İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı
İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) temmuz ayı olağan meclis toplantısı, İBB Başkanı Tunç Soyer’in başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantının sonunda gündem dışı konuşma yapan Soyer, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu katılımcılarla paylaştı.
Soyer’in mektubu şu şekilde ifade edildi:
“Sayın Cumhurbaşkanım, bu mektubu bir CHP’li belediye başkanı olarak değil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazıyorum. Göreve başlama töreninizde yaptığınız konuşmayı dikkatle dinledim. ‘Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil; muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği ve kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyorum’ dediniz. Görev süresinin ilk gününde, en az oy aldığı mahalleyi ziyaret eden bir yönetici olarak, belediye başkanlığı görevimi ben de bu ilkeyle sürdürüyorum.
Söylediğiniz gibi, 28 Mayıs itibarıyla seçim dönemi sona erdi ve siz de seçim döneminin Türkiye’ye zarar vereceğini belirttiniz. Benim de niyetim, sizin ifade ettiğiniz gibi geçmişi karıştırmak değil. Muhalefetin, vizyonunuzu anlamadığını ve uzattığınız eli, sıkı yumruklarla karşıladıklarından bahsettiniz. Sayın Cumhurbaşkanım, İzmir’i gerçekten anlamak istiyorsanız, sizin de yumruğunuzu gevşetmeniz gerekiyor. İzmir, Türkiye’nin vicdanıdır; tarih boyunca böyle olmuştur. Bu nedenle, İzmir’i anlamadan ülkenin geleceğini inşa edemezsiniz. İzmir’i anlamanın bazı anahtarlarını naçizane paylaşmak istiyorum.
“SİZE OY VERMEYENLER DE MEMLEKETİNE AŞIK”
İzmir, muhalefetiyle, çeşitli renkleri, sesleri ve nefesleriyle yaşamaya devam edecektir. Çünkü bu çok seslilik, Türkiye için bir tehdit değil, zenginliktir. İnsanlar, özgür düşünceleriyle kendilerini ifade etmeye devam edecektir; zira İzmir, özgür düşüncenin şehridir. Unutmayın ki, size oy vermeyenler, en az size oy verenler kadar milliyetçi ve memleketine bağlıdır. Bu nedenle, ne korkarlar ne de sinerler. ‘Ya benim gibi sev ya da terk et’ demeyin bize. Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden bir an bile sapmadan var olmaya devam edeceğiz.
“İZMİR’İ CEZALANDIRMAYIN”
İzmir’in hakkını verin. CHP’li bir belediye başkanı olduğu için İzmir’i cezalandırmayın. Örneğin, 7 yıldır ihalesi yapılmayan Halkapınar-Otogar Metrosu. Örneğin, 4 yıldır ihalesine çıkılmayan Elektrik Fabrikası satışı. Örneğin, yaklaşık 1 yıldır yurtdışı borçlanma izni verilmeyen Çiğli Tramvayı. Ve yine yaklaşık 1 yıldır Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda onay bekleyen 30 milyon Euro’luk Narlıdere Metrosu kredisi gibi. İzmirli, hakkını almak istiyor. İzmirli, 45 verip 1 almayı istemiyor; vakit kaybetmek istemiyor. İzmirli, patinaj yapmadan yoluna devam ediyor.
Sayın Cumhurbaşkanım, naçizane arz ettiğim bu düşünceleri dikkate almanızı rica ediyorum. Değerli Özgür Hızal, sizden de ricam, Maliye Bakanımıza ya da Cumhurbaşkanımıza birlikte gidelim. Ne zaman derseniz, en azından Narlıdere Metrosu’nun 30 milyon Euro’luk son diliminin onayının verilmesi adına birlikte hareket edelim.”