İsrail ile Hamas Arasında Dördüncü Tur Rehine-Tutuklu Takası
Gazze Şeridi’nde, İsrail ile Hamas arasında 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşması çerçevesinde dördüncü tur rehine-tutuklu takası dün gerçekleşti. Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla düzenlenen bu takasta, üç İsrailli rehine Hamas tarafından serbest bırakılırken, İsrail hapishanelerinde tutulan 183 Filistinli mahkûm da salıverildi. Salıverilen Filistinli mahkûmlar arasında 18 müebbet hapis cezasına çarptırılan, 54 ağır hapis cezası alan ve 111’i de 7 Ekim 2023’ten sonra Gazze Şeridi’nden alıkonulan kişiler yer aldı.
Olaysız Takas Süreci
İsrailli rehineler, 34 yaşındaki Yarden Bibas ve 53 yaşındaki Fransız-İsrailli Ofer Calderon, Han Yunus’ta düzenlenen sade bir törenle Kızılhaç yetkililerine teslim edilirken, 65 yaşındaki Amerikalı-İsrailli Keith Siegel ise Gazze Limanı’nda serbest bırakıldı. Dikkat çeken bir diğer detay ise, daha önce öldürüldüğü iddia edilen Hamas komutanı Haitham Hawajri’nin, Siegel’i Kızılhaç’a teslim edenler arasında bulunması oldu.
Ailesi Kayıp
Yarden Bibas’ın kaçırılan eşi Shiri ve iki küçük oğlu Kfir ile Ariel’in akıbeti ise hala belirsizliğini koruyor. Hafta başında Hamas, Shiri ve iki çocuğun esaret altında öldürüldüğünü iddia etmiş; ancak İsrailli yetkililer bu iddiayı doğrulamadıklarını, fakat “ciddi endişe” taşıdıklarını ifade etmişti. Kfir, kaçırıldığında 10 aylık, Ariel ise 4 yaşındaydı. Başbakan Binyamin Netanyahu, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda kalbinin Shiri, Ariel ve Kfir ile tüm rehinelerle birlikte olduğunu belirtti.
Filistin’de Sevinç ve Kutlamalar
İsrailli rehinelerin öğleden önce teslim edilmesinin ardından, Filistinli tutukluların serbest bırakılma süreci başladı. 183 tutukluyu taşıyan otobüsler, Han Yunus’taki Avrupa Hastanesi’ne ulaştı. Burada sağlık kontrollerinden geçirilen Filistinliler, daha sonra aileleriyle buluştular. Serbest bırakılan tutuklular arasında El-Fetih Hareketinden 54, Hamas Hareketinden 8, İslami Cihad Hareketinden 6, Halk Cephesi’nden 2 ve Demokratik Cephe’den 2 kişi yer aldı. Bu gelişme, Filistin topraklarında büyük sevinçle karşılandı.
Refah Sınır Kapısı Açıldı
Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı, İsrail ordusunun 8 ay süren işgalinin ardından hasta ve yaralıların tahliyesi için yeniden açıldı. Gazze’deki ateşkes ve esir takası anlaşması çerçevesinde, bugün 50 Filistinli çocuk yaralı ve hasta taşıyan ambulanslar Refah Sınır Kapısı üzerinden Mısır’a geçiş yaptı. Geçiş yapan grubun büyük bir kısmının kanser hastaları ve kronik rahatsızlıkları bulunan kişilerden oluştuğu bildirildi. Her hastaya, üç aile üyesinin eşlik ettiği belirtildi. Acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan çocuklar da bu geçişte yer aldı. İsrail ordusu, Gazze ile Mısır arasında yer alan Refah Sınır Kapısı’nı 7 Mayıs 2024’te işgal etmişti ve o tarihten bu yana geçişlere kapalıydı.
Filistin Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerden sorumlu müdürü Muhammed Zakut, açıklamasında “Tıbbi dosyalardan 50’si Mısır tarafından onaylandı. Bu sayının artmasını umuyoruz. Şu anda nakledilmeye hazır 6 bin vakamız ve tedaviye şiddetle ihtiyaç duyan 12 binden fazla vakamız var” ifadelerini kullandı. Diğer yandan, geçiş sırasında sınır kapısına Amerikan PMC güvenlik şirketinin paralı askerlerinin konuşlandırıldığı gözlemlendi. Amerikan askerlerinin yanı sıra Avrupa Birliği de, Filistinlilerin talebi üzerine sınır kapısında bir izleme misyonu bulunduruyor.
Kahire’de Toplantı: Arap Ülkelerinden Tehcir Planına ‘Ret’
Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar’dan üst düzey diplomatlar, dün Kahire’de düzenlenen toplantıda Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesine karşı olduklarını belirttiler. Toplantı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistinlileri Gazze Şeridi’nden Mısır ve Ürdün’e yerleştirme fikrini ortaya atmasının ardından gerçekleşti. Dışişleri Bakanları ortak açıklamada, “Yerleşim, sınır dışı etme, ev yıkımları, ilhak, yerinden etme yoluyla nüfusun azaltılması, teşvik edilmiş transfer veya halkın topraklarından sökülmesi” gibi Filistinlilerin “devredilemez haklarının ihlal edilmesini” reddettiklerini vurguladılar.
Bakanlar, açıklamalarında “Ortadoğu’da iki devletli çözüm doğrultusunda adil ve kapsamlı bir barışın sağlanması için ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle birlikte çalışmayı sabırsızlıkla beklediklerini” ifade ettiler. Trump, hafta içinde Beyaz Saray’da bir imza töreninde, “Mısır ve Ürdün’ün Gazzelileri ülkelerine almayacakları” yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, “Onlar için çok şey yaptık, onlar da bunu yapacak” şeklinde bir açıklama yaptı.