IBM Think Summit Etkinliği ve Feryal Özel’in Katkıları
4 Aralık 2019 tarihinde Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleştirilen IBM Think Summit etkinliği, teknolojinin ve yapay zekanın en son gelişmelerini tanıtmak için önemli bir platform oldu. Etkinlikte IBM’in sunduğu yeniliklerin yanı sıra, çeşitli alanlardan uzman konuşmacılar da yer aldı. Bu konuşmacılar arasında en dikkat çekici isimlerden biri, Nisan 2019’da insanlık tarihinin ilk kara delik fotoğrafını çeken ekipte yer alan tek Türk bilim insanı olan Feryal Özel’di.
Feryal Özel, kara delik fotoğrafının nasıl çekildiğine dair bilgiler vererek, gelecekteki teknolojik hedefler hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmanın ardından kendisiyle kısa bir röportaj gerçekleştirdik.
Röportaj
Soru: Yaptığınız keşifle ilgili birkaç cümle alabilir miyiz?
F.Ö: Elbette! Bu benim yaklaşık 20 yıl boyunca üzerinde çalıştığım bir projeydi. Bilgisayar hesaplamalarının büyük bir kısmını üstlendiğim modelleme ve analiz grubunun lideriyim. Bu kadar uzun bir süre boyunca emeğimizin karşılığını aldığımız için son derece mutluyuz. Ayrıca, burada, yani IBM Think gibi bir etkinlikte yer almak da benim için çok heyecan verici. Bilgisayarlar olmadan astrofizik alanında şu anda gerçekleştirebildiğimiz birçok şeyi yapamazdık. Dolayısıyla, teknoloji ve bilim birbirini destekleyerek ilerliyor.
Soru: Konuşmanızda bir sonraki hedefinizin uzay olduğunu söylediniz. Uzayla ilgili hedefleriniz nelerdir?
F.Ö: Şu an için belirli bir projemiz yok, ancak NASA’da çalıştığım için sürekli olarak “Bunun ilerisini nasıl gerçekleştirebiliriz?” düşüncesi içindeyiz. Teleskoplarımızın çözünürlüğü birbirlerinden olan uzaklıklarına bağlı. Dünya’nın çeşitli noktalarına teleskop yerleştirdiğimizde, bu durumun ileriki aşaması, yörüngeye teleskop yerleştirmek olabilir. Ancak bu aşamada, işleyebileceğimiz veri miktarıyla başa çıkmak oldukça zor. Bu nedenle, teknolojileri geliştirip, yörüngede analiz edebileceğimiz veri miktarını ve sıkıştırma sürecini nasıl optimize edebileceğimiz üzerinde çalışmalar yapıyoruz.
Soru: Yani, yeni bir teknoloji geliştirip, bu teknoloji ile uzaya gönderilecek herhangi bir sistemle veri aktarımını hızlandırmayı mı hedefliyorsunuz?
F.Ö: Evet, tam olarak öyle. Hem veri aktarım hızını artırmayı, hem de aktaracağımız veri miktarını azaltmayı amaçlıyoruz. Fiziksel olarak belirli bir miktarda veri toplamamız gerekecek; bu durum fiziksel yasalar tarafından belirleniyor. Ancak, tüm verileri Dünya’ya aktarmadan önce, uydular arası nasıl bir korelasyon ve analiz yapabileceğimizi araştırıyoruz. Bu şekilde, Dünya’ya iletilen veri miktarını azaltmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Soru: Son bir soru soralım; bu yeni teknolojinin geliştirilmesi ve yeni keşiflerin yapılabilmesi için tahmini bir süre verebilir misiniz?
F.Ö: Şöyle söyleyebilirim; kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede projelerimiz mevcut. Uzun vadeli projelerimiz 10 yıldan fazla sürecek. Kısa vadede, analizini yaptığımız birkaç kara delik verisi daha var. Özellikle galaksimizin merkezi olan Sagittarius A kaynağı ile ilgili veriler üzerinde çalışıyoruz. Umarım, bu verilere en geç bir yıl içinde ulaşabileceğiz; hatta belki de 6 ay gibi bir süre içinde. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Orta vadede, dünya genelinde farklı teleskoplar ekleyerek ve yeni metotlar geliştirerek projelerimizi sürdürüyoruz. Uzun vadede ise uzayda daha fazla araştırma yapmayı hedefliyoruz.