1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Trajik Olay ve Çalışma Koşulları

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Trajik Olay ve Çalışma Koşulları

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Trajik Olay

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde görevli Adem Kılbıyık, 13 Haziran tarihinde ameliyathanede kendini asarak yaşamına son verdi. Bu trajik olay, hastane çalışanları arasında derin bir üzüntüye ve endişeye yol açtı. Duvar‘dan Cihan Başakçıoğlu’nun haberine göre, Kılbıyık’ın ekonomik sıkıntılar nedeniyle geçim zorluğu yaşadığı ve psikolojik sorunlar ile mücadele ettiği iddia ediliyordu.

Çalışma Koşulları ve Psikolojik Destek İhtiyacı

DEÜ Hastanesi’nde çalışan personelin aktardığına göre, hastane ameliyathanesinde yaklaşık 180-200 kişi görev yapmaktadır. Ancak, pencere dahi bulunmayan kapalı bir ortamda günde 8-12 saat boyunca çalışmak zorunda kalan sağlık emekçileri, yılda yalnızca iki kez psikolojik destek talep ettiklerini ve bu taleplerinin genellikle karşılanmadığını belirtiyorlar.

Ameliyathane: Hastanenin ‘Hapishanesi’

Hastanede görev yapan bir personel, çalışma koşullarını şöyle ifade etti: “Ameliyathaneden dışarı çıkma imkanımız yok. Tamamen kapalı bir ortamdayız. Girdiğimiz saatten çıktığımız saate kadar dışarı çıkmak yasak. Yarım saatlik yemek arası dışında dinlenme şansımız olmuyor. Ameliyathane çalışanları dışarının nasıl olduğunu unuttu. Burası adeta kapalı bir kutu. 10 dakikada temizlik yapıp hemen yeni bir vaka almak zorundayız. Temizlik personeli sayısı da oldukça az. Nöbetteyken kesinlikle alanımızı terk edemiyoruz. Girdiğimiz andan itibaren çıkışımız yok. Hastanenin ‘hapishanesi’ olarak biliniyor. Vakanın ne zaman geleceği de belirsiz; bazen hiç vaka gelmiyor, bazen de dinlenmeye dahi fırsat bulamıyoruz.”

Ekonomik Zorluklar ve Ek İşler

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz, sağlık çalışanlarının enflasyon ve zam oranlarıyla da mücadele ettiğini vurguladı. Batmaz, sözlerine şu şekilde devam etti: “Aile içinde iki devlet memuru veya iki işçi olmasına rağmen geçim sıkıntısı içindeyiz. Bu durum, bizleri yoksulluk ve çaresizlik içinde bırakıyor. Sağlık emekçileri olarak son derece yoğun, tehlikeli ve zor bir iş yapıyoruz. Ancak, dinlenme sürelerimizde hayatımızı sürdürebilmek için ek işler yapmaya mecbur kalıyoruz. Son dönemde artan ev kiraları, ulaşım ve diğer zamlar birleşince, sağlık emekçileri 7/24 çalışsa bile ne oturacakları bir eve sahip olabiliyorlar ne de sosyal bir yaşam kurabiliyorlar.”

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Trajik Olay ve Çalışma Koşulları
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin