Genellikle ebeveynler, çocuklarının düşmesi ya da yaralanması sonucu ciddi bir kanama yoksa durumu pek önemsemeyebiliyorlar. Ancak, travma sonrası diş kayıplarının sıklıkla geç müdahale edilen dişler arasında yer aldığını unutmamak önemlidir. Özellikle dişin yerinden çıkması veya diş kırığı ile sonuçlanan travmalarda, olay anından itibaren diş hekimine ulaşma süresi ve kırılan diş parçasının ya da dişin getiriliş şekli, tedavinin başarısını büyük ölçüde etkilemektedir.
Böyle bir durumda ailenin, mümkün olduğunca sakin kalmaya çalışması ve diş hekimine kazanın tam olarak ne zaman, nasıl ve nerede gerçekleştiği hakkında net bilgi vermesi oldukça önemlidir. Diş tedavisinin başarılı olabilmesi için aşağıdaki faktörler dikkate alınmalıdır:
- Çocuğun Genel Sağlık Durumu: Alerjik astım, epilepsi, kan hastalığı veya kalp hastalığı gibi durumlar hakkında bilgi vermek.
- Tetanoz Aşısı: Çocuğun tetanoz aşısının olup olmadığını belirtmek.
- Dişin Korunması: Mümkünse, kaybolan dişi veya diş parçasını uygun şekilde (örneğin, süt veya tuzlu su içinde) saklamak.
Ailelerin bu bilgilere dikkat etmesi, diş hekimlerinin daha etkili bir tedavi planı oluşturmasına yardımcı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, erken müdahale, diş sağlığının korunmasında kritik bir rol oynamaktadır.