Dikenli Karıncayiyenler ve Ornitorenklerin Kökenleri
Avustralya’dan gelen bir araştırma ekibi, dünyanın en özgün iki hayvanı olan dikenli karıncayiyenler ve ornitorenklerin kökenlerini derinlemesine inceleyerek önemli bulgular elde etti. Bu uluslararası araştırma, memeli biliminde uzmanlaşmış Tim Flannery’nin liderliğinde gerçekleşti. Flannery, yumurtlayan memeliler arasında yer alan tek deliklilerin, yani günümüzde hayatta kalan tek tür olan bu ilginç canlıların kökenleri hakkında, “Bu araştırma, onların benzersiz geçmişlerine dair hikayelerini gün yüzüne çıkarıyor ve fosil kayıtları aracılığıyla Avustralya’da nasıl çeşitlilik gösterdiklerini anlamamıza yardımcı oluyor” şeklinde yorum yaptı.
Melbourne’de bulunan Victoria Müzeleri, Monash Üniversitesi ve Swinburne Üniversitesi ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nden Smithsonian Enstitüsü’nden bilim insanlarının iş birliğiyle oluşturulan araştırma ekibi, bilinen tüm önemli tek delikli fosillerini detaylı bir şekilde inceledi. Araştırmada, tarih öncesi kutup ormanlarından elde edilen fosil parçaları arasında en eski ve en küçük tek delikli tür olarak bilinen Teinolophos trusleri‘ne ait kalıntılar keşfedildi. Bu tür, artık yeni bir memeli ailesi içerisinde sınıflandırılmaktadır.
Flannery, “Bu mini tek delikli tür, yaklaşık 40 gram yani bir dilim ekmeğin ağırlığına denk gelen vücut kütlesiyle inanılmaz bir hayatta kalma adaptasyonu sergiliyor” diyerek, “Hayal edin, göremediği ve henüz keşfetmediği yiyecekleri bulmak için burnunu yosun ve kara dalmak amacıyla kullanıyor” şeklinde ekledi.
Öte yandan, araştırmacılar şimdiye kadar bulunan en büyük yumurtlayan memelinin fosillerine de odaklandılar. Batı Avustralya’dan elde edilen dev bir dikenli karıncayiyen fosili, yeni bir cins olarak Murrayglossus adıyla adlandırıldı. Avustralya Müzesi’nin başındaki bilim insanı Kristofer Helgen, “Bu dev tek delikli, 30 kg ağırlığında ve kabaca bir vombat boyutunda olup, modern Avustralya dikenli karıncayiyenlerinden kat kat büyük olabilirdi” ifadelerini kullandı.
Araştırma ekibi, en eski tek delikli fosillerinin, bu hayvanların başka yerlere yayılmasını engelleyen kutup iklimine özel olarak uygun olduğunu öne sürüyor.
Olası Göçe Işık Tutuyor
Helgen, araştırmanın dikenli karıncayiyenin Papua Yeni Gine’den Avustralya’ya olası göçüne de ışık tuttuğunu belirtti. “Avustralya fosil kayıtlarında dikenli karıncayiyenlere yalnızca 2 milyon yıl öncesine kadar rastlanıyor” diyen Helgen, “Ancak genetik araştırmalar, dikenli karıncayiyenin on milyonlarca yıl önce ornitorenk benzeri atalardan evrimleştiğini gösteriyor” şeklinde ekledi.
Avustralya’nın en tanınmış çevre bilimcilerinden biri olan Flannery, araştırmanın geçmişe odaklanmış olmasına rağmen, “İnsan kaynaklı habitat bozulmasının bir sonucu olarak tehdit altında ve sayıları düşmekte olan modern ornitorenk ve dikenli karıncayiyenlerimizin korunmasına yönelik acil bir ihtiyacın altını çizmek istedik” dedi.