Beeple ve NFT Dünyası
Beeple’ın 5 bin parçalık kolajından bir parça
11 Mart 2021 tarihi, dijital sanat dünyasında bir dönüm noktası olarak kaydedildi. Beeple adıyla bilinen Mike Winkelmann, tamamen dijital bir eseri 69.3 milyon dolara satarak, hayatta olan bir sanatçının ulaştığı en yüksek üçüncü satış rakamına imza attı. Bu eser, NFT (non-fungible token) olarak sertifikalandırılarak, son yılların en çarpıcı sanat trendlerinden birini gündeme taşıdı. Günümüzde, internet üzerinden kolayca indirilebilen dijital eserlerin nasıl milyon dolarlara alıcı bulabildiği en çok merak edilen konulardan biri haline geldi.
NFT’ler, bu sürecin merkezinde yer alıyor ve bu nedenle de eserler “kripto sanat” olarak anılıyor. NFT, bir şeyin gerçekliğinin dijital sertifikası olarak tanımlanabilir. Burada satılan sanat eserleri, fiziksel varlığı olan resim veya heykel gibi objeler değil; bu yüzden NFT’ler, nadirliği ve sahipliği temsil etme işlevi görüyor. NFT’ler, Bitcoin ve diğer kripto para birimleri gibi blockchain (blok zinciri) teknolojisini kullanıyor ve yapılan işlemler bu teknoloji üzerinden kayıt altına alınıyor.
Bu sistem sayesinde sanatçılar, müzayede evlerini aradan çıkararak doğrudan alıcılara ulaşabiliyor ve satılan dijital eserin yeniden el değiştirmesi durumunda da komisyon kazanabiliyorlar. Örneğin, yaşayan en pahalı ressam olan İngiliz sanatçı David Hockney’nin 2018 yılında bir resmi 90.3 milyon dolara satıldı; ancak Hockney bu satıştan hiç pay almadı çünkü resmi 1972 yılında 18 bin dolara satılmıştı. NFT sayesinde dijital sanatçılar, devam eden satışlardan da yüzde 10’a kadar pay alabiliyor. Müthiş rakamlara el değiştiren dijital varlıklar arasında GIF’ler, şarkılar ve videolar da yer alıyor.
‘Sanat Pazarındaki Demokratikleşmenin Bir Göstergesi’
İngiltere’de yaşayan 3D sanatçısı Uçman Balaban, bu hızlı dönüşümü beklemediğini ifade ediyor: “Yaptığım iş genelde hep meyvesiz bir ağaç gibi geliyordu ama bu değişim gerçekten heyecanlı.” Bu konudaki sorularını “övünme hakkı” tanımıyla bağdaştırarak yanıtlıyor: “Sanatçıların neden bu hücuma katıldığını anlayabiliyorum ama koleksiyonerleri buraya çeken şeyi halen anlayabilmiş değilim. İnternetten kolayca indirilebilen dijital bir eserin 70 milyon dolara satıldığı garip bir zaman dilimindeyiz.”
NFT ile satış rekorunu kıran Beeple, bu dönüşümü sanat pazarındaki demokratikleşmenin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. CNN’e verdiği bir röportajda, “Bu, biraz sürreal bir durum. Dijital görselleri satabileceğimi hiç düşünmemiştim. Artık doğrudan izleyicilerime ulaşabiliyorum; aracıya ihtiyacım yok. Bu, sanat tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı” diyor. Uçman Balaban da benzer bir demokratikleşmeyi işaret ediyor: “Galerilerin, sanat simsarlarının ve kitapların ‘sanat ve sanatçı’ diye tanımladığı nesnelerden uzaklaşıp herkese eşit şans verilmesi, buradaki önemli nokta. Aracıları aradan çıkardığınızda işler daha iyi işliyor gibi.”
‘Kripto Dolandırıcılar’
Öte yandan, internetin anonim doğasının açık artırmalar üzerinde şaibe yarattığı görüşü de bulunuyor. Fiyatların anonim kişilerce yükseltilebileceği iddiasında bulunan birçok kişi var. “Blockchain Canavarının Saldırısı” (Attack of the 50-foot Blockchain) kitabının yazarı David Gerard, NFT satan kişilerin çoğunun ‘kripto dolandırıcılar’ olduğunu savunuyor: “Bunlar her zaman oradalardı. Değersiz yeni bir sihirli fasülye icat ederek bunu paraya dönüştürmek istediler.” Kripto sanat pazarının bu kadar hızlı yükselmesi, “çakılma” olasılığı ile ilgili tahminlere de yol açıyor. Christie’s müzayede evinin eski çalışanı Charles Allsopp, NFT alma konseptine anlam veremediğini belirtiyor: “Bence buna yatırım yapan insanlar biraz enayiler. Umarım paralarını kaybetmezler.”
NBA Kliplerine Ödenen Yüzlerce Milyon Dolar
NFT sertifikalı satışlarda yaşanan patlama, grafiklere de yansımış durumda. Birçok dijital sanatçı, müzik grubu ve spor kulübü, daha önce bedava olan dijital ürünleri bu yöntemle maddi gelire dönüştürmeyi keşfetti. Özellikle NBA’in Top Shot internet sitesinin kurulması ile yaşanan patlama dikkat çekiyor. Bu platform üzerinden, NBA karşılaşmalarındaki önemli anlar kısa klipler halinde satışa sunuluyor. Örneğin, 22 Şubat’ta bir alıcı, LeBron James’in smaç klibine 208 bin dolar ödedi.
Top Shot sitesinde şu ifadeler, bu yüksek miktarlara anlam veremeyenler için açıklayıcı olabilir: “Her koleksiyon ürünü, nadirliğini garanti eden eşsiz bir seri numarası taşır ve bu sahiplik blockchain ile güvence altına alınır. LeBron James’in efsanevi bir smacının, çıkarılan 49 klibinden, 23’üncüsüne sahip olduğunuzda, bunu elinde bulunduran tek kişi siz olursunuz.” Sitenin beş aylık sürecinde, 100 bin kadar alıcı toplamda 250 milyon dolarlık alım yaptı. Ayrıca, Fenerbahçeli futbolcu Mesut Özil de geliri yardım kuruluşlarına bağışlanacak bir NFT ortaklığı yaparak, kendi ifadesiyle “geleceği kucakladı”.
Twitter’ın kurucularından Jack Dorsey, satışa koyduğu ‘ilk tweet’inin de milyonlarca dolara alıcı bulması bekleniyor. Peki, kimilerine göre pandemi nedeniyle daha fazla dijital dünyada olmanın tetikleyici olduğu bu patlamanın dumanı dağıldığında geride ne kalacak? Uçman Balaban, “Pazarın bu altına hücum durumu altında patlayacağını ama bu patlamadan sonra gerçekten bu işle uğraşan koleksiyoner ve sanatçıların kalacağını düşünüyorum. Bekleyip göreceğiz.” diyor.