Günümüzde sosyal medya kullanımının artması ve bakım kültürünün yaygınlaşmasıyla birlikte, estetik kaygılar diş hekimliği alanında da önemli bir yer edinmiştir. Charles Reade’nin de belirttiği gibi, “Güzellik müthiş bir kudret, gülümseme ise onun kılıcıdır.” Bu bağlamda, bireylerin estetik beklentileri ve diş hekimliğindeki uygulamalar arasındaki ilişki giderek daha fazla önem kazanmaktadır.
Estetik, sanat ve güzelliğin yaratılması ile ilgilenen bir felsefe dalıdır. Diş hekimliğindeki kozmetik uygulamalar ise bu estetik anlayışın bir yansımasıdır. Diş hekimleri, estetik bir gülüş elde etmek için çeşitli kozmetik dokunuşlar gerçekleştirir. Peki, bu dokunuşlar nelerdir ve nasıl uygulanır? Gülüş tasarımı, diş eti düzenlemeleri, laminalar, cam seramik kuronlar, zirkonyum alt yapılı porselenler gibi birçok farklı uygulama ile sağlanabilir.
İlk adım olarak hastanın yüzünün fotoğrafı çekilir. Ardından, hastayla ne istediğine dair bir görüşme gerçekleştirilir ve hastanın arzuları ile beklentileri değerlendirilir. 3 boyutlu gülüş tasarımı teknolojisi sayesinde, hastalar kendilerine uygun seçeneklere doktorlarıyla birlikte karar verirler. Burada, hastanın hayaline saygı duymak ve beklentilerini iyi anlamak kritik bir öneme sahiptir. Ancak, bazen hastanın beklentileri ile bilimin gerçekleri arasında bir uyumsuzluk olabilir. Bu aşamada, hastanın hekime olan güveni büyük önem taşır.
Diş hekimi, çalışma alanı olan diş, diş eti ve dudaklarda hastanın karakteri ve görüntüsüyle uyumlu, estetik bir gülümseme yaratmayı hedefler. Dişler, kişinin karakterini yansıtan önemli bir unsurdur. Bu nedenle, her estetik diş tedavisi kişiye özel olarak tasarlanmalıdır. Örneğin, yuvarlak diş formları genellikle esnek ve uyumlu kişiliklerle ilişkilendirilirken, keskin formlar güçlü ve aktif bireylerle bağlantılıdır. Bazı araştırmalar oval diş formunun kadın hastalarda daha estetik bir görünüm sunduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, restorasyonların estetik kriterleri karşılarken sağlık ve fonksiyonu da göz önünde bulundurması gerekmektedir. Bu bağlamda, Hollywood yıldızlarının gülümsemelerinde sıkça gördüğümüz porselen laminalar en popüler çözümlerden biridir.
Porselen laminalar, dişlerin dış yüzeylerinden ortalama 0.5 mm kadar aşındırma yapılarak uygulanan ince porselen kaplamalardır. Işık geçirgenliklerinin yüksek olması ve yapılarının ince olması sebebiyle oldukça doğal bir görünüm elde edilebilir. Bu ince plakalar, özel yapıştırıcılar ile dişlerin ön yüzlerine yapıştırılarak istenen renkte ve şekilde dişler tasarlanır. Uygulamanın türüne ve kullanılan porselenin çeşitlerine göre sonuçlar değişiklik gösterebilir.
Tedavi süreci genellikle aşağıdaki aşamalardan oluşmaktadır:
- Röntgenler çekilerek muayene ve tedavi planının yapılması,
- Gerekli durumlarda dolgu, kanal tedavisi ve diş eti tedavisinin uygulanması,
- Dişlerin sadece dış yüzeyinden ortalama 0.5 mm aşındırılarak ölçünün alınması,
- Laboratuvar ortamında lamina dişlerin hazırlanması,
- Laminaların ağızda uyumlanması ve yapıştırılması.
Diş Beyazlatma Nedir?
Diş estetiğinde en büyük beklentilerden biri, dişlerin rengidir. Estetik açıdan herkes parlak beyaz dişlere sahip olmayı arzu eder. Dişlerdeki renklenme nedenleri oldukça çeşitlidir. Genellikle diş yüzeyinde oluşan lekeler, sigara, çay ve kahve gibi boyayıcı gıdalar sebebiyle meydana gelir. Çoğu zaman, diş taşı temizliği ile bu lekelerden kurtulmak mümkündür.
Dişin doğal rengini beyazlatmak ise iki ana yöntemle gerçekleştirilebilir:
- Birincisi, muayenehane ortamında dişlere uygulanan bir jel ile lazer veya mavi ışık yardımıyla dişlerin beyazlatılmasıdır. İşlem süresi ortalama 1.5 saattir ve sonunda dişler, hastanın yaşına ve dişlerin durumuna göre 3-6 ton beyazlayabilir.
- İkincisi ise, hastanın dişlerine özel şeffaf bir plaka hazırlanmasıdır. Beyazlatma jelleri hastaya verilir ve evde hekimin önerisine göre jel kullanılabilir. Bu yöntemle 6-8 gün içinde dişler beyazlar.
Sonuç olarak, diş beyazlatma (bleaching), karbamid peroksit ve türevleri gibi kimyasallar kullanılarak hekim kontrolünde yapılan, dişin doğal rengini açma işlemidir.
Dişeti Gülüşü
Dişeti gülüşü, diğer bir deyişle gummy smile, konuşurken veya gülerken diş etinin olması gerekenden fazla görünmesi durumudur. Araştırmalara göre, kadınların %14’ü, erkeklerin ise %7’si bu şekilde güldüğü ifade edilmektedir. Bu şikayete sahip olan kişilerde ilk önce dişeti gülüşünün sebebi araştırılır.
Dişlerin boylarının olması gerekenden kısa göründüğü durumlarda, diş ve destek dokuların izin verdiği ölçüde lazer veya cerrahi işlemlerle diş eti kısaltılarak dişlerin daha fazla görünmesi sağlanabilir. Lokal anestezi altında yaklaşık bir saatte yapılan bu işlemde hasta acı hissetmez ve hızlı bir iyileşme süreci geçirir.
Diğer bir tedavi yöntemi ise botoks uygulamalarıdır. Eğer diş etinin fazla görünme nedeni dudak çevresi kaslarının aşırı aktifliği ise botoks uygulanabilir. Duruma göre 4-5 ayrı noktaya enjeksiyon yapılabilir. Uygulama süresi 5-10 dakika olup, tedavi sonrasında hasta hemen sonucu görür ve günlük yaşantısına devam edebilir.