Gebelikte Bulantı ve Kusma: Doğal Bir Sürecin Zorlukları
Gebeliğin ilk dört ayında sıkça karşılaşılan bulantı ve kusma, pek çok anne adayının yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu doğal süreçte, vitamin ve sıvı takviyeleri ile beslenme planlamasının yanı sıra, anne adayının güvenini artırıcı ve moral verici destek de büyük önem taşımaktadır.
İlk Gebelikte Bulantı ve Kusmalar Daha Fazla Görülür
“Kokularına ve tadına bayıldığım yiyecek ve içecekler, parfüm, oda kokuları veya başka herhangi bir koku bulantı ve kusmama neden oluyorsa, anne adayı olabilirsiniz.” Gebeliğin ilk dört ayında bulantı ve kusmalar yaygın olarak görülmektedir. Nadir durumlarda, bu şikayetlerin doğuma kadar devam eden inatçı vakalar da yaşanabilmektedir. Genellikle sabahları uyanır uyanmaz başlayan bulantılar, zamanla ağırlaşarak kusmalara yol açabilir. Bu durum, gün içinde azalarak devam eder. Genç anne adayları ve özellikle ilk gebelik yaşayan kadınlarda bulantı ve kusma daha sık görülmektedir. Önceki gebeliklerinde bu tür sorunlar yaşayan anne adayları, sonraki gebeliklerinde de benzer sıkıntılarla karşılaşma olasılığı taşımaktadır.
Bulantı ve Kusmalar Sosyal Yaşamınızı Olumsuz Etkilemesin
Bebeğinizin ilk haberini veren sabah bulantıları, gebeliğin doğal bir sürecidir. Ancak bulantı ve kusmalar, bazı anne adaylarında gebeliğe uyum sağlamayı zorlaştırabilir. Bu durum, anne adaylarının sosyal çevresiyle olan ilişkilerini, iş yaşamını ve aile içi hayatını olumsuz etkileyebilir. Psikolojik olarak etkilenen bazı anne adayları, bulantı ve kusmalar nedeniyle gebeliklerini devam ettirip ettirmeyecekleri konusunda tereddütler yaşayabilirler.
Güveninizi ve Moralini Artıran Tavsiyeler Dinleyin
Anne adayları, gebeliklerinin ilk döneminde hastanelere en sık bulantı ve kusma şikayetiyle başvurmaktadır. Hafif bulantı ve kusma yaşayan anne adaylarına vitamin desteği, sıvı takviyeleri, gıda önerileri ve uygun ilaç desteği sağlanmaktadır. Gebelik dönemindeki hayat kalitesinin artırılması için, bu durumun gebeliğin doğal bir parçası olduğu açıklanmalı ve güven telkin edici, moral verici konuşmalarla anne adaylarının rahatlatılması sağlanmalıdır. Ağır bulantı ve kusma yaşayan anne adaylarının hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekebilir. Ayrıca, zayıf gebelerin hastane yatış oranları, obezite hastası gebelere göre daha yüksek risk taşımaktadır. Kusmalar, bebeği doğrudan etkilemez ancak tedavi edilmeyen elektrolit dengesizlikleri ve annenin besin ile vitamin yetersizlikleri bebeği olumsuz etkileyebilir.
Bulantı ve Kusmaları Kontrol Altına Alabilirsiniz
Anne adaylarındaki bulantı, kusma ve kokulara karşı duyulan hassasiyet, diyet ve yeme alışkanlıklarını da değiştirebilir. Gebeliğin ilk dört ayında yaşanan bulantı ve kusmaları kontrol altına almak için aşağıdaki önerilere dikkat edilmelidir:
- Rahatsız edici koku ve ortamlardan uzak durun.
- Protein ağırlıklı gıdalarla beslenin.
- Sık aralıklarla ve küçük porsiyonlarla beslenin.
- Baharatlı ve yağlı gıdalardan uzak durun.
- Aşamalı diyet tedavileri planlayın. (Başlangıçta hafif tavuk suyu, biraz rahatlayınca şehriyeli çorba ve tuzlu krakerler tüketilebilir. Her öğünde 30-60 ml çorba alınarak günde 1-1,5 litreye (1500 kalori) tamamlamaya çalışılabilir. Bir sonraki aşamada kokusuz patates, pirinç, tavuk göğsü, yoğurt, muz, elma ve tost gibi mideyi fazla rahatsız etmeyen besinler günde 6 öğün tüketilmelidir.)
- Kraker, tost, leblebi gibi mideyi rahatsız etmeyen atıştırmalıklarla öğünlerinizi geçirin.
- Zencefil ve zencefilden yapılmış şeker, tablet ve çaylar tercih edin. (Zencefil çayları, 4 gün boyunca günde 4 fincan tüketildiğinde bazı hastalarda gebelik bulantı ve kusmalarının önlenmesinde rahatlama sağlayabilir.)
- Bol sıvı tüketin. (Günlük 2500-3000 ml.)
- Yemek sonrası rahatsız edici etkileri önlemek için mutlaka dişlerinizi fırçalayın.
- Günlük ihtiyacı karşılayacak vitamin desteği alın.
- Sebze ve lifli gıdalar sindirimi uzun sürdüğü için bu dönemde tüketimden kaçınılmalıdır.
- Portakal ve limonlu meyve suları ile asitli içecekler mide asidini artırdığı için bu dönemde tercih edilmemelidir.
- Demir preparatları mideyi tahriş edebileceği için bu dönemde kullanılmamalıdır.
