UEFA Avrupa Ligi’nin son haftasında, Galatasaray deplasmanda Hollanda temsilcisi Ajax’a 2-1 yenilerek Play-Off turuna kalmayı başardı. Johan Cruijff Arena’da gerçekleşen karşılaşma, 23.00’te başladı ve İspanyol hakem Jesus Gil Manzano tarafından yönetildi. Manzano’nun yardımcılıklarını Diego Barbero ve Angel Nevado üstlendi.
Galatasaray İlk 8 Şansını Kaybetti
Karşılaşmanın 23. dakikasında Ajax öne geçti. Akpom’un ceza sahası dışından çektiği şutu kaleci Muslera çelmeyi başardı, ancak dönen topu takip eden Traore, meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 1-0. İlk yarıda başka gol sesi çıkmadı ve devre, Ajax’ın 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi.
İkinci yarıda Ajax farkı ikiye çıkardı. 58’inci dakikada Gaae’nin ortasında, Berkan Kutlu’nun uzaklaştıramadığı top, Brobbey’in önünde kaldı. Brobbey’in pasında topla buluşan Fitz-Jim, güzel bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 2-0. Galatasaray, maçın son dakikalarında bir gol buldu. 90+4’üncü dakikada sağ taraftan kullanılan korner sonrası karambolde topu önünde bulan Osimhen, topu ağlarla buluşturdu: 2-1. Maç, Ajax’ın 2-1’lik üstünlüğüyle sona erdi. Bu sonuçla Sarı-kırmızılı ekip, Play-Off turuna kalmayı başardı.
Play-Off Turunda 3 Eksik
Ajax – Galatasaray maçında sarı kart gören Victor Osimhen, Lucas Torreira ve Davinson Sanchez, cezalı duruma düştü. Bu üç oyuncu, UEFA Avrupa Ligi Play-Off turu ilk maçında takımını yalnız bırakacak.
Uğur Meleke: 90’lardan Kalma Bir Gece
Hürriyet yazarı Uğur Meleke, Galatasaray’ın Ajax’a yenilerek ilk 8 şansını kaybettiği maçı köşe yazısında değerlendirdi. Meleke, “80’lerin sonu-90’ların başıydı. Sovyetler Birliği ve Yugoslavya henüz dağılmamışlardı. UEFA üyesi ülke sayısı 32 idi. Futbolda üç Avrupa kupası vardı ve her biri 32’şer takımla organize edilirdi. Kupalar beş turlu eliminasyon sistemiyle oynanırdı. Tüm maçlar çarşamba günüydü ve genelde sadece ilk turda üç Türk takımını bir arada mücadele ederken izleyebilirdik. O yıllarda asla 3 temsilcimiz birden geçemezdi ilk turu. Yine de o ilk turda, 3 temsilcimizin peş peşe sahaya çıkışı, her birinin turu geçme umudu, milletçe televizyon başına kilitlerdi hepimizi. Bütün bir çarşamba günü nefesimizi tutmuş şekilde seyrederdik maçları. Günün sonunda genelde ulusça üzülürdük ama olsun, bir sonraki yıl yine umutlanmazdan vazgeçmezdik. Şerefli mağlubiyetler dönemiydi zira o yıllar Türk futbolunda.” ifadelerini kullandı.
Fikstür Talihsizlikleri Üst Üste
Dün, 90’lar çarşambasına benzer bir gece yaşadık Avrupa’da. Nasıl bir fikstür şanssızlığı ise, üç temsilcimiz birden deplasmanda grupları tamamladı. Aynı şekilde Hollanda takımlarıyla Türklerin grupta toplam 6 maç yapıp bu 6 müsabakanın tamamını deplasmanda oynaması mantık dışı bir fikstür talihsizliği olarak değerlendirildi. Dünkü lig mücadelesinde, Hollanda’da sezonu tamamlayan iki temsilcimizden Galatasaray, Amsterdam Arena’dan istediği sonucu alamadı. Aslında durum 1-0 iken Galatasaray maçı çevirecek pozisyonları yaratmıştı, fakat yine bir Berkan klasiğiyle müsabakanın fişi çekildi. Nasıl oluyorsa, transfer tıkanıyor, birileri sakatlanıyor ve Galatasaray her sezon Avrupa’da kritik maçlara sol bekte Berkan’la çıkıyor! Geçen sene Sparta Prag maçları, bu sezon Ajax müsabakası. Gerçekten enteresan bir durum.
Diğer temsilcimiz Beşiktaş da Enschede’den istediği sonucu alamadı ve turnuvadan elendi. Maç öncesi terfi için 1 puanın yetme ihtimali konuşulurken, diğer eşleşmede Fenerbahçe, Danimarka’dan ihtiyacı olanı almayı başardı. Mourinho’nun Dzeko-Nesyri çift santrfor kararı, terfiyi getiren faktör oldu. Maalesef Avrupa’da Şubat’ı iki takımla karşılıyoruz. Dileğimiz her ikisinin de Play-Off turunu geçip son 16’ya kalmalarıdır.
