1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Hareketsizlik ve Obezite: Sağlık Üzerindeki Etkileri

Hareketsizlik ve Obezite: Sağlık Üzerindeki Etkileri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hareketsizlik ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Genetik kodlamadaki şifrelerin açılmasında yapılan egzersizlerin oldukça etkili olduğu vurgulanıyor. Uzmanlar, insan vücudunun harekete göre tasarlandığını belirtiyor. Hareketsizlik, boyun ve bel tutulması gibi rahatsızlıkların yanı sıra eklemlerin hareket edemez hale gelmesi, esnekliğin ve dayanıklılığın azalması gibi sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. Prof. Dr. Mehmet Ünal, hareketsiz yaşamın diğer bir sonucu olan obezitenin ise tip 2 diyabet, hipertansiyon ve kalp yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade ediyor.

Obezite Oranları ve Egzersiz Önerileri

Türkiye’de obezite oranının son yıllarda ciddi şekilde arttığına dikkat çeken Ünal, haftada en az üç gün, 50-60 dakika egzersiz yapılmasını öneriyor. Vücudun genetik yapısı ve epigenetik faktörlerin yaşam üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmalara değinen Prof. Dr. Ünal, Egzersiz Fizyolojisi’ni şu şekilde tanımlıyor:

“İnsan fizyolojisi, canlıların yaşamsal fonksiyonlarını inceleyen bir bilim dalıdır. Günlük yaşamımızda istirahat ederken vücudumuzdaki sistemler bize hizmet edebilir. Ancak fiziksel aktivite esnasında bu sistemler aynı şekilde cevap verebiliyor mu? Yani bir stresle karşılaşan vücut, buna ne kadar cevap veriyor? Egzersiz Fizyolojisi, bu soruları inceleyen bir alandır.”

Inaktivasyon Problemi ve Sağlık Sorunları

Hareketsizliğin yol açtığı sağlık sorunlarına yönelik endişelerini dile getiren Prof. Dr. Ünal, “Hareket halindeki bir organizmayı masa başına oturtmak, tüm hareketleri kısıtlamaktadır. Bu nedenle inaktivasyon problemi baş göstermeye başlar. Bunun sonucunda boyun ve bel tutulması gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Eklemlerimiz hareket edemez hale gelir ve esnekliğimiz ile dayanıklılığımız azalır. Tüm bunların oluşturduğu sağlık problemleri peşinden gelir.” diye konuştu.

Obezite ve Yanlış Beslenme

Obezite oranlarının Türkiye’nin dünyada ilk üçe giren ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Ünal, “Obezite için hareketsizlik en temel faktördür. Fakat hareketsizlik kadar yanlış beslenme de önemli bir etkendir. Bu nedenle dengeli ve yeterli beslenmeyi, fiziksel aktiviteyi hayatımıza entegre etmeliyiz. Yapılan araştırmalar, yanlış beslenme ve hareketsiz yaşamın obeziteyi çığ gibi artırdığını göstermektedir. Bu durum ise tip 2 diyabet, hipertansiyon ve kalp yetmezliği gibi obezite kaynaklı birçok hastalığa yol açmaktadır.” şeklinde konuştu.

Egzersiz Alışkanlıkları ve Nefes Teknikleri

İnsanların egzersizi yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline getirmesi gerektiğini vurgulayan Ünal, “Planlı, programlı ve düzenli egzersizler yapılmalıdır. Haftada en az üç gün, 50-60 dakika egzersiz yapılması önerilmektedir. Egzersiz yapmaya başlamadan önce mutlaka bir doktor kontrolünden geçilmelidir. Doktor onayından sonra, vücut için uygun olan egzersizler yapılmalıdır.” dedi.

Solunum egzersizlerinin de önemine değinen Ünal, “Günlük yaşamda nefes alıp vermeyi doğru yapmıyoruz. Yüzeysel nefes alıyor, derin nefes almıyoruz. Bu nedenle solunum paternimiz düzgün çalışmadığı için vücudun diğer sistemleri de olumsuz etkileniyor. Doğru nefes alıp vermek, sadece göğüs kafesi ile değil, diyaframı da kullanarak yapılmalıdır. Sakin, derin ve dingin nefes almayı öğrenmeliyiz. Bu teknikleri yaşamımızın içine entegre etmeli ve farkında olmadan uygulamaya çalışmalıyız.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Hareketsizlik ve Obezite: Sağlık Üzerindeki Etkileri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin