1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Hamilelikte Beslenmenin Önemi ve İpuçları

Hamilelikte Beslenmenin Önemi ve İpuçları

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hamilelikte Beslenmenin Önemi

Ciddi beslenme bozukluğu yaşayan kadınların çocuklarının sağlık problemleri yaşama riski daha yüksektir. Doç. Dr. Özlen Emekçi Özay, hamilelik sürecinde vücudun temel besin kaynaklarına olan ihtiyaçların arttığını belirtmektedir. Özellikle karbonhidrat, protein, yağ ve vitamin gereksinimlerinin artmasıyla birlikte kalori ihtiyacı da yükselmektedir. Bu konuda şunları ifade etmiştir: “Gebe olan ile olmayan kadınlar arasındaki kalori gereksinim farkı yalnızca 300 kaloridir. Bu fark, her öğünde 1-2 kaşık ekstra yemekle kolayca karşılanabilir. Önemli olan, aşırı miktarda yemek yemek ve kilo almak değil, gerekli besin maddelerini dengeli ve yeterli ölçüde almaktır. Anne adayının, sağlıklı bir gebelik için ortalama 11-13 kilo alması önerilmektedir. Gebelikte kilo takibi de büyük bir önem taşımaktadır; ilk üç ayda ortalama yarım kilo ile bir kilo, sonraki dönemlerde ise ayda 1,5-2 kilogram alınması normal kabul edilmektedir.”

Öğün Sayısının Artırılması

Hamilelik döneminde beslenme düzeninde bazı değişiklikler yapmak gereklidir. Doç. Dr. Özlen Emekçi Özay, normalde üç öğün olarak uygulanan beslenme düzeninin, hamilelik süresince beşe çıkarılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu yaklaşım, anne adaylarının erken dönemde karşılaşabilecekleri bulantı ve kusmaların önüne geçebileceği gibi, mide yanması ve şişkinlik problemlerini de hafifletebilir.

Fast Food Tüketiminden Kaçının

Fast food tüketiminin, yüksek kalorili ve besin değerinden yoksun bir beslenme şekli olduğunu belirten Özay, hamilelik döneminde bu tür yiyeceklerin tüketiminin önerilmediğini ifade etmektedir. Hamilelikte kalori alımının üç ana nedenden dolayı gerekli olduğunu belirten Özay, bu nedenleri şu şekilde sıralamaktadır:

  • Yeni dokuların yapımı
  • Bu dokuların bakımı
  • Vücudun hareketini sürdürebilmesi

Özay şöyle devam etmektedir: “Gebe bir kadın, gebe olmayan birine göre günde yaklaşık fazladan 300 kaloriye ihtiyaç duyar. Bu durum, fazla değil, dengeli beslenmenin önemini açıkça göstermektedir. Gebelikte kalori tüketimi, ilk üç ayda en düşük seviyedeyken, bu dönemden sonra hızlı bir artış göstermektedir. İkinci üç ayda bu kaloriler başta plasenta ve embriyo gelişimini karşılarken, son üç ayda ise temel olarak bebeğin büyümesine harcanmaktadır. Normal sağlıklı bir kadında, gebelik süresince önerilen kalori artışı 11-13 kg’dır. Bu artışın 6 kilosu anneye, 5 kilosu ise bebeğe ve ona ait oluşumlara aittir.”

Aşırı Karbonhidrat Tüketimi Problemleri

Vücudun kalori ihtiyacını karşılayan üç temel enerji kaynağı: protein, yağlar ve karbonhidratlardır. Özay, “Eğer karbonhidratlar yetersiz alınırsa, vücudunuz enerji sağlamak için proteinler ve yağları yakmaya başlar. Bu durumda iki sonuç ortaya çıkabilir. Birincisi, bebeğinizin beyin ve sinir sistemi gelişimi için gerekli yeterli protein sağlanamaz. İkincisi ise ketonlar ortaya çıkar. Ketonlar, yağ metabolizmasının ürünüdür ve bebeğin asit-baz dengesini bozarak beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hamilelikte karbonhidrat yetersizliği önerilmez. Pirinç, un, bulgur gibi kompleks karbonhidrat kaynakları, anne için enerji kaynağı olmanın yanı sıra, B grubu vitaminleri ve çinko, selenyum, krom, magnezyum gibi eser elementleri bol miktarda içerir. Aşırı miktarda karbonhidrat alımı ise bebek açısından ek fayda sağlamadığı gibi, yalnızca anne adayının aşırı kilo almasına yol açar.”

Günlük Protein İhtiyacı

Amino asit olarak bilinen yapı taşlarından oluşan proteinler, vücuttaki hücrelerin temel yapı taşlarını oluşturur. Doğada toplam 20 çeşit amino asit bulunmaktadır; bunların bir kısmı vücutta diğer maddelerden üretilebilirken, esansiyel amino asitler vücutta üretilemediğinden mutlaka besin yoluyla alınmalıdır. Özay, proteinlerin saç telinden tırnağa kadar vücuttaki tüm hücrelerin yapı taşı olduğuna ve beyin ile sinir sisteminin gelişimi için hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, hamile kadınların günde 60-80 gram protein tüketmelerini önermektedir.

Süt ve Kalsiyum Tüketimi

Hamile bir kadının bebeğinin güçlü kemiklere, dişlere ve gerekli kalsiyum ile diğer elementlere sahip olabilmesi için günde en az bir veya iki bardak süt içmesi gerekmektedir. Eğer gaz ve hazımsızlık nedeniyle süt içilmesi mümkün değilse, bunun yerine peynir ya da yoğurt tüketilebilir. Kalsiyum alımının yetersiz kalması durumunda dışarıdan verilecek ilaçlarla destek sağlanabilir.

Yağ Tüketiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Et, balık, kümes hayvanları, yumurta ve kuru baklagiller, vitamin ve minerallerin yanı sıra protein de sağlayan önemli gıdalardır. Özay, hamilelikte bu tür gıdalardan günde en az üç öğün tüketilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Baklagillerin protein değerini artırmak için peynir, süt veya etle birlikte tüketilmesi önerilmektedir. Hamilelikte vücudun yağ içeren besin ihtiyacında bir değişiklik olmadığını belirten Özay, günlük alınan kalorilerin %30’unun yağlardan gelmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, margarin ve ayçiçeği yağı gibi doymuş yağlardan kaçınılması ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağların tercih edilmesi önerilmektedir.

Vitamin Takviyeleri

Hamile kadınlara pek çok vitamin ve mineral içeren ilaçların verilmesi, rutin bir uygulama haline gelmiştir. Ancak, bu ilaçların gerekliliği hâlâ tartışmalıdır. Dengeli ve doğru beslenen bir hamile kadının dışarıdan vitamin desteğine ihtiyaç duymadığını belirten Özay, vitamin ve minerallerin en doğru yolunun doğal gıdalar yoluyla alınması olduğunu ifade etmektedir. Hamile kadınların düzgün beslenmesi durumunda medikal desteğe ihtiyaç duymayacaklarını belirten Özay, “Folik asit ve demir, medikal destekle ilgili istisna durumlar arasında yer alır. Folik asit, bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimi için kilit bir öneme sahip olduğundan, hamile kalmadan üç ay önce alınmaya başlanmalıdır. Gebelikte artmış demir gereksinimi doğal yollarla karşılanamaz, bu nedenle özellikle gebeliğin ikinci yarısından sonra dışarıdan verilmesi gereken demir ilaçları ile destek sağlanmalıdır. Türk toplumunda demir eksikliği anemisi oldukça sık görülmektedir. Gebeliğin başında yapılan kan sayımında anemi tespit edilirse, gebeliğin en başından itibaren demir desteği başlanabilir. Gebelikte demir kullanımının bir diğer önemi, kansızlık olmasa dahi hem anne adayının hem de bebeğin demir depolarını yeterli şekilde doldurmak için gereklidir.”

Su Tüketiminin Önemi

Suyun, hamilelikte alınması gereken en önemli besin maddesi olduğunu söyleyen Özay, geçmişte gebelik sırasında tuz tüketiminin kısıtlanması gerektiği düşünülürken, günümüzde normal miktarda gıdalar ile alınan tuzun yeterli olduğu ve kısıtlamaya gidilmemesi gerektiği görüşünün benimsendiğini ifade etmektedir. Hamile bir kadının günde 2 gram tuz alması gerektiğini vurgulayan Özay, yetersiz veya aşırı tuz alımının anne adayının sıvı elektrolit dengesini olumsuz şekilde etkileyebileceğini belirtmektedir.

Hamilelikte Beslenmenin Önemi ve İpuçları
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin