Diyetisyen Şilan Alyamaç, detoksun temelinin detoksifikasyondan kaynaklandığını ve bu sürecin özellikle karaciğer üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu belirtti. Detoksun, vücutta istenmeyen ve toksin oluşturan maddelerin atılmasını sağlayan bir fiziksel olay olduğunu ifade eden Alyamaç, bu sürecin kişisel beslenme planlarıyla uyumlu bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Beslenme, kişiselleştirilmesi gereken bir konudur; her diyet herkes için uygun olmayabilir. Uzmanlar tarafından hazırlanan diyetler, bireylerin ihtiyaçlarına tam olarak cevap vermeyebilir. Bu nedenle, bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak daha sağlıklı bir yol izleyebiliriz.
Herkesin beslenme şekli farklılık gösterebilir. Kimi birey tek öğünle, kimi iki öğünle, kimisi ise beş öğünle beslenmektedir. Gün içerisinde altı veya yedi öğün tüketenler de olabilir. Bu durum, tamamen kişiye özel bir yaklaşımı gerektirmektedir. Bu nedenle, bir uzmandan yardım almak çok önemlidir. İnternet veya kulaktan dolma bilgilerle diyet uygulamak yerine, sağlıklı ve bilinçli bir yol izlemekte fayda var.
Detoks Uygulamalarının Önemi
Alyamaç, detoks uygulamalarının günümüzde popüler olduğunu ve buna karşı olmadıklarını belirtirken, detoks tariflerine yönelen bireylerin iş yoğunluğundan dolayı düzenli öğün tüketemediğini de vurguladı. Detoksun nasıl uygulanması gerektiğine dair önemli bilgiler sundu:
- Kadınlar ve erkekler için kalori alımında belirli bir fark vardır; bu farkın altına düşmemek, sağlıklı detoks uygulamaları için önemlidir.
- Detoks, yalnızca sıvı veya blenderlenmiş sebzelerle sınırlı olmamalıdır. Buna kesinlikle karşıyım. Çünkü bu tür bir yaklaşım, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besin gruplarını yeterince almamıza engel olur ve bu da bağışıklığımızı zayıflatabilir.
- Özellikle sabah kahvaltısında her besin grubundan yararlanmak gerekmektedir. Detoks yaparken, protein alımını ihmal etmemek de büyük önem taşır.
Sağlıklı Zayıflama ve Vücut Dengesinin Önemi
Alyamaç, hayvansal kaynaklar yerine bitkisel proteinlerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Bitkisel proteinler, hem kalori açığı yaratmada hem de sindirilebilirlik açısından daha faydalı olabilir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de belirli bir kilonun üzerine çıkılmaması gerektiğini, maksimum 8-10 kilo kaybının sağlıklı olduğunu belirtmektedir.
Vücutta kaybedilen kiloların doku ve kas kaybına neden olmaması için, amacımızın yağ kaybetmek ve vücuttaki toksinleri atmak olması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Kişiler zayıflamış gibi görünse de, vücutlarındaki belirgin yağ dokuları ve sarkmalar, zayıflama sürecinin sağlıklı geçmediğini gösterir. Bu durumda, zayıflamanın kas kaybı ile gerçekleştiği anlamına gelir.
Alyamaç, tuz tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini ve yaz aylarında daha hafif besinler tercih edilmesini önerdi. Hızlı kilo kayıplarının sağlıklı olmadığını ve bu durumun kişilerin tekrar kilo almasına sebep olabileceğini de sözlerine ekledi.
