasında kamu binalarının bulunmasıdır.”
“GÖLBAŞI-TÜRKOĞLU SEGMENTİNDE 503 YILDIR DEPREM YOK”
Doğu Anadolu Fayı’nın Gölbaşı-Türkoğlu ve Türkoğlu-Antakya segmentlerinin depremselliğini incelediklerinde, 1822 yılında Türkoğlu civarında 7’nin üzerinde bir deprem olduğunu belirtti. Alican Kop, “Yani Kahramanmaraş’ın yaşadığı en yakın büyük deprem 1822’de olmuştur. Ancak 1800’lü yıllarda Gölbaşı-Türkoğlu segmentinde hiçbir deprem kaydı bulunmamaktadır. Son depremlere baktığımızda, 1114 ve 1513 depremleri, ki bu depremler 7’nin üzerinde, 1513’ten beri 90 kilometre uzunluğundaki Gölbaşı-Türkoğlu segmentinde deprem olmamıştır. Yani 508 yıldır bu fay enerji biriktirmektedir. 400 yılda bir deprem üreten bu fay, 508 yıldır büyük bir deprem üretmemiştir. Bu durum, daha fazla enerji birikmesi ve olabilecek depremin daha büyük olacağı anlamına gelir. Bu bilgi, tüm yer bilimcilerin ve depremle ilgili çalışan kamu kurumlarının bilgisi dâhilindedir. Bu nedenle de Kahramanmaraş, depremle ilgili konularda her zaman pilot bölge olarak seçilmektedir.”
“BİRÇOK BİNA MAALESEF BU FAYLARIN ÜZERİNDE”
Kahramanmaraş’ın bu durumunun hem AFAD hem de MTA’nın ve diğer kamu kurumlarının farkında olduğunu belirten Kop, “Dolayısıyla şehrimizin en riskli konumda olan, en ciddi risk oluşturan kaynağı bu faylardır. Ancak 2012’de Türkiye Diri Fay Haritası yenilendi ve bu haritada, güneydeki sırtların hemen kuzeyinden başlayıp Kayseri yoluna devam eden ve Sır Barajı ile Ayvalı Barajı arasında yaklaşık 28 kilometre boyunca uzanan, birçok koldan oluşan bir fay konumlu olduğu belirlendi. Bu fayı önemsememiz gerekiyor çünkü Kahramanmaraş’a baktığımızda, deprem açısından iki önemli konu öne çıkıyor: Birincisi Gölbaşı-Türkoğlu segmentidir; ikincisi ise Kahramanmaraş, içinden fay hattı geçen şehirler arasında en başta geliyor. Ve tek bir kol değil, birçok koldan oluşan bir fay sistemimiz var. Bu durum, ciddi bir problem teşkil ediyor ve 2012’den sonra bu haritaların güncellenmesi nedeniyle yapılan birçok bina maalesef bu fayların üzerinde inşa edilmiştir.”
“PALEOSİSMOLOJİ ÇALIŞMALARINA İHTİYAÇ VAR”
Faydaki kolların her birinin aktif olup olmadığı, o fayların haritadaki gerçek konumları, fay zonunun hangi aralıklarla deprem ürettiği ve yüzey kırığı oluşturabilecek bir fay olup olmadığı gibi birçok sorunun hala cevapsız kaldığını ifade eden Kop, “Bu harita yayınlandıktan sonra bu soruları sürekli gündeme getirdik; ancak bugüne kadar maalesef bu konuyla ilgilenen kimse olmadı. Bu sorulara cevap verebilmenin tek yolu, paleosismoloji dediğimiz çalışmaların yapılmasıdır. Yani, herhangi bir fayın geçmiş dönem depremselliğinin araştırılması ve o depremlerin tarihlendirilmesi gerekmektedir. Bu konuda Sivrice depreminden sonra, Sayın Başkanım bilgisi, kültürü ve önderliğiyle hemen girişimci oldu; ‘Biz bu fayın Onikişubat Belediyesi içerisindeki konumunu hemen bulalım, araştıralım ve ne gerekiyorsa yapalım’ dedi. Biz de üniversite olarak belediyemize çalışma başlattık. Türkiye’de herhangi bir yerleşim birimiyle ilgili olarak bu detayda yapılan bir paleosismoloji çalışması yoktur. Bu çalışma ilk defa gerçekleştiriliyor.”