1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Hipertansiyon: Tehlikeleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Hipertansiyon: Tehlikeleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hipertansiyonun Tehlikesi ve Önemi

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Keskin, dünya genelinde her gün 50 bin kişinin hayatını kaybetmesine yol açan hipertansiyon hastalığına dikkat çekmektedir. “Ülkemizde her üç kişiden biri, 40 yaş üzerindekilerin ise yarısı hipertansiyon hastasıdır. Ne yazık ki, bu kişilerin %60’ı tansiyon hastası olduklarının farkında bile değil. Çünkü ülkemizde insanlar, yılda bir kez bile tansiyonlarını ölçmüyorlar.”

Hipertansiyon, uzun süre belirti vermeden ilerleyen ve teşhis edilip kontrol altına alınmadığı takdirde kalp, damar sistemine, beyin, gözler ve böbreklere kalıcı hasar verebilen bir hastalıktır. Ülkemizde 18 yaşından büyük her üç bireyden biri hipertansiyon hastasıdır ve en büyük tehlike, hastaların durumlarının farkında olmamalarıdır. Birçok insanın tansiyon ölçme alışkanlığı bulunmamaktadır.

Doç. Dr. Muhammed Keskin, Covid-19 sonrası hastaların kardiyoloji polikliniklerine başvurularında artış yaşandığını ve çoğu hastanın hipertansiyon tanısını erken koyma fırsatı elde ettiklerini belirtmektedir.

Hipertansiyon Nedir?

Doç. Dr. Muhammed Keskin; “Normalde 120/80 mmHg altında olması gereken kan basıncının, yapılan ölçümlerde 140/90 mmHg üzerinde seyretmesine hipertansiyon diyoruz. Tansiyonun 120-139/80-89 mmHg arasında olması ise yüksek-normal kan basıncı olarak kabul edilmekte ve bu bireyler hipertansiyon adayı olarak değerlendirilmektedir.” demektedir.

Hipertansiyonun Belirtileri

Hipertansiyonun belirgin bir belirtisi olmadığını ifade eden Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Hipertansiyon tanısını koymak için tek kriter kan basıncının yüksek olmasıdır.” diyerek, baş ve ense ağrısı, kulak uğultusu, baş dönmesi, yüzde kızarıklık ve yanma hissi, sık idrara çıkma, burun kanaması, çarpıntı ve terleme gibi belirtilerin hastalığın başlangıç aşamalarında görülebileceğini vurgulamaktadır. Ancak belirti vermemesinin, hastalığın zararsız olduğu anlamına gelmediğinin altını çizmektedir.

“Belirti vermemesi zarar vermediği anlamına gelmez.”

Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Hipertansiyon, belirti vermeyen fakat ölümcül bir hastalıktır. Yüksek kan basıncı, kalbin iş yükünü artırmakta ve atardamarlara zarar vermektedir. Zamanla, özellikle kalp, böbrek, göz ve beyne kan götüren atardamarlarda hasar gelişmektedir. Bu organlar yüksek basınca uzun yıllar boyunca sessizce direnç göstermektedir. Bu nedenle kan basıncındaki yükselme, yıllarca belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerlemektedir. Sonunda, beyin kanaması, felç, kalp yetersizliği, kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme kaybı ve cinsel işlev bozukluğu gibi ciddi sonuçlarla karşılaşılmaktadır.” şeklinde açıklamaktadır.

Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konur?

“Hipertansiyon tanısını koymak için tek kriter kan basıncının yüksek olmasıdır.” diyen Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Farklı iki günde en az iki kez yapılan ölçümlerde tansiyonu 140/90 mmHg ve üzerinde olan hastalarımıza hipertansiyon tanısı koyabiliyoruz. Ancak bazı bireylerde bu durum net olarak ayırt edilemeyebiliyor. Kan basıncı değerleri, muayene sırasında veya evde yapılan ölçümlere göre farklılık gösterebiliyor. Bazen bireyler evde yaptıkları ölçümlerde normal değerler elde ettiklerini söylerken, endişeli olmaları nedeniyle muayene sırasında yüksek kan bascı ile karşılaşabiliyoruz ve buna ‘Beyaz Önlük Hipertansiyonu’ diyoruz. Aksi durumda, muayene sırasında normal olan kan basıncı, evde anormal düzeyde yükselebiliyor ve bu duruma da ‘Maskeli Hipertansiyon’ deniyor.” açıklamasını yapmaktadır.

Bu tür hastalarda tansiyon değerlerini belirlemek için evde tansiyon takibi yapmalarını ve not almalarını önerdiklerini belirten Doç. Dr. Muhammed Keskin, tansiyonun doğru zamanda ve doğru bir yöntemle ölçülmesinin de önemli olduğunu vurgulamaktadır.

“Tansiyon ölçümü bir sanattır.”

Hipertansiyon hastalarının her gün tansiyonlarını ölçüp takip defterine yazmalarının, hekimin tansiyon seyrine bakarak tedaviyi düzenlemesi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Muhammed Keskin; “Çoğu hasta, doğru ölçüm yapmadığı için ya risk altında ya da gereksiz yere ilaç kullanıyor.” demektedir.

