İştahsızlık Nedir ve Nedenleri Nelerdir?
İştah, yemek yeme arzusunu ifade eden bir terimdir. Ancak bazı çocuklarda bu istek oldukça az olabilir ve bu durum, anne ve babalarda kaygı ve yetersizlik hissi yaratabilir. İştahsızlık, her yaş grubunda görülebilen bir sorun olsa da, genellikle ilk dört yıl ve ergenlik döneminde daha belirgin hale gelir. Konuyla ilgili olarak, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fikret İşbilir’in görüşlerine başvurduk.
İştahsızlığın Başlıca Sebepleri
İştahsızlık, vücudun enfeksiyonlara karşı verdiği bir tepki olarak gelişebilir. En yaygın nedenler arasında;
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Üst solunum yolu enfeksiyonları
- Paraziter hastalıklar
- Kabızlık
- Geniz eti büyümeleri
- Vitamin eksiklikleri
- Bazı metabolizma hastalıkları
- Daha nadir olarak çocukluk çağında görülen kanser vakaları
- Romatizmal hastalıklar
Bu tür hastalıklardan kaynaklanan iştahsızlık durumu genellikle 2-3 hafta sürebilir. Ancak bu süre uzarsa, gerekli tetkiklerin yapılması ve önlem alınması önemlidir.
Uzun Süreli İştahsızlığın Etkileri
Uzun süreli iştahsızlık, çocuğun büyüme ve gelişimini olumsuz etkileyebilir. Yeterli kalori alımının sağlanmaması durumunda, vücudun yapı taşları olan protein, hormon, vitamin ve mineraller eksik kalır ve bu da gelişimde gerilik yaşanmasına neden olabilir.
Pek Çok Sebep Olabilir
Fizyolojik sebepler dışında, iştahsızlık bazen çocuğun psikolojik durumu ile de ilişkili olabilir. Hiperaktif ya da tam tersine içe kapanık çocuklarda iştah değişiklikleri görülebilir. Eğer çocuğun büyüme ve gelişimi normal seyrindeyse (boy-kilo ve baş çevresi ölçümleri normal standartlarda ise), bu durumda anne ve babaların telaşlanmaması gerekir.
Sevmediği Besinleri Yedirmenin Yolları
Toplumda genellikle gürbüz çocukların sağlıklı, zayıf çocukların ise bir sağlık sorunu olduğu düşünülmektedir. Bu durum, ailelerin panik yapmasına ve iştahsız ya da zayıf çocuklarına yemek yedirme konusunda baskı yapmalarına yol açabilir. Dr. Fikret İşbilir, “Bazen çocuk, ailenin istediği besinleri tüketmiyor olsa bile normal boy ve kiloda olabilir. Bu durumda ailenin tutumu ısrarcı olmamalıdır. Çocuğun istemediği gıdaları yemesi konusunda baskı yapılmamalı; sevdiği gıdalarla birleştirerek yemesi sağlanmalıdır. Örneğin, peynir sevmeyen bir çocuğa peyniri börek veya makarna içinde yedirebilirsiniz” dedi.
Dr. İşbilir, daha küçük yaş grubundaki çocuklar için ise, besinlerin sevimli tabaklar hazırlanarak sunulmasının çocuğun o besine karşı ilgisini artırabileceğini belirtti. Ayrıca, çocuğun zamanından önce bazı besinlere alıştırılmaya çalışılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Özellikle ilk altı ay boyunca bebeğe yalnızca anne sütü verilmesi, sonrasında ise kademeli olarak diğer gıdalara geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Üç Gün Kuralı Nedir?
Yeni bir besine geçerken uygulanması gereken “üç gün kuralı” oldukça önemlidir. Bebekler doğdukları andan itibaren ilk kez karşılaşacakları gıdalara karşı alerji, duyarlılık ve hazmetme durumlarının takip edilmesi gerekmektedir. Bu ilk karşılaşmada amaç, bebeği doyurmak değil, ona gıdayı tanıtmaktır. Bu nedenle, ilk başta o besinden sadece üç kaşık verilmesi yeterlidir.
Çocuğun yeme alışkanlıklarının olumsuz etkilenmemesi için dikkat edilmesi gereken diğer hususlar şunlardır:
- Çocuğun yemek öncesinde abur cubur tüketmemesi
- Meyve suyu ya da su içerek midesini doldurmaması
- Televizyon önünde yemek yememesi
- Gerekirse aile ile aynı sofraya oturması
- Beslenme için acele edilmemesi
- Porsiyon ve çatal-kaşıkların çocuğa uygun şekilde hazırlanması
- Sofranın çekici hale getirilmesi