İnme ve Felç: Riskler ve Önlemler
İnme, ya da halk arasında bilinen adıyla felç, beyin fonksiyonlarındaki kayıplar nedeniyle meydana gelen ciddi sağlık sorunlarından biridir. Bu durum, hareket kaybı, denge bozukluğu ve birçok başka soruna yol açabiliyor. Alkol ve sigara tüketimi, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, obezite, yetersiz fiziksel aktivite, hipertansiyon, diyabet ve stres gibi etkenler, inme riskini artıran başlıca faktörler arasında yer alıyor.
Her Yaş Grubu Tehdit Altında
Son dönemde yaşanan pandemi süreci, özellikle hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme ve artan stres seviyeleri ile birlikte inme vakalarının artmasına neden oldu. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurten Küçükçakır, bu durumu “gizli ve hayati öneme sahip bir tehlike” olarak tanımlıyor. İnme, beyne giden damarların pıhtılaşması ya da zamanla tıkanması sonucu meydana gelebilirken, aynı zamanda damarların zarar görmesi de bu durumu tetikleyebiliyor. Genellikle 60 yaş üstü bireyler için bir tehdit unsuru olarak algılansa da, modern yaşam tarzı ile birlikte yaş ortalamasının düştüğünü vurguluyor. Dr. Küçükçakır, inme tedavisinde erken rehabilitasyonun kritik bir rol oynadığını belirterek, hastaların kaybettikleri birçok vücut fonksiyonunu geri kazanma şansının olduğunu ifade ediyor.
İnme En Çok Uyurken Ortaya Çıkıyor
Dr. Küçükçakır, inmenin ne zaman meydana geleceğinin kesin olarak bilinmediğini ancak önemli bir kısmının uyku sırasında ortaya çıktığını belirtiyor. Bu riski azaltmak için tansiyon, diyabet ve kalp sağlığının düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Ayrıca, beslenme alışkanlıkları, egzersiz eksikliği ve stresin de bu durumu tetikleyen önemli faktörler olduğunu vurguluyor. İnme belirtileri arasında aniden vücudun yarısında güçsüzlük, uyuşma, kol ve bacaklarda hareket edememe, hissizlik, konuşma zorluğu ve karşıdaki kişinin söylediklerini anlama güçlüğü, çift görme ve görme bulanıklığı yer almaktadır. Bu belirtilerle karşılaşan bireylerin derhal bir doktora başvurması gerektiği konusunda uyarıyor.
Ayrıca, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte, havaların ısınmasıyla dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da suya dalışlardır. Derinliği bilinmeyen havuz ya da denizlerde yapılan ani atlayışlar, omurilik yaralanmalarının en yaygın nedenlerinden biri olarak dikkat çekmektedir.