Elon Musk ve Twitter’daki İlk 10 Gün
Elon Musk, uçuk biri olmasının yanı sıra son derece başarılı bir iş insanı olarak da tanınıyor. Ancak, Twitter’ın yeni patronu olarak geçirdiği ilk 10 günde, daha çok uçuk ve tartışmalı tavırlarıyla dikkat çekti. Twitter, uzun zamandır Silikon Vadisi’nde büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen bu potansiyeli gerçekleştiremeyen bir şirket olarak değerlendiriliyordu. Musk, sosyal medya devinin doğru yönetildiğinde harika sonuçlar verebileceğini savunuyordu. Özgür ifade artacak ve bunun arkasından kârlılık gelecekti. Ancak ilk 10 gün, Musk’ın bir sosyal medya platformunu yönetme konusundaki tecrübesizliğini gözler önüne serdi.
Musk, şirketi resmen devraldığı gün attığı ilk tweet ile “Kuş artık özgür” ifadesini kullandı. İlk hamleleri ise yaz aylarındaki açıklamalarından oldukça farklıydı. Kendini “mutlak özgür ifade yanlısı” olarak tanımlayan Musk, Donald Trump’ın Twitter’a geri döneceğini belirtmişti. Ancak son günlerde, farklı görüşlerden oluşacak bir konseyin tartışmalı konularda devreye gireceğini ve hesap askıya alma gibi kararları vereceğini ifade etti. Bu durum, Facebook’un ‘gözetmen kurulu’na benzer bir karar mekanizması oluşturmaktadır. Musk, kısa vadede moderasyon politikalarının değişmeyeceğini de vurguladı.
Bunların yanı sıra, Twitter’ın kimlik doğrulama sisteminde büyük bir değişiklik yapacağını duyurdu. Bu değişiklikle, aylık sekiz dolar ödeyen herkes mavi onay işaretine sahip olabilecek. İlk olarak 20 dolar olarak açıklanan bu miktar, kamuoyunda büyük bir tepki topladı. Fiyatın düşürülmesi kararı daha önce alınmış olabilir, ancak bunun yeterince düşünülmediği izlenimi ve ünlü kullanıcıların etkisiyle düşürüldüğü algısı bir kez yayıldı.
Üyelikle Kârlılık Hedefi
Bu eleştiriler bununla sınırlı değil. Yeni politika, birkaç gün içinde uygulamaya geçecekti. Parayı veren kullanıcılar mavi tık alacak ve ayrıca uygulamada algoritma tarafından öne çıkarılacaklardı. Tweetlere verdikleri cevaplar, mention edildikleri tweetler ve aramalarda daha görünür hale geleceklerdi. Yani, para ödeyen kullanıcılar uygulamada daha itibarlı gözükmeye başlayacaktı. Ancak bu politikanın duyurulmasıyla adalet ve güvenilirlik konularında pek çok soru gündeme geldi. Musk, bu değişimin Twitter’ı bot hesaplardan arındırmak amacıyla yapıldığını belirtti. Ancak bu durumun aynı zamanda kâr amacına da hizmet ettiğini söylemek mümkün. Musk’a göre, bu kârlılık hedefine ulaşmanın bir yolu. Ancak bazıları, doğrulama yönteminin ücretli hale getirilmesinin yanlış bilginin yayılmasına yol açabileceği uyarısını yaptı. Twitter, ücret ödeyen kullanıcıların söylediklerinin gerçekten o kişilere ait olduğunu nasıl belirleyecekti? Bu yeni doğrulama süreci için büyük bir insan kaynağına ihtiyaç duyulacağı aşikâr.
Peş Peşe ‘Kaos’ Haberleri
Musk’ın şirketi devraldığı ilk haftada, birim yöneticilerinden işten çıkarılacak çalışanların listesini istediğine dair medyaya yansıyan haberler oldu. Geçen Perşembe günü Musk, Twitter’ın sahibi olduktan neredeyse yedi gün sonra, çalışanlara işlerini kaybedecekleri bilgisini verdi. Bu durum, 7500 Twitter çalışanının yarısının işten çıkarılmasıyla sonuçlandı. Şirketi 44 milyar dolara satın alan birinin, bu kadar büyük bir çalışan grubunu kovma gereği duyması merak uyandırdı. Zamanlama da dikkat çekici… Kimlerin işten çıkarılacağına ilişkin değerlendirmelerin bu kadar hızlı yapılabilmesi nasıl mümkün oldu? Çalışanlara, Cuma günü saat 4’e kadar bir e-posta alacakları duyuruldu, ancak birçok çalışana bu ulaşmadı. Twitter ofislerinin, kritik birimler dışındaki tüm çalışanlara kapatıldığı da bildirildi. Çalışanlar, şirket hesaplarına giremedi.
Ardından, moderasyonla ilgili sorular gündeme geldi. Twitter bu kadar çok çalışanı işten çıkardıktan sonra, dezenformasyon ve nefret söylemini nasıl engelleyecekti? Cuma akşamı, şirket yöneticilerinden Yoel Roth, içerik yönetimi yapan ekiplerin işten çıkarmalardan en az etkilendiğini duyurdu. Cumartesi günü ise, ücretli doğrulama politikasının uygulanacağı bir kez daha belirtildi. Ancak daha sonra New York Times, bu politika değişikliğinin ABD ara seçimlerinin bitimine kadar ertelendiğini bildirdi. Görünüşe göre, Twitter, sonuçları olabilecek bu denli büyük bir politika değişikliğini kritik bir seçim öncesinde yaparak, karmaşa yaratmaktan kaçındı. Son olarak, Pazar günü Bloomberg, Twitter’ın ‘hatalı’ bir şekilde işten çıkarılan bazı çalışanlarını geri çağırdığını duyurdu. Twitter, BBC’nin bu haberlerle ilgili sorularını yanıtsız bıraktı. Tüm bu gelişmeler, takip etmeyi zorlaştırsa da, sadece 10 gün içinde meydana geldi. Ancak bu kaos, Musk’ın Twitter’ı hızla değiştirme konusundaki kısa vadeli stratejisinin plana göre gitmediğini açıkça gösteriyor.