1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Hızla Yargıya Varma ve Bilişsel Önyargılar

Hızla Yargıya Varma ve Bilişsel Önyargılar

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Seçim yapma sürecinde bazı insanlar, her detayı incelerken aşırıya kaçarken, diğerleri tamamen düşünmeden ani kararlar verebiliyor. Bu durum, ruhbilimde “bilişsel önyargı” olarak adlandırılan bir düşünme biçimi ile ilişkilendiriliyor. Bilişsel önyargı, belirli zihinsel yanlılıklara yatkınlık anlamına geliyor.

Illinois Üniversitesi’nden Carmen Sanchez ve Michigan Üniversitesi’nden David Dunning tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, bu konudaki ilginç bulgular sunuyor. Araştırma, düşünmeden yargıya varmanın, daha geniş bir hata yapma eğiliminin bir parçası olduğunu ortaya koyuyor. Düşünmeden karar veren bireyler, genellikle ağır bedeller ödemek zorunda kalabiliyorlar.

600’den fazla katılımcıyla yapılan bu araştırmada, şizofreni hastalarında bu tür önyargılı davranışların daha yaygın olduğu görüldü. Araştırmacılar, şizofrenlerle ilgili çalışmalarda kullanılan bir düşünme oyununu bu araştırmada uyguladılar. Bu oyunda, bir balıkçı iki gölde balık tutuyor; bir gölde kırmızı, diğerinde ise gri balıklar bulunuyor. Oyuncular, balıkların hangi gölden tutulduğunu tahmin edebilmek için balıkları birer birer görmelidir. Araştırma sonucunda, bazı oyuncuların karar vermeden önce çok sayıda balık görmeleri gerekirken, aceleci olanların sadece bir-iki balık görerek karar verebildikleri belirlendi.

Aceleci Karar Vericilere Umut Var

Yine, kumar oyununda, hızlı karar verenlerin daha yüksek kazanma olasılığına sahip iddialara yönelmek yerine, düşük kazanma olasılığı olan seçeneklere atlama eğiliminde oldukları gözlemlendi. Ani karar veren bireyler, aynı zamanda aşırı özgüven hissi taşımaktadırlar. Araştırmacılar, aceleci ve derinlemesine düşünen bireyler arasındaki düşünce farklılıklarının, sözel sınavlarla ölçülen zekâ düzeyleri ve kişilik özellikleri göz önüne alındığında geçerli olup olmadığını inceledi; bu sayede, farkın yalnızca verilen görevlerin aceleyle yerine getirilmesinden kaynaklanmadığı sonucuna vardılar.

Düşünmeden Yargı Vermenin Arkasındaki Nedenler

Peki, bu düşüncesizce yargı vermenin arkasında yatan nedenler neler? Ruhbilimciler, iki ana düşünme türü olduğunu öne sürüyorlar. Bunlardan ilki “Sistem 1” olarak adlandırılan, anlık ve çaba harcamadan gerçekleşen düşünceleri yansıtırken, diğeri “Sistem 2” ise daha analitik, dikkatli ve ölçülü düşünme biçimini içeriyor. Araştırmacılar, çeşitli deneylerle katılımcıların tepkilerini ne kadar ölçüp biçerek verdiklerini belirlemeye çalıştılar. Sonuçlar, hem aceleci karar verenlerin hem de derinlemesine düşünenlerin otomatik Sistem 1 düşüncelerinden eşit derecede etkilendiklerini, ancak aceleci bireylerin Sistem 2’den diğerleri kadar etkilenmediğini gösterdi.

Düşünmeden verilen tepkiler sonucu oluşan zihinsel kirlenmeler ve diğer önyargılar genellikle Sistem 2’nin eksikliği ile ilişkilidir. Neyse ki, aceleci bireyler için umut var. Araştırmacılar, bu kişilerin önyargılarını hedef alan ve özellikle şizofreni araştırmalarında sıkça uygulanan biliş ötesi öğrenme (metabilişsel) eğitimlerinin, onların daha derin ve dikkatli düşünerek tepki vermelerine yardımcı olabileceğini vurguluyorlar.

Hızla Yargıya Varma ve Bilişsel Önyargılar
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin