Fransa’nın en yüksek idari mahkemesi, teknoloji devi Google’a 50 milyon euro (yaklaşık 382 milyon TL) tutarında bir para cezası kesilmesine onay verdi. Bu cezanın sebebi, Google’ın Android kullanıcılarına veri koruma seçenekleri hakkında yeterince açık ve şeffaf bilgi sunmaması olarak belirlendi.
ABD merkezli teknoloji şirketi, Avrupa’da 2018 yılında yürürlüğe giren yeni veri gizliliği yasası nedeniyle Ocak 2019’da ilk kez para cezasına çarptırılmıştı. Google, bu kararı Fransa’nın veri koruma konularındaki en yüksek yargı mercii olan Danıştay’a taşımıştı.
Danıştay’ın Kararı
Danıştay, Cuma günü aldığı kararla Ulusal Veri Koruması Komisyonu’nun (CNIL) yaptırım uygulama konusunda haklı olduğuna ve Google’ın bu konudaki tutumunun sürekliliği sebebiyle kesilen cezanın orantısız olmadığına hükmetti.
Google’dan Beklenen Değişiklikler
Webtekno’nun haberine göre, Google, mahkeme kararının ardından bazı değişiklikler yapmayı planladığını açıkladı. Mayıs 2018’de yürürlüğe giren Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Yasası, bireylerin kişisel verileri konusunda haklarını net bir şekilde tanımlamaktadır. Bu yasada, şirketlerin topladıkları verilerle ilgili yaptıkları işlemleri sade ve anlaşılır bir dille açıklamaları gerektiği vurgulanmaktadır.
- Fransa’nın veri gözlemcileri, Google’ın hedefli reklamlar için veri toplarken, kullanıcıları yeterince bilgilendirmediğini belirtti.
- Kullanıcıların verilerinin nasıl ve neden kullanıldığına dair bilgi edinmek için çok fazla işlem yapmaları gerektiği ifade edildi.
Danıştay, Google’ı özellikle izinsiz veri toplama yöntemleri nedeniyle suçlu buldu. Mahkeme, firmanın “Android işletim sistemi kullanıcılarına yeterli ve açık bilgi sunmadığını” ifade ederken, kişiselleştirilmiş reklamlar için kullanıcıların kişisel verilerinin işlenmesi konusunda açık ve bilgilendirilmiş onay seçenekleri sunmadığını belirtti.
Google, kullanıcıların verilerinin nasıl kullanıldığını kontrol etmelerine ve anlamalarına yardımcı olmak için sektörde öncü araçlar geliştirdiklerini dile getirdi. Şirket, “Bu dava, kişiselleştirilmiş reklamlar için rızanın gerekli olup olmadığı hakkında değildir; asıl mesele bu verilerin nasıl elde edildiğidir. Bu karar doğrultusunda yapmamız gereken değişiklikleri gözden geçireceğiz” şeklinde bir açıklamada bulundu.