1-) Genç Kadınlarda Meme Kanseri Artış Durumu
Genç kadınlarda meme kanseri riski, 45 yaş ve üzerindeki kadınlara göre genel olarak daha düşüktür. Yirmili yaşlarda meme kanseri gelişim riski yaklaşık 1/1800 iken, otuzlu yaşlarda bu oran 1/230’a çıkmaktadır. Aile öyküsü, özellikle genç yaşta meme kanseri tanısı almış birinci derece akrabaların varlığı, en önemli risk faktörlerinden biridir. Sadece yaş faktörüne bakıldığında, meme kanseri tanısı almış genç kadınların BRCA (meme kanserine yatkınlık genleri) mutasyon taşıma olasılığının daha yüksek olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, her yaş grubundaki kadınların düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapmaları ve klinik muayeneden geçmeleri, tıbbi kuruluşlar tarafından kesinlikle önerilmektedir.
2-) Genç Anne Olmak Meme Kanseri Risk Faktörü mü?
İlk çocuğunu 35 yaşında veya daha genç yaşta doğuran kadınların meme kanseri riski, daha ileriki yaşlarda doğum yapanlara göre azalma eğilimi göstermektedir. Ancak, ilk çocuğunu daha ileriki yaşlarda doğuran kadınların, genç yaşta doğum yapanlara kıyasla meme kanserine yakalanma riski daha yüksektir. Hamilelik sürecinde meme hücreleri hızla çoğalır. Eğer hamilelik öncesinde meme hücrelerinde herhangi bir genetik hasar mevcutsa, bu hasarlı hücrelerin büyümesiyle birlikte kanser riski artabilir. Genetik hasar riski, yaşla birlikte yükselmektedir; bu durum da yüksek yaşta anne olmanın kanser riski açısından endişe verici olmasına yol açmaktadır.
3-) Meme Kanseri Tanısı Almış Bir Kadın Anne Olabilir mi?
Meme kanseri tedavileri, kadının doğurganlığını etkileyebilir. Örneğin, kemoterapi sürecinde yumurtalıklara zarar verilebilir ve bu durum, tedavi süresi içinde veya sonrasında kısırlığa yol açabilir. Ancak birçok kadın, tedavi sonrasında hamile kalabilmektedir. Meme kanseri tedavisinden sonra hamile kalmanın güvenli olduğu düşünülmektedir; ancak bazı kadınlar, hamilelik döneminde östrojen hormon seviyelerinin artmasının kanserin nüksetmesine neden olabileceğinden endişe duymaktadır. Fakat yapılan araştırmalar, meme kanseri tedavisinden sonra hamile kalan kadınların meme kanserinin tekrarlama veya ölüm riskinin arttığına dair bir kanıt sunmamaktadır.
4-) Tedavi Süresince Hamile Kalınabilir mi?
Tedavi sırasında kullanılan ilaçların hastanın vücudundan atılması gereklidir. Ancak meme kanseri tedavisinin ardından hamile kalmadan önce beklenmesi gereken sürenin tam uzunluğu, kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Kemoterapi, yumurtalarda genetik mutasyonlara neden olabilmekte ve bu durum, bu yumurtalardan doğacak çocukta sağlık sorunları oluşma riskini artırabilmektedir. Kemoterapi tamamlandıktan sonra hamile kalmaya çalışmadan önce en az 1 yıl beklenmesi önerilmektedir; bu süre, vücudun hasarlı yumurtaları temizlemesi için gereklidir. Kemoterapi ve diğer bazı kanser tedavileri, büyüyen embriyo veya fetüse zarar verebilir. Bu tedaviler sırasında hamile kalınması durumunda düşük yapma riski artmakta ya da doğumsal kusurlar meydana gelebilmektedir. Her ilacın vücuttan atılma süresi farklı olduğundan, beklenilmesi gereken süre uygulanan tedaviye bağlı olarak değişmektedir. Eğer tedavi kesilirse, çocuk doğduktan sonra veya emzirmeyi bıraktıktan sonra tedaviye yeniden başlanmalıdır.
5-) Ailesinde Meme Kanseri Öyküsü Olan Kadınlar Ne Yapmalı?
Yakın akrabalarında meme kanseri tanısı olan kadınların, bu hastalığa yakalanma riski önemli ölçüde artmaktadır. Birinci derece bir akrabanız (anne, kız kardeş, kız) meme kanseri tanısı almışsa, riskiniz iki katına çıkmaktadır. Eğer birinci derece akrabalardan ikisinde meme kanseri teşhisi konmuşsa, bu risk ortalamanın 5 katına kadar çıkabilmektedir. Bazı durumlarda ailede güçlü meme kanseri öyküsü, BRCA1 veya BRCA2 genleri gibi yüksek risk ile bağlantılı anormal genlerin varlığı ile ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle, meme kanseri riski yüksek olan bireylere genetik danışmanlık alınması önerilmektedir. Ayrıca sağlıklı bir kilonun korunması, düzenli egzersiz yapılması, alkol tüketiminin sınırlandırılması, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi ve sigara içmemek gibi yaşam tarzı değişiklikleri de önemlidir. Bu yaşam tarzı değişikliklerine ek olarak, ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kadınlar için hormonal tedavi ilaçları ve risk azaltıcı cerrahi gibi alternatif yöntemler de mevcuttur. Hastalara, doktorlarıyla iletişim halinde olmaları ve kendilerine özel bir tarama programına dahil olmaları önerilmektedir.