BBC’nin önde gelen programlarından Newsnight, Google’ın deprem uyarı sisteminin 6 Şubat depremlerinde kullanıcılarına bildirim göndermekte başarısız olduğunu ortaya çıkardı. Google, bu uyarı sistemiyle depremlerden bir dakika öncesine kadar Android tabanlı telefonlar üzerinden kullanıcılara bildirim gönderebilecek bir teknolojiye sahip olduğunu iddia ediyor. Şirket, 6 Şubat gece 04.17’de meydana gelen deprem felaketinden önce milyonlarca kişiye uyarı gönderildiğini öne sürüyor. Ancak BBC, depremden etkilenen üç bölgede yaptığı araştırmalar sırasında bu uyarıyı almış herhangi bir kişiye ulaşamadı.
Sistem, Android telefonlarda çalışıyor ve iPhone olmayan hemen hemen her telefonda kullanılabiliyor. Android telefonlar, iPhone’a kıyasla genellikle daha uygun fiyatlı olduğu için, Türkiye’deki telefonların yaklaşık yüzde 80’inin Android tabanlı olduğu belirtiliyor. Pasifik Kuzeybatı Sismik Ağı’nın direktörü Prof. Harold Tobin, “Eğer bu Google’ın bir vaadiyse, bu vaat, depremler öncesinde erken uyarı sistemi hizmeti sunmayı vadediyorsa, o zaman beklentiler yükselir,” diyerek şunları ekliyor: “Böylesi hayat memat meselesinde, vaatlerinin arkasında durmak gibi bir sorumlulukları var.”
BBC’nin sorularını yanıtlayan Google’ın bu sistemden sorumlu yöneticilerinden Micah Berman, sistemin çalıştığı konusunda ısrarcı davranırken, “Bu sistemin devreye girdiğine ve uyarılar gönderdiğine eminiz,” dedi. Ancak, şirket bu uyarıların yaygın bir şekilde insanlara ulaştığına dair herhangi bir kanıt sunmadı. 10 milyondan fazla insanı etkileyen depremlerde resmi verilere göre 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. 7.8 büyüklüğündeki ilk depremin ardından, 13.14’te merkez üssü Elbistan olan yeni bir deprem meydana geldi. BBC, bu ikinci deprem için uyarı aldıklarını söyleyen az sayıda kişiye ulaştı.
Sistem Nasıl İşliyor?
Google’ın Android Deprem Uyarı Sistemi, Türkiye’de Haziran 2021’de faaliyete geçti. Sistem, dünya genelinde birçok ülkede çalışıyor ve şirket, deprem uyarılarını gönderebilme kapasitesini Android hizmetinin “temel” unsurlarından biri olarak tanımlıyor. Uyarı sistemi, Android’in geniş telefon ağından yararlanarak çalışıyor. Akıllı telefonlar, sarsılmayı tespit edebilen küçük ivmeölçerlere sahip. Eğer birçok telefon aynı anda sarsılırsa, Google, depremin merkezini belirleyip sarsıntının şiddetini tahmin edebiliyor. Bir depremin büyüklüğü Richter ölçeğine göre 4.5 veya üzerindeyse, Android sistemi uyarı gönderebiliyor.
Berman, deprem uyarısını, “Bu, muhtemelen telefonunuzda daha önce hiç görmediğiniz bir uyarıdır. Uyarı, telefon ekranınızı ele geçirir,” şeklinde açıklıyor. Uyarı esnasında ekranda “çök, korun ve tutun” mesajları beliriyor ve yüksek bir alarm sesi duyuluyor. BBC, Google’ın uyarı sisteminin Android tabanlı akıllı telefonlarda bu şekilde göründüğünü aktarıyor. Zayıf depremlerde soldaki gibi, şiddetli depremlerde ise sağdaki gibi uyarılar ekranda beliriyor. Ayrıca, telefonunuz “rahatsız etme” modunda olsa bile sistem otomatik olarak bu durumu geçersiz kılıyor. Berman, “Telefonunuz ne durumda olursa olsun, bu uyarıyı alabilmeniz gerekiyor,” diyor.
Google, sisteminin 6 Şubat’ta milyonlarca insana başarıyla uyarı gönderdiğini iddia ediyor. Berman, insanların Google’dan alacakları uyarının deprem merkez üssünden ne kadar uzakta olduklarına bağlı olduğunu belirtiyor. İnternet üzerinden iletilen bir mesaj, deprem dalgalarından çok daha hızlı dolaşabiliyor; bazı durumlarda bu sürenin bir saniye ya da daha kısa, bazen 20-30, bazen de 50-60 saniye olabileceğini aktarıyor.
BBC’nin konuştuğu insanlar, depremden saatler, günler ve haftalar sonra dahi sistemden kendilerine gelen herhangi bir uyarı olmadığını ifade etti. Bu nedenle BBC ekibi, uyarının ulaştığı insanları bulmaya çalıştı. Ekipler, depremden etkilenen Adana, İskenderun ve Osmaniye gibi bölgelerde Android telefonları olan yüzlerce insanla görüştü. BBC ekibi, ikinci depremden önce uyarı alan birkaç kişiye ulaşsa da, gece meydana gelen ve en yıkıcı olan deprem öncesinde uyarı aldığını söyleyen hiç kimseye ulaşamadı.
