Güneş Sistemi’nin Gizemleri: Dokuzuncu Gezegen ve HD106906b
Bazı araştırmacılar, Güneş Sistemi’mizin derinliklerinde henüz keşfedilmemiş bir gezegenin varlığını uzun yıllardır tartışıyor. Bu varsayımsal gezegen, “Dokuzuncu Gezegen” olarak adlandırılıyor. Şu ana kadar, bu gezegenin varlığına dair doğrudan bir gözlem yapılmamış olsa da, bilim insanları, gezegenimizin uzak bölgelerindeki diğer gökcisimlerinin olağandışı hareketlerini bu gizemli gezegen ile ilişkilendirmekte.
Son gelişmeler ise NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu’nun, 336 ışık yılı uzaklıkta bir ötegezegen olan HD106906b’yi saptamasıyla yaşandı. Bu ötegezegen, Güneş Sistemi’mizin uzandığı bir noktada, varsayımsal Dokuzuncu Gezegen’in ortaya çıkış sürecini yansıtan özellikler sergileyebilir. Independent Türkçe‘de yer alan habere göre, astronomlar ilk defa böyle bir gezegenin hareketlerini ölçmeyi başardı. Jüpiter benzeri dev bir gezegen, bulunduğu yıldızdan ve sistemindeki enkaz diskinden oldukça uzak bir yörünge izliyor.
Yıldız sisteminin merkezinde ikili bir yıldız bulunmasına rağmen, bu disk Güneş Sistemi’mize oldukça benzer bir yapı gösteriyor. Ayrıca, herhangi bir Dokuzuncu Gezegen’in, kozmik çevremizdeki Kuiper Kuşağı’ndan çok daha uzakta konumlanması gerektiği düşünülüyor. Bu bağlamda, söz konusu ötegezegenin keşfi, gezegenlerin alışılmışın dışında yörüngelere ve alışılmadık özelliklere sahip olabileceğinin bir kanıtı olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Dokuzuncu Gezegen’in de benzer bir şekilde oluşmuş olabileceği fikrini pekiştiriyor.
Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’den makalenin başyazarı Meiji Nguyen, “Bu sistem, kendi Güneş Sistemi’mizle potansiyel olarak özgün bir karşılaştırma tablosu oluşturuyor” dedi. Tıpkı Dokuzuncu Gezegen öngörüsünde olduğu gibi, bu ötegezegen de alışılmadık ve oldukça düzensiz bir yörünge izliyor. Bu durum, bu tür gezegenlerin nasıl oluştuğu ve mevcut düzenlerinde nasıl evrim geçirdiği sorusunu gündeme getiriyor.
Ötegezegen HD106906b, ilk olarak 2013 yılında keşfedildi ve ev sahibi yıldızından bu kadar büyük bir mesafede bulunan tek gezegen olma özelliğini taşıyor. Ancak, bu gezegenin yıldız sisteminin dışında bir yolculuk mu yaptığı yoksa çok uzak bir yörüngede mi dolandığı konusunda net bir bilgi yoktu. Yeni yayımlanan bir makalede ise, bilim insanları bu ötegezegenin yıldızına bir turunu 15 bin yıl süren oldukça tuhaf bir yörüngede döndüğünü belirtti.
Bu yeni ötegezegenle ilgili sorular, tıpkı Dokuzuncu Gezegen ile ilgili olanlar gibi, hala cevapsız kalmaya devam ediyor. İki gezegenin de nasıl oluştuğu ve kendi yıldız sistemlerinin uç noktalarında nasıl bu şekilde bir yol izleyebildiği belirsizliğini koruyor. Örneğin, bu gezegenler orta kısma yakın bir konumda oluşmuş ve sonradan uzağa savrulmuş olabilir ya da doğrudan sınır bölgelerinde ortaya çıkmış olabilirler.