Dijital Çağın Çocukları İçin Doğru İçerik Çalıştayı
Çocuk İçin İçerik Derneği, 16-17 Kasım tarihlerinde “Dijital Çağın Çocukları İçin Doğru İçerik Çalıştayı” düzenledi. Çalıştayda, “Çocuklar için üretilen içerikler hangi kuşağı hedefliyor?”, “Yeni kuşakla nasıl bir etkileşim içindeyiz?”, “Doğru içerikler üretiyor muyuz?”, “Ürettiğimiz içerikler çocukların kişisel gelişimini nasıl etkiliyor?” gibi önemli konular ele alındı.
Göz Atın
Çalıştaydan elde edilen ve tüm kamuoyunu yakından ilgilendiren sonuçlar, 20 Kasım Çocuk Hakları Günü’nde Çocuk İçin İçerik Derneği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Belma Tuğrul ve Dernek Başkanı Sinan Akkol tarafından açıklandı.
Çocuk Dostu İçerik Nasıl Olmalı?
- Tanım: 18 yaşın altındaki her birey çocuk olarak kabul edilir. Çocuklar, çevresindeki her uyarana açık bir algıya sahiptir, ancak aldıkları bilgileri analiz etme ve çıkarım yapma aşamasında rehberliğe ihtiyaç duyabilirler.
- Çeşitlilik: Türkiye’de çocuk içerik sektörü oldukça genç bir yapıya sahip. Bu nedenle, içeriklerin çeşitlenmesi ve çocuk dostu hale gelmesi, ebeveynlerin bilinçlenmesi ve talepkar olmalarıyla mümkün olacaktır.
- Ekran İçerikleri: Çocuğun maruz kaldığı ekran içerikleri, onların hızına uygun, öğrenme hedefleri taşıyan ve duygu tanımına yönelik olmalıdır. Aksi takdirde, ekran içerikleri olumsuz etkiler yaratabilir.
- Yaratıcılık: İçeriklerin aşırı korumacı bir şekilde tasarlanması, çocukların yaratıcılıklarını ve farklı bakış açılarını geliştirmelerini engelleyebilir. Eğitici olmakla birlikte eğlenceli bir çerçeve sunulmalıdır.
- Güvenli Erişim: Güvenli içerik kadar, içeriğe güvenli erişim ortamı da önemlidir. Günümüzde herkes içerik üreticisi olabiliyor, bu nedenle ailelerin örnek olması çocukları yönlendirmek açısından kritik öneme sahiptir.
Z Kuşağı Kimdir? Kendini Nasıl İfade Ediyor?
- Tanım: 1998-2010 yılları arasında doğan bireyler Z kuşağı olarak adlandırılmaktadır ve Türkiye’deki oranı toplam nüfusun %31’idir.
- Özellikler: Z kuşağı, girişimciliği önemseyen, oldukça talepkar, açık fikirli, özgüvenli ve maceraperest bir kuşaktır.
- Bilgiye Erişim: Hızlı bilgiye ulaşım imkanı sayesinde okumayı pek tercih etmezler; bilgiye erişmek için Google kullanmaları yeterlidir. Bu nedenle dikkatlerini çekmek zor bir hale gelmektedir.
- Etkileşim: Etkileşimi seven bir kuşak olmaları ile birlikte, varlıklarından haberdar olmamız onların hoşuna gitmektedir. Beğeni ve performansa dayalı bir yaşam tarzı benimsemişlerdir.
- Rol Modeller: Z kuşağının idolü YouTuberlar ve sosyal medya fenomenleridir. İçeriği kendileri üretip tüketmeleri, onların yaşam tarzlarının bir parçasıdır.
- Kaygılar: Birçok konuda düşündüğümüzden daha kaygılılar. Pandemi döneminde artan kaygılarını anlamak ve rehberlik etmek için onlarla daha fazla etkileşimde bulunmalıyız.
Dijital Çağda Çocuklar Kimleri Örnek Alıyorlar?
- İlk Rol Modeller: Çocuğun ilk rol modeli ebeveyn ve aile bireyleridir. Ancak günümüzde çocuklar, iletişim ortamında ilk olarak fenomenlerle tanışmaktadır.
- Fenomen İlişkisi: Fenomenlerin sunduğu samimi ilişki ve ulaşılabilirlik, çocukları cezbetmektedir. Ebeveynler, çocuklarının fenomenleri rol model almasının nedenlerini anlamalıdır.
- Dijital Platformlar: Dijital platformların tek başlarına zararlı olmadığını unutmamak gerekir; sorun, çocuğun bu platformlarda yalnız ve kontrolsüz bir şekilde vakit geçirmesidir.
- Yaş Uygunluğu: İçeriğin faydalı olup olmadığından önce, çocuğun yaşına ve içeriğin bu yaşa uygun olup olmadığına dikkat edilmelidir.
- Dijital Eğitim: Çocukların dijital dünyanın tanıtımını aileler yapmalıdır. Yetişkinler, kendi teknoloji okur-yazarlıklarını artırarak çocuklarına rehberlik etmelidir.
- Fenomen Olma Şansı: Çocukların da dijital platformlarda hesapları olmalı, fenomenlerle aynı düzlemde yer alarak içerik üretmeye teşvik edilmelidir.
Üreten Bir Çocukluk Nasıl Sağlanır?
- İlham Kaynakları: Çocuklar, kendilerini besleyecek ilham kaynaklarını içlerinde barındırırlar. Bu kaynakları kullanmalarına fırsat vermek önemlidir.
- Öğretmen Rolü: Öğretmenler, öğrenme sürecinde çocukların içindeki potansiyeli ortaya çıkarmalarına yardımcı olmalıdır. Serbest düşünme süreçlerine destek olmalıdırlar.
- Disiplinler Arası Eğitim: Bilim, sanat ve doğa ile bağlantılı öğretim yöntemleri benimsenmelidir. Çocuklar, öğrendikleriyle kendi hayatları arasında bağ kurabildiklerinde üretken olabilirler.
- Oyun ve Performans Kaygısı: Oyun, çocuklara “Yapabilirsin!” duygusunu aşılamalıdır. Performans kaygısının panzehiri olarak eğitimin içine yerleştirilmelidir.
- Teknolojiyi Etkin Kullanma: Teknoloji çağında doğan yeni nesil için teknolojisiz yaşamak zordur. Bu nedenle, teknolojiyi etkin ve üretken bir şekilde kullanmanın yolları bulunmalıdır.
- İçerik Üretimi: Çocuklar içerik üretimine dahil edilmelidir. Bu katılım, onların içeriklerin sahibi olduğu hissini güçlendirir.
- Özel İçerik Üretimi: Çocuklara yönelik özel içeriklerin, projelerin artırılması gerektiği vurgulanmalıdır. Bu, alanda profesyonelleşmeyi teşvik edecektir.
- Rol Modelleri: Çocuklara kendi kültürleriyle barışık rol modeller sunmak, onların kendi geleneklerini ve değerlerini tanımalarına yardımcı olacaktır.
