1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Dünya AIDS Günü: Farkındalık ve Türkiye’deki HIV/AIDS Durumu

Dünya AIDS Günü: Farkındalık ve Türkiye’deki HIV/AIDS Durumu

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya AIDS Günü ve Farkındalık

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), HIV/AIDS konusunda farkındalığı artırmak amacıyla 1988 yılında 1 Aralık’ı Dünya AIDS Günü olarak kabul etmiştir. Bu özel gün, HIV/AIDS ile mücadelede toplumsal bilinç oluşturmayı hedeflemektedir. Bu yıl, Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) “Küresel Dayanışma ve Ortak Sorumluluk” temasını belirlemiştir. Bu tema, tüm sağlık sorunlarına dair yenilikçi ve küresel bir bakış açısı sunarak ülkeleri daha sağlıklı toplumlar oluşturma konusunda teşvik etmektedir.

Küresel HIV/AIDS Durumu

Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı’nın 2020 yılı raporuna göre, HIV epidemisinin başlangıcından bu yana dünya genelinde 75,7 milyon kişi HIV ile enfekte olmuş, 32,7 milyon kişi ise AIDS ile ilişkili hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmiştir. 2019 yılı itibarıyla, dünya genelinde 38 milyon HIV ile yaşayan birey bulunmaktadır. Bu bireylerin 1,8 milyonunu 0-14 yaş grubu çocuklar oluştururken, aynı yıl içerisinde 1,7 milyon yeni HIV vakası kaydedilmiş ve 690 bin kişi AIDS ile ilişkili hastalıklardan dolayı yaşamını yitirmiştir. 2010 yılı ile kıyaslandığında, AIDS ile ilişkili hastalıklara bağlı ölüm oranı %39 oranında azalmıştır. Ancak, dünya genelinde yaklaşık 7,1 milyon HIV ile yaşayan birey, HIV durumunu bilmemektedir.

Bölgesel Farklılıklar

UNAIDS 2020 Raporu’na göre, Batı/Merkez Avrupa ve Kuzey Amerika Bölgesi’nde son 10 yılda yeni HIV enfeksiyonu sayısında bir azalma gözlemlenirken, Türkiye’yi çevreleyen Doğu Avrupa ve Merkez Asya ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde yeni HIV vakalarında artış kaydedilmiştir.

Türkiye’deki HIV/AIDS Durumu

Bakanlık verilerine göre, Türkiye’de ilk HIV vakası 1985 yılında görülmüş olup, 1 Aralık 2020 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilen 25.809 HIV pozitif kişi ve 1.958 AIDS vakası bildirilmiştir. Vakaların %81’i erkek, %19’u kadın, ve bu vakaların %15,6’sı yabancı uyruklu bireylerden oluşmaktadır. HIV enfeksiyonunun en sık görüldüğü yaş grupları 25-29 ve 30-34 yaş aralığında yoğunlaşmıştır.

Bulaş yollarına göre dağılım incelendiğinde, bildirimi yapılan vakaların %51’inin bulaş yolu belirtilmemiştir. Belirtilen bulaş yollarında, cinsel yolla bulaş %97, damar içi madde kullanımı yoluyla bulaş %2, anneden bebeğe geçiş ise %1,4 oranında kaydedilmiştir.

Vaka Sayılarındaki Artış

Türkiye, HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında yer almasına rağmen son yıllarda vaka sayılarında bir artış gözlemlenmiştir. 1 Ocak – 1 Aralık 2020 tarihleri arasında 1.461 HIV pozitif kişi ve 31 AIDS vakası olmak üzere toplam 1.492 vaka doğrulama testi pozitif tespit edilmiştir. Bu vakaların %85,9’u erkek, %14,1’i kadındır ve %13,9’u yabancı uyruklu olarak bildirilmektedir. 2020 yılında bildirilen vakaların büyük bir kısmı 25-29 yaş grubuna aittir.

Türkiye HIV/AIDS Kontrol Programı

HIV ile yaşayan bireylerin tedaviye kolay ve kesintisiz bir şekilde erişim sağlaması, sosyal destek ve bakım olanaklarının iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Bu kapsamda sağlık hizmeti sunumunda gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Türkiye’de, tanı konan ve bildirilen tüm hastaların tedavi ve bakım hizmetlerinden faydalanmasını sağlayan Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulaması, birçok ülke için örnek teşkil eden bir model olmuştur.

Bakanlığımız, küresel hedeflere ulaşmak amacıyla geniş bir çalışma grubu ile “Türkiye HIV/AIDS Kontrol Programı (2019-2024)”nı yayımlamıştır. Bu program, HIV/AIDS ile mücadele amacıyla hazırlanmış kapsamlı bir stratejidir.

HIV/AIDS Nedir?

HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü), doğrudan bağışıklık sistemine zarar veren bir virüstür ve bu virüsü taşıyan kişiler “HIV pozitif” olarak adlandırılmaktadır. HIV, vücut direncini azaltarak insanların hastalıklara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olmaktadır. AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) ise HIV virüsünün bağışıklık sistemini zayıflatmasından sonra ortaya çıkan hastalık durumunu ifade eder.

HIV enfeksiyonu, HIV pozitif bireylerle aynı iş yerinde bulunmak, aynı okulda eğitim almak veya sosyal ortamda bir arada olmakla, ortak çatal kaşık kullanmak, dokunmak ve tokalaşmakla, telefon, kitap, defter gibi araçları paylaşmakla, duş-banyo alanlarını ya da yüzme havuzlarını ortak kullanmakla, böcek ısırması ve sinek sokması ile bulaşmamaktadır.

HIV enfeksiyonu; korunmasız cinsel temas, ortak enjektörlerle damar içi madde kullanımı, enfekte kan ve kan ürünlerinin verilmesi veya anneden bebeğe gebelik, doğum veya emzirme yoluyla bulaşabilmektedir. Bu bulaşma yolları nedeniyle HIV enfeksiyonu, tüm yaş gruplarında görülebilmektedir.

HIV/AIDS, önemli bir halk sağlığı sorunu olup, hastalık, hastalığa bağlı ölümler, ayrımcılık, insan hakları, işgücü, istihdam, ekonomi ve hukuk gibi birçok alanda toplumsal etkileri ve sonuçları bulunmaktadır. Bu nedenle, HIV/AIDS ile mücadelede bütüncül bir yaklaşım gerekmektedir.

Bulaşıcı hastalıkların ihbarı ve bildirim sistemi gereği, HIV/AIDS vakalarının bildirimi zorunludur. 1994 yılından itibaren ise özel bir sürveyans uygulanmakta, teşhis konulan hastaların bildirimleri isim belirtilmeden kod kullanılarak gerçekleştirilmektedir.

Dünya AIDS Günü: Farkındalık ve Türkiye’deki HIV/AIDS Durumu
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin