Elon Musk’tan Avrupa Siyasetine Sert Eleştiriler
Dünyanın en zengin insanı olan Elon Musk, Tesla, SpaceX ve X gibi devasa şirketlerin sahibi olarak biliniyor. Musk, Avrupa siyasetine dair cesur açıklamalarına devam ediyor. Şubat seçimleri öncesinde Alman siyasetçilere yönelik yaptığı yorumlarla Berlin’deki siyasi aktörlerin tepkisini çeken Musk, bu kez hedefini İngiltere hükümetine çevirdi. Musk, İngiltere Kralı 3. Charles’ın Avam Kamarası’nı feshederek erken genel seçimlere gitmesi gerektiğini savundu. Sosyal medya platformu X’te bir kullanıcının, “Ülkenin güvenliği için Kral Charles, parlamentoyu feshederek genel seçim ilan etmeli. Çok geç olmadan harekete geçmeli” şeklindeki paylaşımına, Musk “Evet” yanıtını vererek bu görüşü destekledi.
Başbakanı Hedef Aldı
Musk, daha önce de İngiltere’de erken seçime gidilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Özellikle, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ı hedef alarak, “İngiltere tarihinin en kötü kitlesel suçuna iştirak ettiği için yargılanmalı” ifadelerini kullandı. Bu sözleriyle, Starmer’ın başsavcı olduğu dönemde, İngiltere ve Galler’deki çocuk istismar skandallarının üstünün örtüldüğü iddialarına göndermede bulundu. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde göç karşıtı Reform UK Partisi’nin lideri Nigel Farage ile bir araya gelen Musk, ‘aşırılık yanlısı provokatör’ olarak tanımlanan Tommy Robinson’ın hapisten çıkarılması gerektiğini savundu.
Bakan Tepki Gösterdi
İngiliz hükümeti, 20 Ocak’ta iş başı yapacak Trump kabinesinde devlet verimliliğinden sorumlu bakanlık pozisyonunu üstlenecek olan Musk’ın iddialarına dolaylı bir yanıt verme yolunu seçti. Sağlık Bakanı Wes Streeting, ITV News’a verdiği demeçte, Musk’ın pedofili skandalıyla ilgili yorumlarının “yanlış değerlendirilmiş ve kesinlikle yanlış bilgilendirilmiş” olduğunu belirtti. Streeting, çocuk istismarıyla mücadelede Musk’ın sosyal medya platformuyla büyük bir rol oynayacağını düşündüğünü ve bu konuda iş birliğine açık olduklarını da ekledi.
Nedir Bu Skandal?
Amerikan Newsweek’in derlemesine göre, 1997 ve 2013 yılları arasında İngiltere’nin Rotherham ve diğer sanayi kentlerinde birçok kız çocuğu istismara uğramıştır. Mağdurlar arasında 11 yaşındaki çocuklar bile bulunmaktadır. Sadece Rotherham’da 1400, Telford’da ise bin vaka tespit edilmiştir. Mağdurlar genellikle beyaz işçi sınıfına mensup çocuklar olup, saldırganların çoğunluğu Pakistan kökenliydi. İddialara göre, faillerin yabancı kökenli olması durumunun ırkçılık olarak değerlendirilebileceği endişesiyle, bu vakaların üzerine yeterince gidilmemiş ve hatta bazı çocuklar ‘yalancılık’ ile suçlanmıştır. Muhafazakâr Parti’nin yeni lideri Kemi Badenoch, bu saldırganları ‘tecavüz çeteleri’ olarak nitelendirirken, ‘2025 yılı mağdurlar için adalet yılı’ olsun çağrısında bulundu. Ancak, yeni soruşturmaların açılması talepleri İşçi Partisi iktidarından destek bulamadı.
Trump da Londra’ya Çattı
ABD’nin Seçilmiş Başkanı Donald Trump da, enerji politikaları nedeniyle Keir Starmer liderliğindeki İngiltere hükümetini eleştiren paylaşımlar yaptı. Trump, İşçi Partisi hükümetinin enerji politikasını sert bir dille eleştirerek, Kuzey Denizi’ndeki petrol ve gaz rezervlerinin yeniden açılması ve rüzgar türbinlerinin kaldırılması gerektiğini savundu. Kendisine ait Truth Social platformundan açıklamalarda bulunan Trump, “Birleşik Krallık çok büyük bir hata yapıyor. Kuzey Denizi’ni açın. Rüzgar türbinlerini kaldırın!” çağrısında bulundu. Küresel ısınma konusunda ‘şüpheci’ olan Trump, uzun süredir rüzgar türbinlerinden oluşan enerji çiftliklerine karşı çıkmaktadır. İngiltere’de geçen yıl iktidara gelen Keir Starmer hükümeti, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmayı hedeflerken, yenilenebilir enerji oranını artırmaya çalışmaktadır. Bu nedenle, İngiliz hükümeti Kuzey Denizi’nde petrol ve gaz üreticileri için uygulanan ek vergi oranını yüzde 35’ten yüzde 38’e çıkartarak, elde edilen ek vergi gelirleriyle yenilenebilir enerjiye dönüşümün finanse edilmesi planlanmaktadır.