Güneş’in Geleceği: Ölüm ve Yeniden Doğuş
Yapılan araştırmalar arasında Güneş’in yaşı, ne zaman öleceği ya da patlayacağı gibi konular üzerine yoğunlaşılmaktadır. Bu soruların yanıtlarını tam olarak vermek şu an için mümkün olmasa da, yeni yapılan bir araştırma Güneş’in ömrünün sona erme zamanını daha net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Bildiğiniz üzere, Güneş, alev alev yanan ve Dünya’yı ısıtan bir yıldızdır. 4 milyardan fazla yıldır Dünya’yı aydınlatan bu sarı cüce yıldız, ne zaman sönme noktasına ulaşacak dersiniz? Bilim insanları, Güneş’in gücünü sürdürdüğü birçok olayı detaylı bir şekilde incelemektedir.
Bilim insanlarına göre, Güneş yaklaşık 5 milyar yıl içinde ölecek. Milyarlarca yıldır yanmaya devam eden bu enerji kaynağı, gücünü hidrojenin kaynaşmasından ve Güneş’in çekirdeğinin aşağı doğru baskı yapan dış katmanlara karşı geri itilmesinden almaktadır. Çekirdek dayanamayacak bir noktaya geldiğinde, bu dış katmanlardan gelen hidrojen taşacak ve ısınacaktır; bu durumun da bir bedeli olacaktır.
Bu bedeli incelediğimizde, Güneş’in her zamankinden daha fazla ısınacağını ve ardından aniden soğumaya başlayacağını göreceğiz. Mevcut boyutunun yüz katından fazla şişecek ve Merkür, Venüs ve Dünya’yı içeren devasa bir hacme ulaşacaktır. Güneş’in bu dev boyutlara ulaşması, tüm gezegenlerin sonunu getirecek bir süreç başlatmış olacaktır.
Güneş, yok olmamak için bu süre zarfında ürettiği helyumdan faydalanacaktır. Helyum, Güneş’in normal boyutlarına dönmesini sağlayacak ve ona 100 milyon yıl kazandıracaktır. Ancak, Güneş artık helyumu eritemediğinde, dış katmanlarını dışarıya fırlatmaya başlayacaktır. Bu aşamada Güneş’in ölümü, belki de kesin bir son olmayabilir.
Güneş’in başına gelecekler arasında, kütlesinin yaklaşık yarısını kaybetmesi ve geri kalan kısmının gezegenimsi bulutsunun tam merkezinde toplanması yer alıyor. Bu, Güneş’in çekirdeğinin, Dünya’dan daha büyük olmayan küçük, parlak ve ultra yoğun bir kor haline dönüşmesini sağlayacaktır. Sonuç olarak Güneş, yaşanan bu evrimsel süreçlerden sonra simsiyah bir boşluğa dönüşecektir.
Bill Gates’in Güneş İçin Önerisi
Günümüzde, iklim değişikliği ile mücadele konusunda birçok öneri gündeme gelmektedir. Bill Gates, bu bağlamda Güneş’i kısma fikrini ortaya atan isimlerden biriydi. Bu öneri, gezegenimizin kurtarılması için yapılan araştırmalar arasında en sıra dışı ve çarpıcı olanlarından birini oluşturmuştur.
Harvard Üniversitesi’nin Güneş Jeomühendisliği Araştırma Programı, bu konsepti bir itici güç olarak ele alıyor. Amaç, güneş ışınlarının Dünya’nın yüzeyine ulaşmasını engellemek ve bu tür bir görevin etkinliğini detaylı bir şekilde analiz etmektir.
Güneş Jeomühendisliği, Güneş Radyasyonu Yönetimi olarak da bilinen bu tür yaklaşımlar, Dünya’nın iklim değişikliğini hafifletme girişimlerini yeniden canlandırmaktadır. Ulusal Bilimler, Mühendislik ve Tıp Akademileri (NASEM) tarafından hazırlanan bir raporda, bu konuda daha derinlemesine araştırmalar yapmak için en az 100 milyon dolarlık bir bütçe gerektiği belirtilmektedir.
16 uluslararası bilimsel uzmandan oluşan bir komite, NASEM altında jeomühendislik araştırmalarını geliştirmek ve iklim krizini sınırlamak için bir plan geliştirmektedir. Güneş Mühendisliği adı altında, bu hedefe ulaşmanın birkaç yöntemi bulunmaktadır; en çok benimsenen yöntem ise üst atmosferdeki aerosol parçacıklarını püskürterek güneş ışığını gezegenimizden uzaklaştırmaktır. Fikir oldukça basit görünse de, kullanılan parçacıkların yapısı oldukça karmaşık sonuçlar doğurabilmektedir.
Hatırlatmak gerekirse, 2013 yapımı “Snowpiercer” filminde, iklim değişikliklerinin tamamen tersine dönmesini engelleme çabaları sonucunda Dünya’nın donarak cansız bir kartopuna dönüşmesi gibi olası senaryolar tasvir edilmiştir.