İskenderun’da, yıkılan hastanede babaannesini kaybeden Alican, geçmişte bir uyarı aldığını ancak bu depremde herhangi bir uyarı almadığını belirtiyor. Deprem bölgesinde gözlemlerini Google yöneticisi Berman’a ilettik. Berman, “Çok şiddetli ve yıkıcı ilk deprem sırasında uyarı sistemi, kullanıcıların dikkatlerini başka şeylere yönelttikleri için arka planda kalmış olabilir. Bence bu en muhtemel açıklama gibi görünüyor,” diyor. Ancak BBC’nin konuştuğu insanlar, kendilerine herhangi bir uyarı ulaşmadığına ısrarla dikkat çekiyor.
Çadırda yaşayan 25 yaşındaki Funda, ailesinden birçok kişiyi kaybettiğini anlatırken, “Yakınlarımızı toprağa verdik. Eniştem ve yeğenim birbirlerine sarılı halde gömüldüler,” diyor. Funda, Android tabanlı bir telefona sahip olmasına rağmen kesinlikle bir uyarı almadığını ifade ediyor.
Sosyal Medyadaki Sessizlik
Google’ın sisteminin aktif olduğu diğer ülkelerde, insanların deprem sonrasında uyarı aldıklarını sosyal medyada paylaşmaları oldukça yaygın bir durum. Berman, bu konuda az sayıda geri bildirim kaynaklarından birinin de sosyal medya üzerindeki gözlemler olduğunu belirtiyor. Ancak Türkiye’deki ilk depremden sonra sosyal medya alışılmadık bir şekilde sessiz kaldı. Berman, “Bu olayın sosyal medyada yeterince yankı bulmamasının nedenlerine dair güçlü bir açıklamam yok,” diyor.
BBC, şirketten insanların bildirim aldıklarını gösteren bir veri olup olmadığını sordu. Google’ın sunduğu tek kanıt belgesi, şirketin o gün uyarı hakkında konuşan 13 sosyal medya gönderisinin yer aldığı bir PDF belgesi oldu. Bu gönderilerin sahipleriyle iletişime geçtik. Adana’da uyarı aldığını belirten Rıdvan Güntürk, BBC’ye konuştuğunda bunun ikinci deprem için olduğunu, ilk deprem için bir uyarı almadığını söyledi. Sosyal medya gönderilerinin yalnızca bir tanesi, ilk depremle ilgili bir uyarıyı detaylı bir şekilde açıkladı. BBC, bu gönderiyi yapan kişiyle de görüştü. İsmimi paylaşmayan sosyal medya kullanıcısı, bir uyarı aldığını düşündüğünü ancak olayın vahameti nedeniyle bundan emin olamadığını ifade etti.
Google, ayrıca kullanıcı anketlerinden sistemin işe yaradığını gösteren geri bildirimler aldığını belirtti; ancak bu bilgileri paylaşmayı reddetti. BBC’ye konuşan Prof. Tobin, Google’ın sisteminin nispeten yeni olduğunu ve kullanışlı olabileceğini, ancak şirketin şeffaf olmasının da önemli olduğunu vurguladı. Prof. Tobin, “Eğer temel insan yaşamı veya kamu güvenliği ile ilgili bir bilgiyi paylaşıyorsanız, bu sistemin nasıl çalıştığı ve ne kadar iyi çalıştığı konusunda şeffaf olma sorumluluğunuz vardır,” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunlar yaygın uyarı sistemleri olarak tasarlandı. Bütün mesele de bu.”
Deprem uzmanı Prof. Şükrü Ersoy da BBC’ye verdiği mülakatta, eşinin deprem bölgesinde olduğunu ve Android telefonu kullandığını, ancak buna rağmen herhangi bir uyarı almadığını belirtti. Uyarı alan birine de rastlamadığını ifade eden Ersoy, “Google’ın sistemi, eğer ki çalışmış olsaydı, belki de çok faydalı olabilirdi. Ancak bu sistem, böylesi önemli bir depremde işe yaramadı. Bu da şu soruyu akla getiriyor: Eğer bu faydalı bir sistemse, neden bu kadar büyük bir depremde, son 100 yılın en büyük depremlerinden birinde, faydalanamadık?” dedi.
Google, röportajdan sonra BBC’ye yaptığı açıklamada, “Yıkıcı bir deprem sırasında, kullanıcıların bir uyarıyı alıp almayacağını, fark edip etmeyeceğini veya uyarıya tepki verip vermeyeceğini etkileyebilecek birçok faktör var. Bunlar arasında depremin özellikleri ve internet bağlantısının olup olmadığı gibi unsurlar da yer alır,” şeklinde bilgi verdi.