“Koşarak eczaneye gidip tansiyon ölçtürmek yanıltıcı sonuçlar verebilir. Ayakta, yemek yedikten, sigara içtikten hemen sonra, stresli veya üzgün olduğunuzda ya da tok karnına ölçmek de doğru değildir.” diyerek evde tansiyon ölçerken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralamaktadır:

  • Her gün aynı saatte, örneğin sabah ve akşam aç karnına ve ilaç almadan önce tansiyonunuzu ölçün.
  • Ölçüm öncesinde 5 dakika dinlenin.
  • Rahatsız, tedirgin ya da stresli olduğunuzda tansiyonunuzu ölçmeyin.
  • Yemekten sonra en az iki saat, kahve veya sigara içtikten sonra en az yarım saat bekleyin.
  • Kan basıncı ölçüm aletinin manşonu ile kol çevresinin uyumlu olmasına dikkat edin. Kol çevreniz aletin manşonundan genişse, kan basıncınız olduğundan yüksek, dar ise olduğundan düşük ölçülür.
  • Kolunuzdan tüm giysilerinizi çıkarın ve sıkmayan bir giysi tercih edin.
  • Sırtınızı destekleyen ve kolunuzun altına destek olacak bir nesneyle (yastık veya masa) sert bir sandalyeye dik oturun.
  • Kolunuzun kalp seviyesine gelmesi için bir yastık veya havlu kullanın.
  • Ayaklarınızı yere basın ve bacak bacak üstüne atmayın.

Hipertansiyon Tedavisi

Yüksek tansiyonun kronik bir hastalık olduğunu ve ömür boyu tedavi ve doktor gözetimi gerektirdiğini belirten Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Hekimin yönlendirmesi ve hastanın uyumu başarılı bir tedavi için şarttır. Önerilen ilaçlar düzenli bir şekilde kullanılmalı ve beslenme düzenine dikkat edilmelidir.” demektedir.

Hipertansiyon saptanan hastalarda, ilaç tedavisinin yanı sıra yaşam tarzı değişikliklerinin de gerekli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Muhammed Keskin, hastaların uygulaması beklenen değişiklikleri şu şekilde sıralamaktadır:

  • Sağlıklı beslenme: Daha fazla meyve, sebze, potasyum ve tam tahıl tüketin. Tuz, doymuş ve trans yağ alımını azaltın.
  • Tuz kısıtlaması: Kalp sağlığı için günlük tuz tüketiminin 5 gr’ı yani 1 silme tatlı kaşığını geçmemesi önerilmektedir. Türkiye’de kişi başı ortalama tuz tüketimi günlük 14.8 gr’dır ve bu tuzun %30’u ekmekten gelmektedir. Hipertansiyonun en önemli sebeplerinden biri fazla tuz tüketimidir.
  • Alkol ve sigara tüketiminin bırakılması: Alkol alımını sınırlandırmak; kadınlar için günde 1, erkekler için günde 2 kadehten fazla olmamalıdır. Sigarayı kesinlikle bırakmak gerekmektedir.
  • Egzersiz: Hareketli olun ve kilonuzu kontrol altında tutun. Her gün yarım saat tempolu yürüyüş yapın.

Kimler Risk Altında?

Hipertansiyon, sinsi bir hastalık olmasına rağmen bazı bireylerin bu hastalığa yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. Muhammed Keskin, risk faktörlerini iki gruba ayırmaktadır: değiştirilemeyen ve değiştirilebilen risk faktörleri.

Değiştirilemeyen risk faktörleri; yaş, cinsiyet, kalıtım ve kronik böbrek yetmezliği olarak sıralanırken, değiştirilebilen risk faktörleri aşırı tuz tüketimi, hareketsiz yaşam tarzı, obezite, diyabet, yüksek kolesterol, alkol tüketimi, sigara kullanımı ve stres olarak belirtilmektedir.

Doç. Dr. Muhammed Keskin; “Ülkemizde birçok farklı hipertansiyon ilacı bulunmaktadır. Her biri, farklı mekanizmalarla kan basıncını kontrol etmektedir. En uygun olan bir veya birkaç ilacı, hastanın yaşı, cinsiyeti, hipertansiyonun nedeni, tansiyon değerleri ve diğer hastalıkları göz önünde bulundurarak reçete etmekteyiz. İlaçların hangi saatlerde alınması gerektiği ve diğer ilaçlarla birlikte nasıl kullanılacağı hakkında bilgi vermekteyiz. Hipertansiyon hastalığında kişinin kendi kendine tanı koyup ilaca başlaması veya iyileştiğini düşünerek ilacı kesmesi tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle mutlaka hekim teşhisi ve takibiyle kontrol altına alınması gerekmektedir. Hipertansiyon hastası olduğundan şüphelenen veya risk altında olan herkes, tansiyonunu belli aralıklarla takip etmeli ve muayeneden geçmelidir.” şeklinde eklemektedir.

Hipertansiyon: Tehlikeleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin