Hipofiz Adenomları ve Belirtileri
Hipofiz adenomları, kafa içinde yer alan tümörler arasında beynin kendisinden ve zarından kaynaklanan tümörlerden sonra üçüncü sırada yer alır. Bu tümörler, nispeten sık görülen bir türdür. Ortaya çıkış nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, nadiren genetik geçişli kalıtsal hastalıklarla birlikte görülebilirler.
Hipofiz bezinde oluşan tümörler, ya aşırı hormon salgılaması nedeniyle ya da çevre dokulara yaptığı baskı ve yayılma ile belirti verirler. Hormon salgılamayan adenomlar genellikle yavaş bir şekilde büyürler ve yıllarca belirti vermeden kalabilirler. Buna karşın, hormon salgılayan adenomlar, hormonların vücutta yarattığı etkiler nedeniyle daha erken belirtiler gösterirler.
Belirtiler
Hipofiz adenomlarının belirtileri arasında özellikle şu durumlar yer alır:
- Baş ağrısı
- Halsizlik
- Görme netliğinde azalma
- Görme kaybı
- Göz küresi hareketlerinde kısıtlılık
- Çift görme
- Göz kapağında düşüklük
- Görme alanında azalma (özellikle gözün dış kadranlarına ait alanlarda kayıp)
Bu belirtiler, hipofiz adenomu gibi beyin tümörlerinin varlığını akla getirebilir. Ayrıca, hipofiz bezinin hormon salgılamasına bağlı olarak gelişen bazı durumlar da şu şekilde sıralanabilir:
- Prolaktin fazlalığı: Adet düzensizlikleri, meme dokusundan süt salgılanması, meme dokusunda gelişme, erkeklerde cinsel işlev bozuklukları, sperm miktarında azalma.
- Büyüme hormonu fazlalığı: Büyüme çağında aşırı uzama, yetişkinlikte çene, burun ucu, el ve ayaklar gibi uzuvların uç kısımlarında büyüme, kalp problemleri, terleme, yüksek kan şekeri ve eklem rahatsızlıkları.
- ACTH fazlalığı: Vücutta anormal yağ birikimi, kas güçsüzlüğü, yüksek kan basıncı ve kan şekeri, ciltte yağlanma ve akne oluşumu, çatlaklar ve psikolojik sorunlar.
- TSH fazlalığı: Kilo kaybı, çarpıntı, bağırsak sorunları, terleme, huzursuzluk ve sinirlilik.
- FSH – LH fazlalığı: Adet düzensizlikleri, cinsel işlev problemleri, kısırlık.
Hipofiz Adenomlarının Tedavisi
Hipofiz adenomlarının tedavisi, endokrinoloji ve nöroşirürji uzmanları tarafından yapılır. Endokrinolojik açıdan, vücudun hormonal dengesinin yeniden sağlanması büyük önem taşır. Nöroşirürji uzmanları ise sinir yapıları üzerindeki baskıyı hafifletmeye odaklanır. Bu nedenle, genellikle bu hastalar, endokrinolog ve beyin cerrahlarından oluşan bir ekip tarafından tedavi edilir.
Ameliyat genellikle burun boşluğundan yapılır ve zor beyin cerrahisi operasyonlarından biri olarak kabul edilir. Cerrah, tümöre ulaşmak ve çıkarmak için mikroskop ve endoskop gibi özel aletler kullanır. Günümüzde, endoskopik cerrahi yöntemi daha sık tercih edilmektedir. Bu yöntemle dışarıdan herhangi bir yara izi kalmaz ve hastanede kalış süresi kısalır.