Gaziantep’in Tarihi ve Kültürel Güzellikleri
Rumkale – Merzimen Çayı ile Fırat Nehri arasında yer alan Rumkale, antik çağlardan günümüze kadar ulaşmayı başaran tarihi bir kaleyle doludur. Yüksek kayalık bir tepeye inşa edilen bu kale, Ranculat, Rhomayta, Hromklay ve Altın Kale gibi birçok isimle anılmıştır. Tarih boyunca stratejik bir önem taşıyan kale, bölgedeki medeniyetlerin izlerini taşımaktadır.
Tarihi Antep Evleri – Gaziantep’in dar ve tarihi sokaklarında dolaşırken, yüksek duvarların arkasında gizli kalmış geniş avlulu Tarihi Antep Evleri ile karşılaşmak kaçınılmazdır. Genellikle iki veya üç katlı olarak inşa edilmiş olan bu evler, metal dış cepheleriyle dikkat çekmektedir ve köşklü evler olarak da bilinmektedir. Bu evler, hem mimari estetikleri hem de geçmişi yansıtan yapılarıyla göz doldurmaktadır.
Bakırcılar Çarşısı – Şahinbey olarak bilinen Eski Saray Caddesi’nde yer alan bu çarşı, yaklaşık 500 yıldır ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Geleneklerini sürdüren bakır ustaları, sabahın erken saatlerinden itibaren üretim yaparken, Osmanlı döneminde kurulmuş olan çarşı, Anadolu’nun en önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Çarşı içinde yan yana sıralanan dükkanlarda, her türlü mutfak eşyası ve bakır ürünleri üretilip satılmaktadır.
Bedestenler – Bedesten, günümüzdeki alışveriş merkezlerinin (AVM) atası olarak kabul edilmektedir. Gaziantep, Osmanlı döneminde önemli ticaret merkezlerinden biri olup, burada beş adet bedesten inşa edilmiştir. Ancak günümüze sadece Kemikli ve Zincirli Bedesten ulaşmıştır. Diğer bedestenler çeşitli doğal afetler nedeniyle yıkılmıştır. Bu iki yapı, ‘Kültür Yolu Projesi’ kapsamında korunmakta ve ziyaretçilere açılmaktadır.
Zeugma Antik Kenti – Belkıs Köyü yakınlarında, yedi tepe üzerine kurulu olan bu antik kent, tarihi ve kültürel zenginliği ile dikkat çekmektedir. 21.000 dekarlık bir alana yayılan Zeugma, Büyük İskender döneminde generallerinin emirleriyle kurulmuştur. Kent, Roma dönemine geçiş yaparak günümüzde bilinen ismini almıştır. Antik kentteki birçok yapının günümüze kadar ulaşması, tarih meraklıları için büyük bir keşif alanı sunmaktadır.
Zeugma Mozaik Müzesi – 2011 yılında açılan bu müze, dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi olarak bilinir. En çok Çingene Kızı mozaiğiyle tanınan müze, Gaziantep’in sembollerinden biri olmuştur. Mimari ve teknolojik açıdan da dünyanın önde gelen müzeleri arasında yer almaktadır, zira içerdiği eserler ve sergileme biçimi ile dikkat çekmektedir.
Gaziantep Kalesi – Şehir merkezinde yer alan Gaziantep Kalesi, 25 metre yükseklikteki bir tepe üzerine inşa edilmiştir. Kalenin tarihine dair kesin bilgiler olmamakla birlikte, 6000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülmektedir. Kale, birçok efsaneye ev sahipliği yaparken, çevresinde antik Theban kenti olduğu tahmin edilmektedir.
Yesemek Açık Hava Müzesi – Unesco Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Yesemek, M.Ö. 2000 ile M.Ö. 800 yılları arasında bölgenin en büyük heykel ve taş ocağı olmuştur. Müze, taşların oyulmasıyla oluşturulmuş eserlerle doludur; kapı aslanları, sfenksler ve dağ tanrısı rölyefleri gibi birçok tarihi eser burada sergilenmektedir.
Bayazhan – Gaziantep Kent Müzesi, şehri daha iyi tanımak için mutlaka ziyaret edilmesi gereken önemli bir yerdir. Müze içerisinde birçok önemli kişinin balmumu heykelleri sergilenmektedir. Ayrıca, giriş katındaki kent maketi, ziyaretçilere şehir hakkında detaylı bilgi sağlamaktadır.
Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi – Bey Mahallesi’nde bulunan bu müze, 17. yüzyıldan günümüze kadar kullanılan çeşitli oyuncakların sergilendiği bir mekandır. 2010-2011 yılları arasında restore edilen tarihi ev, 2013 yılında Sunay Akın’ın küratörlüğü ile ziyarete açılmıştır. Müze, yaklaşık 600 farklı oyuncakla doludur.
Gaziantep Hayvanat Bahçesi – Türkiye’nin en geniş yüzölçümüne sahip hayvanat bahçesi olma özelliğine sahip olan Gaziantep Hayvanat Bahçesi, dünya sıralamasında da önde gelen yerlerden biridir. Ayrıca, Türkiye’nin ilk safari parkını barındırmaktadır ve ziyaretçiler arazi aracı ile gezip, birçok yabani hayvanı doğal ortamlarında gözlemleyebilirler.
Tahmis Kahvehanesi – 1635 yılından beri hizmet veren Tahmis Kahvesi, Türkiye’nin en eski kahvelerinden biridir. Uzun yıllar boyunca restore edilen bu mekan, orijinal mimari özelliklerini koruyarak günümüze kadar gelmiştir. Tahmis Kahvesi, aynı zamanda Tömbekici Kahvesi ve Lokuslu Kahve olarak da bilinmektedir.
Şirehan – 1885 yılında Halep Valisi Cemil Paşa’nın emirleriyle inşa edilen bu kervansaray, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. 7.500 metrekarelik bir alanı kaplayan Şire Han, yakın tarihlerde detaylı bir restorasyondan geçirilmiştir.
Gaziantep İslam Bilim Tarihi Müzesi – Şahinbey Belediyesi tarafından inşa edilen bu müze, İslam kültürüne ait bilimsel faaliyetler, icatlar ve keşifler hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır. Ziyaretçiler, İslam ve bilimin bağlantısını ve bu alandaki zenginlikleri keşfedebilirler.
Emine Göğüş Mutfak Müzesi – Gaziantep Kalesi’nin güneyinde yer alan bu müze, 1904 yılında yapılmıştır ve Türkiye’nin ilk mutfak müzesi olarak bilinir. Müze, Gaziantep’e özgü lezzetleri ve mutfak kültürünü yerli ve yabancı turistlere tanıtmakta, böylece yöresel lezzetlerin gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlamaktadır.
Dülük Antik Kenti – Dülük Köyü’nde yer alan bu antik kent, Türkiye’nin en eski yerleşim alanlarından biridir. Kentte, 30-40 bin yıl öncesine kadar uzanan tarihi izlere rastlamak mümkündür. Asurlular, Medler, Hititler, Persler ve Büyük İskender’in izleri, antik kentteki tarihi dokuyu zenginleştirmektedir.
Gaziantep Kastelleri – Dünyada eşi benzeri olmayan kasteller, ilk olarak Gaziantep’te inşa edilmiştir. Türk mimarisinin en özgün yapıları arasında yer alan bu yapılar, yer altına inşa edilmiş olmaları nedeniyle uzun yıllar boyunca gözden kaçmıştır. Bu nedenle sanat tarihine geçişleri sınırlı kalmıştır.
Gaziantep Hamam Müzesi – Osmanlı kültür ve mimarisinin önemli örneklerinden biri olan hamam müzesi, 2015 yılında restorasyon işlemleri sonrasında müze haline getirilmiştir. Orijinal mimari özellikleri koruyarak yenilenen hamam, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunmaktadır. Hamamın bulunduğu yapı, 1577 yılında külliye olarak inşa edilmiş, sonrasında hamama dönüştürülmüştür.
Gorgo Medusa Cam Eserler Müzesi – Gaziantep Kalesi yakınında, restore edilmiş bir Antep evinde açılan bu müze, Türkiye’nin ilk cam eserler müzesi olarak bilinir. 2008 yılından bu yana ziyaretçilerini ağırlayan müze, pişmiş toprak, bronz ve cam eserler ile doludur. Ayrıca Roma ve İslami döneme ait takılar ve sikkeler de burada sergilenmektedir.
Hasan Süzer Etnografya Müzesi – Bey Mahallesi’nde bulunan bu müze, Gaziantep halkının günlük yaşamında kullandığı geleneksel eşyaları sergilemektedir. 20. yüzyılın başlarında inşa edilen yapı, 1985 yılında Hasan Süzer tarafından satın alınmış ve restore edilerek müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müze, hem yerel kültürü tanıtmak hem de ziyaretçilere zengin bir deneyim sunmak amacıyla tasarlanmıştır.