Epilepsi Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Beyin ve Sinir Hastalıkları Cerrahisi Uzmanı ve Türk Nöroşirürji Derneği üyesi Prof. Dr. Ersin Erdoğan, epilepsi hastalarına yönelik önemli uyarılarda bulundu. “Epilepsili bireylerin durumu toplumda bilinmeli ve gizlenmemelidir. Gerekli önlemler zamanında alınmalıdır. Yaygın yanlış inanışlar nedeniyle, birçok hasta gerekli tedaviyi alamamakta ve toplum tarafından dışlanmaktadır,” dedi. Prof. Dr. Erdoğan, epilepsinin bulaşıcı olmadığını, ilaç ve tıp yöntemleri ile tedavi edilebilen, hastaların normal yaşamlarına devam edebildiği bir hastalık olduğunu vurguladı. “Hastalığı tanımak, yaşam aktivitelerini buna göre düzenlemek ve hekim tavsiyelerine uymak oldukça önemlidir,” şeklinde ekledi.
Epilepsi Nedir? Yanlış Bilgiler
Epilepsi hastalığı ile ilgili en yaygın yanlışların başında, hastanın nöbetlerinden dolayı hastalığın doğaüstü güçlere bağlı olduğu ve geleneksel dışı yöntemlerle tedavi edilebileceği inancı gelmektedir. Ayrıca, toplumda “epilepsi ruhsal bir bozukluktur” ya da “bulaşıcı bir hastalıktır” gibi yanlış kanılar da oldukça yaygındır.
Nöbet Geçiren Bireylere Yaklaşım
Prof. Dr. Erdoğan, epilepsi nöbeti geçiren bireylere yönelik yapılması gerekenler hakkında önemli noktaları paylaştı: “Epilepsinin tedavi edilemez bir hastalık olduğu algısını değiştirmek gerekiyor. Nöbet geçiren kişiler, topluma rahatlıkla katılabilir ve günlük aktivitelerini sürdürebilirler. Eğitim hayatlarına devam eden epilepsili bireyler, meslek sahibi olabilir ve çalışma hayatına aktif bir şekilde katılabilirler. Unutulmamalıdır ki, epilepsi nöbeti mutlaka kasılma veya çırpınma ile gerçekleşmez; farklı semptomlar da gözlemlenebilir. Halk arasında yaygın bir yanlış olarak, nöbet geçiren kişilere ağzına kaşık gibi cisimler sokulması, bu tür durumları tehlikeli hale getirebilir. Nöbet geçiren birine soğan gibi keskin kokular koklatmaktan kaçınılmalı ve hasta hemen en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.”
Epilepsi Tedavi Yöntemleri
Her epilepsi hastasının durumu kendine özgüdür ve titizlikle değerlendirilmelidir. Prof. Dr. Erdoğan, “Aynı tür epilepsiye sahip bireyler arasında bile tedavi yaklaşımları ve ilaçlara verilen yanıtlar değişiklik gösterebilir,” dedi. Epileptik nöbetler, özelliklerine göre adlandırılır ve sınıflandırılır. Epilepsiler, ana hatlarıyla jeneralize (tüm beyni etkileyen) ve fokal (beynin bir kısmını etkileyen) olarak iki ana gruba ayrılır. Nöbetlerin bilincin korunup korunmamasına göre de sınıflandırılması mümkündür. Epilepsi hastalığının birincil tedavi yöntemi ilaç tedavisidir ve bu yöntemle %65’e kadar başarı sağlanabilir. Ancak ilaçlar etkili olmadığında, bu duruma tıbbi olarak dirençli epilepsi denir ve bu noktada epilepsi cerrahisi bir seçenek olarak değerlendirilebilir. Ameliyatın amacı, nöbetleri ortadan kaldırmak veya ilaçların etkisiyle nöbetlerin şiddetini azaltmaktır. İyi kontrol edilemeyen epilepsi, çeşitli komplikasyonlara ve sağlık risklerine yol açabilir.
Ameliyat Gerekliliği
Epilepsi ameliyatı, beynin nöbetlerin ortaya çıktığı bölgesinin kaldırılmasını veya değiştirilmesini içeren bir prosedürdür. Bu cerrahi yöntem, nöbetler her zaman beyindeki tek bir yerden kaynaklandığında en etkili sonuçları verir. Epilepsi cerrahisi, ilk tedavi yöntemi olarak düşünülmez; en az iki epilepsi ilacı nöbetleri kontrol edemediğinde bu seçenek değerlendirilir. Ameliyat öncesinde, uygunluk ve prosedür hakkında bilgi edinmek için bir dizi değerlendirme gereklidir.
Günlük Yaşamda Dikkat Edilmesi Gerekenler
Epilepsi hastalarının günlük yaşam aktivitelerine dikkat etmeleri son derece önemlidir. İlaç tedavisi ile kontrol altında olan bazı hastalar, uykusuzluk veya parlak ışıklara maruz kalma nedeniyle nöbet geçirebilirler. Bu nedenle, hastaların ilaçlarını hekim önerilerine uygun dozlarda ve saatinde almaları gerekmektedir. Uyku saatlerine dikkat edilmeli, öğünler düzenli bir şekilde alınmalıdır. Ayrıca, alkol, uyuşturucu maddeler, aşırı kahve tüketimi gibi uyarıcılar nöbetleri tetikleyebilir. Karaciğer üzerinden metabolize olan ilaçların kullanımı durumunda benzer gruptan ek ilaçlar almak ya da bazı gıdaların aşırı tüketimi, bu kimyayı değiştirebilir; bu nedenle dengeli ve sağlıklı beslenme önerilmektedir.