1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Duygusal Zekâ (EQ) ve Başarı İlişkisi

Duygusal Zekâ (EQ) ve Başarı İlişkisi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Duygusal zekâ (EQ) kavramı ilk kez ortaya atıldığında, bu kavramın, IQ ve başarı ilişkisi üzerine yapılan araştırmalardan elde edilen bazı “tuhaf” bulguları açıklayabilme potansiyeline sahip olduğu düşünülüyordu. Bu bulgulara göre, ortalama IQ seviyesine sahip bireylerin %70’i, en yüksek IQ seviyesine sahip olanlardan daha başarılı bir performans sergileyebilmekteydi. Bu durum, “IQ başarının tek kaynağıdır” yönündeki yaygın kabulleri sorgulatmakta ve yeni bir anlayışa kapı aralamaktaydı.

Yıllar boyunca yapılan araştırmalar, en başarılı bireylerin %90’ının yüksek duygusal zekâya sahip olduğunu göstermiştir. Duygusal zekâ, her bireyde bulunan soyut bir kavramdır ve insan davranışlarını yönetme, toplumsal karmaşa dönemlerinde rehberlik etme ve olumlu sonuçlara ulaşma yolunda doğru kararlar alabilme yeteneğini içerir. Bu kadar önemli bir kavram olmasına rağmen, ne kadar EQ’ya sahip olduğumuz ve bunu nasıl geliştirebileceğimiz hâlâ netlik kazanmış değildir; çünkü EQ, somut bir özellik değildir.

TalentSmart tarafından yapılan araştırmalar, yüksek EQ’yu işaret eden davranışları belirlemek amacıyla milyonlarca bireyden elde edilen verileri analiz etmiştir. İşte yüksek EQ’yu gösteren 15 belirti:

  • Güçlü Duygusal Sözcük Dağarcığına Sahipler: Herkesin duyguları vardır, ancak sadece seçkin bir azınlık, insanların yalnızca %36’sı, bu duyguları doğru bir şekilde tanımlayabilir. Duygular tanımlanmadığında genellikle yanlış anlaşılır ve bu da mantıksız seçimlere yol açar. Birçok kişi kendini basitçe “kötü” hissettiğini ifade ederken, yüksek EQ’ya sahip bireyler daha zengin bir kelime dağarcığı kullanarak “asabiyim”, “eziliyorum”, “çöktüm”, “haksızlık bu” veya “endişeliyim” gibi ifadelerle duygularını tanımlarlar. Bu tür bir sözcük seçimi, bireylerin duygusal içgörülerini güçlendirir.
  • Çevrelerindeki Diğer İnsanları Merak Ederler: Duygusal zekâya sahip kişiler, etraflarındaki bireyler hakkında meraklıdır. Bu merak, empati ile birleşerek onları başkalarına duyarlı hale getirir.
  • Değişimden Kaçmazlar: Duygusal zekâya sahip insanlar esneklik gösterir ve sürekli olarak uyum sağlarlar. Değişimden korkmanın, mutluluk ve başarı için büyük bir tehdit olduğunu bilirler; bu nedenle her değişime merakla yaklaşırlar.
  • Güçlü ve Zayıf Yönlerini Bilirler: Duygusal zekâya sahip bireyler, yalnızca duyguları anlamakla kalmaz, aynı zamanda kendi güçlü ve zayıf yönlerini de bilirler. Başarılı olabilecekleri ortamları belirleme ve bu ortamları destekleyecek anahtarları kullanma yeteneğine sahiptirler.
  • Karakter Okumakta Ustadırlar: Duygusal zekânın önemli bir kısmı, sosyal farkındalığa dönüşür. İnsanları okuma, onların yaşadığı duyguları anlama becerisi geliştirilmiştir. Bu yetenek zamanla, bireylerin karakterlerini çözümleme konusunda ustalaşmalarını sağlar.
  • Alıngan Değildirler: Duygusal zekâya sahip bireyler, kendilerine güvenir ve açık görüşlü olurlar. Zihinsel esneklikleri sayesinde esprili bir dil kullanarak durumu eğlenceli bir hale getirebilirler.
  • Hatalarını Düzeltmeye Çalışırlar: Hatalarını kabullenir ve bunlardan ders alarak geleceğe yönelik bir strateji geliştirirler. Hatalarını unutmazlar, onları gelecekteki başarıları için birer öğrenme fırsatı olarak görürler.
  • Kin Tutmazlar: Olumsuz duygular, stres tepkisi yaratır ve yüksek EQ’ya sahip bireyler, geçmişte yaşanan olumsuzlukları geride bırakmayı ve sağlıklı bir zihinsel dengeyi korumayı bilirler.
  • Zehirli İnsanları Etkisiz Hale Getirirler: Duygusal zekâya sahip bireyler, zor insanlarla başa çıkma konusunda rasyonel bir yaklaşım benimserler. Sinir bozucu biriyle karşılaştıklarında, kendi duygularını kontrol altında tutarak durumu sağlıklı bir şekilde yönetirler.
  • Mükemmelliği Aramazlar: Duygusal zekâya sahip insanlar, mükemmel olmanın bir hedef olmadığını kabul ederler. Yanılmanın insan doğasının bir parçası olduğunu bilerek, bu hedefin getirdiği baskılardan kaçınırlar.
  • Gerekli Anlarda Devrelerini Kapatırlar: Bazen stres seviyelerini kontrol altına almak için kendilerini çevrimdışı bırakmayı tercih ederler. Bu, zihinsel ve fiziksel rahatlama sağlar.
  • Kafein Alımını Sınırlar: Aşırı kafein tüketimi, bedenin stres tepkisini artırır. Yüksek EQ’ya sahip bireyler, kafeinin olumsuz etkilerini bilir ve buna göre davranırlar.
  • Yeterli Uyku Alırlar: Duygusal zekâyı artırmak ve stres seviyelerini yönetmek için uyku büyük önem taşır. Yeterli uyku, zihnin tazelenmesine ve duygusal dengeyi korumaya yardımcı olur.
  • Kendi Kendinizle Olumsuz Sohbetlere Girmeyin: Olumsuz düşüncelere kapılmak, onları güçlendirir. Duygusal zekâya sahip bireyler, düşünceleri ve gerçekleri ayırarak olumlu bir bakış açısına yönelirler.
  • Kimsenin Keyfinizi Kaçırmasına İzin Vermezler: Duygusal zekânızın, IQ’nuzdan farklı olarak şekillenebilir olduğunu bilirler. Yeni davranışlar geliştirerek, eski olumsuz alışkanlıkları geride bırakmayı öğrenirler.

Sonuç olarak, yüksek duygusal zekâya sahip bireyler, hem kendi iç dünyalarında hem de sosyal ilişkilerinde daha sağlıklı ve yapıcı bir yaklaşım sergileyerek, başarılı ve mutlu bir yaşam sürme potansiyeline sahiptirler.

Duygusal Zekâ (EQ) ve Başarı İlişkisi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin