1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Endokardit: Tanım, Belirtiler, Tanı ve Korunma Yöntemleri

Endokardit: Tanım, Belirtiler, Tanı ve Korunma Yöntemleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Endokardit Nedir?

Endokardit, kalbin iç yüzeyini kaplayan endotel tabakasının mikrobik (bakteriyel) enfeksiyonu olarak tanımlanır. Bu hastalık genellikle doğumsal ya da sonradan edinilmiş kalp hastalıkları olan bireylerde görülmektedir. Bu tür hastalarda, kalp hastalığına bağlı olarak ortaya çıkan anormal kan akışlarının endotel tabakasına zarar verdiği ve bu zararın kollojenin açığa çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Bu durum, bakterilerin yerleşimi için oldukça uygun bir ortam yaratır. Doğumsal-Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Çeliker, bu süreç hakkında şu bilgileri vermektedir: “Fibrin ve trombositler, açığa çıkan kollojen üzerinde birikir ve bakteri içermeyen bir pıhtı oluşturur. Özellikle ağız içerisindeki bakterilerin kan dolaşımına girmesiyle enfeksiyon gelişimi söz konusu olabilir. Erken dönemde yapılan ameliyatlardan sonra gelişen endokardit, cerrahi alanın, yapay kapakların veya kullanılan malzemelerin cerrahi işlem sırasında bakteriyel kontaminasyonuna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Nadir durumlarda mantar enfeksiyonları da bu hastalığa sebep olabilir.”

Doğumsal-Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Çeliker

Endokarditin Belirtileri

Endokarditin Belirtileri

Endokarditin en belirgin semptomu, nedeni bilinmeyen veya uzun süre devam eden ateştir. Hastalarda günlerce süren ateşlenme, bu durumu akla getirmelidir. Uzun süreli endokardit belirtileri arasında şunlar yer almaktadır:

  • Günlerce, haftalarca süren ateş
  • Kırgınlık ve halsizlik
  • Kilo kaybı ve gece terlemeleri
  • Muayene sırasında dalak büyümesi ve kalpteki farklı üfürümlerin duyulması

Kalbin sol tarafını etkileyen endokardit, beyin, kol ve bacaklar, karaciğer, dalak, böbrekler ve nadiren koroner arterlerde pıhtı atımına bağlı tıkanmalara yol açabilir. Kalbin sağ tarafını etkileyen endokardit ise akciğerlerde sorunlara neden olabilir.

Tanı Koymak Zor Olabilir

Endokardit tanısı koymak her zaman kolay değildir. Eğer hasta, altında yatan yapısal bir kalp hastalığına sahip ise veya daha önce bir kalp ameliyatı geçirmişse, ateşin varlığında hastalığın varlığından şüphe edilmelidir. Kan kültürlerinde bakterilerin üretilmesi, endokardit için en önemli tanısal testtir; ancak bazı hastalarda endokardit olmasına rağmen kanda bakteri üretimi görülemeyebilir. Kardiyak ekokardiyografi, endokardite bağlı gelişen enfekte olmuş pıhtıların görüntülenmesinde kritik bir öneme sahiptir. Bazı hastalarda daha iyi bir görüntü elde etmek için yemek borusundan ekokardiyografik inceleme yapmak gerekebilir. Endokardit şüphesi olan çocuklarda ise tam kan sayımı, sedimentasyon, idrar incelemesi ve karaciğer fonksiyon testleri yapılması önerilmektedir.

Endokardit Tedavisi

Endokardit tanısı konulan hastaların tedavisi genellikle uzun bir süreç gerektirir. Hastalara damar yoluyla uygulanan antibiyotiklerle en az 4-6 hafta tedavi edilmesi gerekmektedir. Antibiyotik seçimi, hastanın durumu, üretilen veya şüphe edilen bakteriye ve altta yatan kalp hastalığına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Eğer endokardite bağlı kalp yetmezliği bulguları ağırsa veya pıhtı atılması tehlikesi söz konusuysa, kalp cerrahisi uygulanabilir. Bazı hastalarda tedavi oldukça güç olabilir.

Kimlerde Görülür?

Doğumsal veya kazanılmış birçok kalp hastalığı, endokardit için risk oluşturur. Bunun dışında kalan kalp hastalıklarında risk oldukça düşüktür:

  • Daha önce endokardit atağı geçiren kişiler
  • Yapay kapak veya materyal kullanmış olan hastalar
  • Ameliyat edilmemiş morarma ile giden doğumsal kalp hastalıkları (şant veya konduitle tedavi edilenler dahil)
  • Yapay materyalle cerrahi veya girişimsel yöntemlerle tedavi edilen hastalar, işlemden sonra ilk 6 ay içinde
  • Cerrahi olarak tamir edilmiş yapay yama ve materyal yakınında sekel kalp problemi olan hastalar

Endokarditten Korunma Yöntemleri

  • İyi diş hijyeni ve gingivitin önlenmesi, endokardit riskini azaltmanın önemli bir yoludur. Bu nedenle çocuklara erken yaşta diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır ve diş çürüklerinin önlenmesine özen gösterilmelidir.
  • Bazı tıbbi girişimler sırasında kan dolaşımına girebilecek bakterilerin ortadan kaldırılması amacıyla antibiyotik kullanımı gereklidir. Bu antibiyotikler, hastanın geçireceği işlemden bir saat önce uygulanmalıdır. Antibiyotik seçimi, hastanın alerjisi ve geçireceği girişimin türüne bağlı olarak değişebilir.
  • Diş girişimleri: Diş etleri, diş kökleri ve ağız mukozasında delinmelere neden olabilecek diş işlemleri sırasında antibiyotik kullanımı gereklidir.
  • Solunum yolu girişimlerinde, cilt ve kas-iskelet dokusu girişimlerinde de antibiyotik kullanılması önerilmektedir.
  • Genitoüriner ve gastrointestinal girişimlerde profilaksi önerilmemektedir. Bu konuda kabul edilmiş kriterlere göre hareket edilmesi önemlidir.

Endokardit: Tanım, Belirtiler, Tanı ve Korunma Yöntemleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin