1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Glisemik İndeks ve Pankreas Üzerine Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan’ın Açıklamaları

Glisemik İndeks ve Pankreas Üzerine Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan’ın Açıklamaları

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan’dan Glisemik İndeks ve Pankreas Üzerine Açıklamalar

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, glisemik indeksi düşük olan besinlerin vücut sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine dair önemli bilgiler paylaştı. Doç. Dr. İlhan, pankreas bezinin vücudumuzdaki hayati işlevlerini göz ardı etmemek gerektiğini vurgulayarak, “Pankreas, vücudumuzda önemli görevleri olan, ancak işlevleri aksadığı zaman farkına vardığımız bir endokrin bezidir. Bu bezin iki ana işlevi bulunmaktadır. Birincisi, sindirim süreci için gerekli enzimlerin üretilmesidir. İkincisi ise, yemek sonrası kandaki besinlerin hücreler tarafından alınmasını sağlayan hormonların salgılanmasıdır. Pankreas, kan şekerinin ve besin düzeyinin değişimine göre, hücrelere besinleri iletmek için gerekli mesajları gönderen hormonlar üretir.” şeklinde konuştu.

Pankreas Yemeklere Göre Cevap Veriyor

Doç. Dr. İlhan, pankreasın en önemli hormonunun insülin olduğunu belirterek, “Yemek sonrası pankreas üzerindeki reseptörler, kanda yükselen şeker düzeyini algılayarak insülin salınımını artırır. Böylece kandaki şeker, hücrelere geçer ve kan şekeri düzeyi normale döner. Her yemeğin ardından, yemeğin miktarı, kalorisi, kişinin yeme hızı ve besin dağılımı gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak pankreas, insülin gibi hormonları salgılayarak yanıt verir. Bu durum, gün içinde birçok kez tekrarlanır.” ifadelerini kullandı.

Tokluk Hissini Artırır, Kötü Kolesterolü Düşürür

Doç. Dr. M. Muzaffer İlhan, vücuda alınan karbonhidratların kan şekerini yükseltme hızının farklılık gösterdiğini belirtti ve “Karbonhidratların kan şekerini ne kadar hızlı yükselttiğini belirleyen ölçü ‘glisemik indeks’ olarak adlandırılmaktadır. Her besinin glisemik indeksi, glukoz veya beyaz ekmek referans alınarak kıyaslanır. Bu kıyaslama sonucunda, gıdalar düşük, orta veya yüksek glisemik indeksli olarak sınıflandırılır. Düşük glisemik indeksli gıdalar, yüksek glisemik indeksli gıdalara kıyasla kan şekerini daha yavaş yükseltir. Bu sayede pankreastan insülin salınımı aniden gerçekleşmez; insülin, daha dengeli ve zaman içinde yükselir. Düşük glisemik indeksli gıdalar, kilo kontrolü açısından da büyük önem taşır ve daha fazla tokluk hissi sağlar. Ayrıca, kötü kolesterol düzeylerini düşürerek kalp hastalığı riskini azaltırlar.” dedi.

Glisemik İndekse Göre Besinler

Doç. Dr. İlhan, glisemik indekse göre besinleri örneklerle açıkladı: “Düşük glisemik indeksli besinler arasında tam tahıllı ekmek, arpa, kuru baklagiller, barbunya fasulyesi, mercimek, tatlı patates ve birçok meyve yer alır. Öte yandan, yüksek glisemik indeksli gıdalar arasında pilav, makarna, patates kızartması, karpuz, kavun ve havuç bulunmaktadır. Yağ ve et ürünlerinde ise karbonhidrat bulunmadığı için glisemik indeksi yoktur.”

Glisemik İndeksi Etkileyen Faktörler

Doç. Dr. M. Muzaffer İlhan, “Nişastanın yapısı, glisemik indeksi etkileyen önemli bir faktördür. Nişastanın yapısındaki bazı moleküller, daha az su çekerek daha yavaş sindirilir. Diyet lifinin miktarı da önemli bir etkendir; lif oranı arttıkça glisemik indeks düşer.” dedi ve ekledi: “Bu nedenle, hazır meyve suları yerine meyvenin kendisi ya da meyve suyunun posasıyla birlikte tüketilmesi daha sağlıklıdır. Yabancı maddeler ve besinlerin işlenme şekli de glisemik indeksi olumsuz yönde etkileyebilir. Karbonhidratların yapı taşı olan glukoz, meyve şekeri früktoza göre daha yüksek bir glisemik indekse sahiptir. Ayrıca, besinlerin yeme şekli de önemlidir. Yavaş ve sakin bir şekilde yemek yendiğinde, glisemik indeks olumlu etkilenir; insülin salınımı zamana yayılır ve yemek sonrası ağırlık hissi, soğuk terleme, acıkma ve bulantı gibi şikayetler azalır. Besinin asidik yapısı da önemli bir faktördür; asidite arttıkça glisemik indeks düşer.” şeklinde konuştu.

Uygun Glisemik İndeks İçin Nasıl Beslenmeliyiz?

  • Tam tahıllı ürünler tercih edilmelidir.
  • Pirinç pilavı yerine bulgur tercih edilmelidir.
  • Meyve suyu yerine meyvenin kendisi veya meyve suyu posasıyla beraber tüketilmelidir.
  • Yemekler yavaş yenilmelidir.
  • Kuru baklagil tüketimi artırılmalıdır.
  • Besinlere limon veya sirke eklenerek asidikliği artırılmalıdır.
  • Elma veya yulaf gibi suda çözünebilen lifli gıdaların tüketimi artırılmalıdır.

Glisemik İndeks ve Pankreas Üzerine Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan’ın Açıklamaları
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin